Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Volkan Kınaş'ın moderatörlüğünde Samsun'dan Dünyaya Sağlık programına konuk olan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Gökhan Kutlar, Kanal S ekranlarında, Gırtlak kanserinde kimler risk altında?, Gırtlak kanserinde yeni klinik belirtiler neler?, Gırtlak kanserinde tanı nasıl konuluyor?,  Gırtlak kanseri yaşam kalitesini ne kadar bozar?, Gırtlak kanserinin evreleri nedir?, Gırtlak kanserinden lazer tedavisi konularına ilişkin önemli açıklamalar yaptı. 

Gırtlak kanseri için kimler risk altında?

Gırtlağımız akciğerlerimizin kapısı sesimizin çıkmasını sağlayan organımız, solunumumuzu düzenleyen bir organımız. Kimler risk altında kanser açısından konuşuyoruz. Tabii ki yüzde doksan beş oranında sigara içenler. Gırtlak kanserini tüm dünyada bildirilen yayınlar açısından bakarsak en önemli, en ciddi risk faktörü sigara yüzde doksan beşin üzerinde sigara sorumlu, suçlu. Miktarıyla ve süresiyle de doğru ilişkili yani günde, özetle söylüyorum, yarım paket veya daha fazla sigara içiliyorsa yaklaşık yirmi yıl veya daha fazladır sigara içiliyorsa gırtlak kanseri açısından risk çok yükseliyor. Dolayısıyla yüzde doksan beş oranında riskli grup, sigara içen grup. Doksanlı yıllara kadar erkeklerdeki risk oranı çok yüksek ama doksanlı yıllardan sonra yapılan araştırmalar şöyle gösteriyor. Kadınlarda da gırtlak kanseri riski yavaş yavaş yükselmeye başlıyor. Dolayısıyla bu iki grup sıklıkla da elli yaş üzerinde bu risk artıyor. Ama otuz yaşında, otuz beş yaşında, kırk yaşında, kırk beş yaşında hiç gırtlak kanseri ile karşılaştın mı, gördün mü desen, evet, gördük. Ağırlıklı olarak  biz altmış yaş üstünü görüyoruz ama o grupta da gırtlak kanseri olan hastamız oluyor en önemli risk faktörümüz bu. İkincisi kimler risk altında? Daha önce baş boyun bölgesinde radyoterapi almış mı? Tiroit kanserleri sizin ilgi alanınız, uzmanlık alanınız. Bazı tiroit kanserlerinde baş boyun bölgesinde radyasyon alınabiliyor Ağız kanserlerinde, çene kanserlerinde, radyoterapi alınabiliyor. Bunlar da risk altında oluyor. Bir süre sonra radyo aktiviteye maruz kalma, radyoterapiye maruz kalma bunlar da riski artırabiliyor bir başka konu ağır sanayide çalışanlar, nikel işçileri, kadrium işçileri, asbest işçileri veya organik petrol ürünleri, organik ürünlerle çalışan böyle yerlerde benzenle çalışan insanlarda da gırtlak kanseri riskinin hemen hemen üç dört kat arttığı çalışmalarda bildirilmiş. Bir başka risk genetik faktörlerimiz var ama bunlar çok daha nadir ama Karadeniz bölgesi için söyleyecek olursak bu Çernobil'in etkileri olabilir diye düşünüyorum sıklıkla bu gruptaki insanlar risk grubu içerisinde. 

Gırtlak kanseri daha çok neyle presente olup size geliyor bu hastalar? Yani klinik belirtileri neler?

En önemli klinik belirtisi ses kısıklığı. Hatta hastaların yüzde elliden fazlasında ses kısıklığı var nefes darlığıyla gelen hastalarımız olabilir, gırtlağını ileri derecede iter tıkar, nefes darlığı olabilir, kulağına vuran ağrı olabilir. Özellikle gırtlağın üst kısmını tutarsa yansıyan ağrı deriz, kulak ağrısı hisseder hasta. Çenesinde ağrı hissedebilir, yutma güçlüğü olabilir, yemek yerken takılma hissi olur, yemek yerken acıma hissi olabilir, yemek yer boğazında tam yutkunduğu zaman boğazında bir acı hissedebilir. Bunlar en sık karşılaştığımız şikayetler. Ama tabii ki bunların içerisinde yine tekrar üstüne basarak vurguluyorum ses kısıklığı en önemli semptomumuz. En önemli şikayetimiz ses kısıklığı.

Gırtlak kanserinde tanı nasıl konuluyor?

 Tanımız çok kolay bir kişi şikayeti olsun veya olmasın ses kısıklığı var. Kısa süreli, uzun süreli, çok fark etmez. Kısa süreli olsa bile olmasa bile muayeneye geldi. Tanımız çok kolay artık. Eskiden aynayla bakardık ışıklı kafamıza bir ışık takardık aynayla bakardık ama günümüzde teknoloji çok gelişti çok güzel endoskoplarımız var. Çok güzel kameralarımız var bükülebilir kameralarımız var. Fizikçiler sağ olsun bükülebilir kameralar, endoskopik kameralar icat ettiler. Burundan sokup bakıyoruz ağız içinden kolaylıkla bakabiliyoruz. Çok güzel görüntü alıyoruz baktığımız zaman şüpheli lezyon gördüğümüz zaman biyopsi ihtiyacı doğuyor. Eğer hastalık varsa, gerçek hastalık varsa veya şiddetli öncül bir hastalık varsa görüntüyü gördüğümüz zaman bundan sonraki süreç çok kolay. Sıklıkla genel anestezi tercih ediyoruz. Prosedür çok kısa, yarım saat kadar sürüyor anesteziyi verip uyutup biyopsiyi alıp çıkmamız tamamen otuz dakika sürüyor. Ağrı hissedilmiyor, diyet vermiyoruz. Aynı gün taburcu ediyoruz. Bir iki saat bekletip evine gönderebiliyoruz son derece basit bir şekilde tanı koyabiliyoruz.

Vezirköprü Kaymakamı Özgür Kaya: "İstismarla mücadelede kararlıyız” Vezirköprü Kaymakamı Özgür Kaya: "İstismarla mücadelede kararlıyız”

 Gırtlak kanseri yaşam kalitesini ne kadar bozar?

 Gırtlak kanserini işte bu noktada diğer kanserlerden birazcık ben de ayırıyorum. Kulak burun boğazını ayırıyor. Hayat konforunu bozma gibi bir özelliği var hayat konforu dediğimiz şey nedir? Birincisi kişinin kimliği insanın kimliği dediğimiz şey onu tanımlayan yapılar. Ses bunlardan bir tanesi. Yani sizin sesiniz sizinle hemen hemen özdeşleşmiş bir şey. Bu gittiği zaman kimliğinizde bir kayıp hissediyorsunuz. İkincisi yüzünüz gırtlak kanseriyle birlikte yapılan cerrahilerle birlikte boynunuza delik açılabilir boynunda kesikler olabilir değişiklikler meydana gelebilir yine kimliğinizden bazı ciddi unsurlar uzaklaşmış oluyor. Dolayısıyla hayat konforunu aslında kimlik açısından ciddi bozabiliyor yeme, içme, yutma. Çok önemli fonksiyonlarımız. Devamlı yaptığımız fonksiyonlarımız, yutmamız bozulabilir. Ama bunlar hep az önce az sonra da bahsedeceğim gibi ileriye ve hastalıklarda oluyor ağrı, hastalığın tekrar etmesi, kemoterapi ihtiyacı, radyoterapi ihtiyacı, radyoterapi işin içine girdikten sonra tükürük bezlerinde atrofi dediğimiz kuruluk meydana geliyor. Kuruluk olduktan sonra sürekli ağız içerisinde, baş boyun bölgesinde ağrı yemek yerken ağrı çünkü artık ağız sekresyonu yeterince yapamıyor. Dolayısıyla hayat konforunu son derece bozabiliyor. İşte bu yüzden aslında sigara içiyorsak veya risk altındaysak veya yaşımız da varsa korkmaktan çok koşarak gelmemiz gerekiyor doktora. Bir an önce muayene olalım bir an önce bizi erken yakalasın. Bütün bu hayat kalitemizi bozacak kimlik değişikliğimize sebep olacak boynumuzda geçici bir delik olmasın diye hiçbir şikayetiniz yoksa bile rutin muayenelerimiz olsun. 

Gırtlak kanserinin evreleri nedir?

 Evre şu demek biz dört evreye ayırıyoruz hastalığı evre bir, evre iki, evre üç ve evre dört hastalık diyoruz. İlk iki evreye erken evre hastalık diyoruz. Evre bir ve evre iki erken evre hastalık deriz. Üç ve dördü de ileri evre hastalık deriz. Erken evre hastalık şu demektir erken evre hastalıkta hastalık gırtlağın dışına çıkmamıştır boyuna yayılmamıştır veya uzaktaki herhangi bir organa gitmemiştir dolayısıyla sadece organın içerisinde çok büyük olmayan sınırlı bir hastalık var tümör hastalığı var. Bunlardaki tedavimiz çok güzel, sonuçlarımız çok güzel hayat kalitesi çok güzel bu iki hastalıkta hayat kalitesinde ne oluyor? Örneğin ses sesi büyük ölçüde koruyoruz. Yani kişinin sesi korunuyor. Büyük ölçüde buna yüzde doksan diyebilirim. Yani Hastalığı erken yakaladıysak evre bir ikide yakaladıysak ve tedaviye başladıysak bu işin sonucunda yüzde doksan sesi korunacak. Hayat kalitesi açısından evre bir evre iki hastalığı için konuşuyorum yüzde doksana yakın boynuna kesi yapmayacağız yüzde doksana yakın keserek gırtlağını almayacağız demektir yüzde doksan dokuz diyelim. Çok daha yüksek ihtimalle hastalık akciğerinde, beyninde veya başka bir yerinde çıkmayacak demektir. Dolayısıyla erken evre hastalığı yakalamak Hayat konforu açısından çok yüksek şeyler vaat ediyor. İleri evre hastalığa bakacak olursak, ileri evre hastalık şu demektir. Hastalık artık gırtlağın dışına, dış sınırına yanaşmış. Dışını zorlamış veya çıkmış bölgesel lehnolu deriz. Artık boyuna yayılmış veya akciğere gelmiş veya yemek borusuna gelmiş veya omurgamıza gelmiş veya beynimize gelmiş. Hastalık artık sınırlarını çok aşmış ve etrafa da yayılmış burada ne yapıyoruz? Bunun da tabii ki tedavisi var tedavisiz gibi söylemeyelim bunu da tedavi ediyoruz. Çok başarılı elde ettiğimiz bir grup hastalıklar da var. Ama burada olmazsa olmazımız, sıklıkla yaptığımız şeyi gırtlağı alıyoruz. Buraya artık kalıcı bir delik açıyoruz. Artık kişinin nefesini buradan alıyor ve sesi artık gitmiş oluyor Beraberinde boyun diseksiyonu da dediğimiz boyunu temizliyoruz. Yani etraftaki lenf modlarını temizliyoruz ki hastalık başka yerlere yayılmasın diye. Bir de bu hastalara bazen hastalık eğer buralara yayıldıysa boyuna yayıldıysa organın dışına çıktıysa kemoterapi, radyoterapi tedavileri. Radyoterapi de alıyor kabaca bir otuz gün veya kırk güne yakın bir radyoterapi alıyor. E bunlar hayat kalitesini hep olumsuz etkiliyor.

Peki erken evre hastalıktaki tedavi seçeneğiniz sadece cerrahi modelde mi? 

Bu konuya girelim erken evre hastalığı nasıl tedavi ediyoruz? Evet. Tanıyı koyduk erken evre hastalığımız var geçmişten beri açık cerrahi yöntemler vardı. Yani gırtlağı ve boynu keserek yaptığımız cerrahiler vardı. Radyoterapi devreye girdi doksanlı yıllardan sonra çok güzel sonuçlar alındı. Yüzde doksanın üzerinde sağ kalımlar, yüzde doksanın üzerinde kürler sağlanınca radyoterapi ağırlığını sahaya koydu iki binlerden sonra da lazer tıbba ciddi bir giriş yaptı. Yavaş yavaş sahaya ağırlığını erken evre hastalıkla, uygun hastalarda lazer tedavisi ve popülertisini artırarak ağırlığını koymaya çalışıyor dolayısıyla özetle üç tip tedavi seçeneğimiz var erken evre hastalık için lazerle tedavi, radyoterapi veya açık cerrahiler. Bunların içerisinde konforu en yüksek olanlar lazer ve radyoterapi. Açık cerrahi o zaman erken evrede hemen hemen terk ettik diyemiyoruz ama uygulama sahası son derece kısıtlandı ve azaldı. Kabaca söylüyorum, yüzde onlara kadar düştü. Yani bu grup hastanın yüzde doksanı lazer tedavisi veya radyoterapi alıyor çok az bir kısmı açık cerrahilere yönlendirebiliyoruz.

Lazer tedavisi ne demek?

Lazer tedavisi şu aslında enerji, yüksek bir enerji veriyoruz dokulara ve dokular üzerinde iki tane önemli özelliği var lazerin. Birincisi kesiyor dokuyu, ikincisi kanatmıyor. Dolayısıyla bize son derece güzel, temiz çalışabileceğimiz bir ortam sağlıyor hassas bir çalışma ortamı sağlayabiliyor. Biz zaten mikroskopla veya çok gelişmiş endoskoplarla bu ameliyatları yapıyoruz. Özelleşmiş aletlerle yapıyoruz. İşlem süresi lazerle yaptığımız zaman çok kısa, kabaca bir saatle iki saat arası kadar sürüyor. Tümörlü dokuyu, temiz cerrahi sınırlarıyla birlikte çıkartıyoruz hastayı bazen bir gün bile yatırmadığımız olabiliyor günübirlik bile olabiliyor. Boyuna delik açmadan boyun yapmadan peşine hemen istediğini yedirterek tekrar gündelik hayatına gönderebiliyoruz.

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.