Uzman İsimler Açıkladı Alarma Geçiren 'Omicron' İle İlgili İlk Gözlemler Tüm dünyada endişeye neden olan COVID-19’un Omicron varyantı için ilk gözlemler açıklandı

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan ve Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Melih Us, Omicron’un hangi yaş ortalamasında hangi belirtiler ile ortaya çıktığını Hürriyet’ten Meltem Özgenç'e anlattı.

TAT VE KOKU KAYBI YOK

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan: COVID-19’un orijinal Alfa varyantından sonra bir sürü mutasyon gerçekleşti. Bazıları hâkim mutasyon oldu, bazıları da normal virüsün alt grubu gibi kendini gösterdi. Şu anda dünyada en yaygın varyant hâlâ Delta. Salgın devam ettikçe de virüsün mutasyonları devam edecek. Omicron ise Güney Afrika’da üniversite öğrencilerinin yoğun olduğu, çok yüksek düzeyde sosyalleşme olan yerlerde patlama yapmasıyla karşımıza çıktı. Hatta Güney Afrika’nın vaka rakamları salı günü 868 iken, çarşamba 1275, perşembe 2 bin 465 gibi patlayıcı şekilde ortaya çıktı. Buradaki gençlerde aşılama hızı düşük. Ülke genelinde ise aşılanma oranı yüzde 25 civarında.

AŞININ ETKİNLİĞİ

Sadece Güney Afrika değil, Afrika’nın genelinde aşılama hızı düşük. Bu nedenle de Omicron’un daha hızlı yayılmış olabileceği düşünülebilir. Ama Pfizer-BioNTech firması verileri iki hafta inceleyip, aşının etkinliğini ona göre söyleyebileceğini belirtti. Diğer mutasyonlarda olduğu gibi, bu mutasyonda da grip gibi daha hafif seyretmesi bekleniyor. Ama bunu konuşmak için henüz erken. İlk bilgilere göre, genç hastalarda, daha çok hafif, orta derecede baş, kas ağrısı, halsizlikle ortaya çıkıyor.

Koku ve tat kaybının olmazken, enfekte olanların çoğunun eksik aşılı ya da aşısız oldukları görülüyor. Bunlar ilk gözlemler, değişebilir. Öte yandan salgın devam ediyor ama virüsün bulaş yolu değişmedi. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edilmeli.

"AŞILILAR KOLAY ATLATIYOR"

Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Melih Us: Güney Afrika’dan gelen veriler sınırlı sayıda. Buna göre aşılılar zaten çok hafif geçiriyorlar, akciğere inse bile yoğun bakıma yatırmıyor. Her mutasyon kötü yönde olmaz. Omicron’u da henüz bilmiyoruz. Güney Afrika’da hızlı yayıldı ama Avrupa’da bilinen Belçikalı birinin Güney Afrika’ya gidip kapması şeklinde açıklandı.

Aşılanma çok önemli. Ancak aşılama konusunda bilimsel verilerle insanları ikna etmek gerekirken, Sağlık Bakanlığı’nın verileri detaylı değil. Bu nedenle aşının önemini halka anlatamıyoruz. Aşılılar ile aşısızlar arasındaki oranları tam vermek gerekiyor.

"ENFEKSİYON GİBİ"

İlk bilgilere göre, aşılılarda Omicron grip gibi geçiyor. Yani salgın gibi değil de sanki basit enfeksiyon gibi geçiyor. Nasıl ki Delta’da kronik hastalığı olanlarda akciğere inme daha fazla oluyorsa Omicron da da durum bu. Şu anda aşılama oranımız yeterli değil. Yüzde 80’ler için full aşılamaya başlasak bile iki ay gerekiyor. Ve önümüzde kış var. Bu nedenle insanları tekrar maske ve mesafe konusunda ikna etmemiz lazım. Kısıtlama herkes için olmaz, ama tam aşılı olmayanlar AVM’lere, restoranlara, hatta iş yerlerine girememeli. Bizim HES kodumuza bakıldığında aşı durumumuz da görülüyor. Risksiz bile yazılsa, aşısızsak içeriye alınmamalıyız. Bu yöntemle yayılımı en az yüzde 50 azaltırız.”

Prof. Dr. Ayşegül Ulu Kılıç, 30’dan fazla mutasyon geçirdiği belirlenen Omicron varyantı ile ilgili bilinmesi gerekenler hakkında bilgiler vererek, “Bulaşıcılık gücü daha da arttı” dedi. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ‘endişe verici’ olarak tanımladığı Omicron ( Nu) varyantı şu ana kadar birçok ülkede görülmeye devam ediyor. Koronavirüs pandemisi ikinci yılını doldurmaya yaklaşırken, Dünya Sağlık Örgütü’nün ilan ettiği yeni varyant tüm dünyada endişeye yol açıyor. Prof. Dr. Ayşegül Ulu Kılıç, korona virüsün çok sayıda mutasyona sahip olduğunu söyleyerek, “Dünya Sağlık Örgütü B.1.1.529’u, ‘Omicron’ adında endişe veren bir varyant olarak belirledi. DSÖ, B.1.1.529 varyantını ilk olarak 24 Kasım 2021’de Güney Afrika’dan rapor edildiğini duyurdu.

Son haftalarda B.1.1.529 varyantının belirlenmesiyle aynı zamana denk gelecek şekilde enfeksiyonların keskin bir şekilde arttığı gözlendi. Bilinen ilk doğrulanmış B.1.1.529 enfeksiyonu, 9 Kasım 2021’de toplanan bir örnekte tespit edildi. Bu varyant, endişe verici şekilde çok sayıda mutasyona sahiptir. İlk kanıtlar, diğer endişe veren varyantlara kıyasla bu varyantla yeniden enfeksiyon riskinin artığını göstermektedir. Güney Afrika’daki hemen hemen tüm şehirlerde bu varyantın vaka sayılarını artırdığı belirlendi. Halen kullanılan SARS-CoV-2 PCR test yöntemi ise bu varyantı da tespit edebilmektedir” ifadelerini kullandı.

MASKE, MESAFE VE HİJYEN

Maske, mesafe ve hijyen önemli olduğunu kaydeden Kılıç, “Toplumda dolaşan SARS-CoV-2 varyantlarını daha iyi anlamak için sürveyans ve sekanslama çalışmalarına devam edilmesi istenmektedir. Ayrıca maske takılması, el hijyeni ve fiziksel mesafe kurallarına uyulması, kapalı alanların havalandırılması, kalabalık yerlerden kaçınılması ve aşı olmak gibi kanıtlanmış halk sağlığı ve sosyal önlemler dahil olmak üzere COVID-19 risklerini azaltmak için bu tedbirlerin devam etmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Virüsün bulaşıcılık gücünün daha da arttığını kaydeden Prof. Dr. Ayşegül Ulu Kılıç, “Yeni tip koronavirüsün hücrelerimize girebilmesi için proteinler anahtar rol oynamaktadır. Protein çıkıntılarında virüsün mutasyon sayısı arttıkça, aşıların etkisini yitirme riski her geçen gün yükselmektedir. Mutasyona uğrayan virüs nedeniyle bulaşıcılık gücü artmakta ve ağır hastalık tablosu ortaya çıkmaktadır.

Delta varyantında hücrelere temas eden dikensi protein bölümünde 2 mutasyon varken, Omicron’da mutasyon sayısı 10 olarak belirlendi. Hastalığın semptomları konusunda ise Omicron varyantının ortaya çıkmasıyla bazı değişiklikler gözlendi. Varyantın ilk görüldüğü hastalarda tat ve koku duyusunun kaybolmadığı belirlendi. Bazı hastalarda kas ağrısı, yorgunluk, yüksek ateş, hafif öksürük gibi belirtiler görüldüğü bildirildi. Yeni varyant ile ilgili açıklama yapan uzmanlar, diğer varyantlardan çok farklı olduğunu belirtti. Ancak varyantın aşı yaptırmayanlar, ileri yaştaki bireyler ve kronik hastalıkları olanlarda nasıl bir etki yapacağı henüz bilinmemektedir. Bundan sonraki süreçte bu yeni varyantın neden olduğu hastalıkta karantina süreci daha da önem kazanmaktadır” şeklinde konuştu.

ENDİŞE VERİCİ HAVA HAKİM

Türkiye’de omicron vakası şu ana kadar görülmediğinin de altını çizen Prof. Dr. Kılıç, hastalara karantina önerilerinde de bulunarak şunları söyledi: “Günümüzde Omicron varyantı ile ilgili tüm dünyada endişeli bir hava hakim durumdadır. Şu ana kadar Güney Afrika ve bazı Avrupa ülkelerinde tespit edilen ya da şüpheli görülen vakalara rastlanırken; Türkiye, İngiltere, Avustralya, Kanada ve ABD'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda ülke, Güney Afrika ve komşu bölgelerden seyahatleri yasaklamış veya kısıtlamıştır. Doğru ve dengeli besleneme tüm hastalıklarda olduğu gibi virüs kaynaklı hastalıklarda da önemlidir. Hastaların vitamin ve mineral yönünden zengin besinler tüketmesi bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkıda bulunacaktır.

C vitamini, çinko ve D vitamini uygun miktarlarda uzman doktorların tavsiyesi ile alınmalıdır. Gün içerisinde vücudun ihtiyacı olan bol su içilmelidir. Hayatın kaynağı olan suyun tüm hastalıklarda olduğu gibi koronavirüs sürecinde de önemi kanıtlanmıştır. Hastaların mutlaka istirahat etmesi gerekmektedir. Yeterli, düzenli ve kaliteli uyku hastalık sürecinde çok önemlidir. Hastalık sürecinde pozitif bakış açısı iyileşmeye önemli katkı sağlayacaktır. Hastanın kaygı ve stresten uzak durması, buna yönelik önlemler alması gerekmektedir. Hastaya eğer uzman hekimler tarafından ilaç verildiyse, ilaçlar kesinlikle aksatılmadan alınmalıdır. Hastaların durumlarındaki değişiklikleri vakit kaybetmeden doktorlarına bildirmeleri gerekmektedir.”

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.