Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu’nun 18 hakemin görevden el çektirilmesine ilişkin kararı iptal etmesi, futbolda suların uzun süre dinmeyeceğinin kanıtıdır.

Merkez Hakem Kurulu’nun (MHK) sezon ortasında, maçlar sürerken 18 hakem ile 3 gözlemciyi liste dışı bırakması spor camiasında ne denli bomba etkisi yarattıysa, Tahkim Kurulu’nun bu kararı iptal etmesi de o denli sarsıcı.

Sayıları bir elin parmağını geçmeyen bazı kulüp başkanlarının bilgisi dahilinde Kulüpler Birliği’nin onayı olmaksızın 18 hakemin kariyerinin sonlandırılması doğal olarak spor kamuoyunda yoğun eleştirilere yol açtı. Katar’da gerçekleştirilecek Dünya Kupası’nda düdük çalmaya hazırlanan Cüneyt Çakır’ın yanı sıra Fırat Aydınus, Hüseyin Göçek, Alper Ulusuoy, Ali Palabıyık gibi deve dişi hakemleri sezon sonu beklenmeden bir anda silmek adil olmadığı kadar doğru değildi. Nitekim Tahkim Kurulu MHK kararının yasalara uygun olmadığını teyit etti.

Aslında bu karar, MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu ile Nihat Özdemir başkanlığındaki TFF’ye bir anlamda “istifa edin ” demekten başka bir şey değil. Her ne denli Ferhat Gündoğdu, “Hakem kararlarını kendim aldım” diye açıklama yapsa bile böylesi önemli ihraç kararının altına tek başına imza atması olası değil. Zaten kamuoyu Gündoğdu’nun açıklamalarına hiç itibar etmedi. Sürekli 3 maymunu oynayan Nihat Özdemir’in bu konuda bilgisi olmadığına inanmak saf dillik olur.

Tahkim Kurulu kararının ardından TFF ve MHK’nın istifa etmesi onurlu bir tutum olur. Lakin futbolu yönetenlerin katında istifa sözcüğünün pek anımsanmadığı anlaşılıyor. Ne ki, kulüplerin baskısı ve çağrısı karşısında görevlerini uzun süre sürdürmeleri olanaksız. Fenerbahçe ile Başakşehir Futbol Kulübü şimdiden TFF’ye yönelik “istifa edin” çağrılarına başladı bile. Kuşkusuz ilerleyen süreçte bu yöndeki talepler diğer kulüpler tarafından da dile getirilecektir. Bilmem ne kadar dayanabilir ve karşı koyabilirler.

Tahkim’in kararına karşın 18 hakem ve 3 gözlemciye oynanacak maçlarda görev verilmeyeceği kamuoyuna yansıdı. Anlaşılan futbolda sertleşme artarak sürecek.

Aslında değinmek istediğim Tahkim Kurulu’nda savunma yapan hakemlerin düşündürücü ve anlamlı ifadeleri. Hele Tugay Kaan Numanoğlu’nun “Ben düdüğümü değil, onurumu istiyorum” diyen isyanı. 7 yaşındaki kızına kendisine neden maç verilemediğini anlatamadığını belirten Numanoğlu, Tahkim Kurulu’ndan bir anda elinden alınan kariyerinin ve saygınlığının geri verilmesini talep etmiş. Kurul da iptal kararıyla onurunu geri verdi.

Spor kamuoyunun eleştirisi gözde hakemlerin çok haklı gerekçelere dayandırılamadan bir çırpıda defterden silinip, onurlarının çiğnenmesineydi. Neyse hak yerini buldu.