Malumunuz Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine bir yıldan az bir süre kaldı. 

Bir tarafta hükümeti oluşturan Cumhur İttifakı, diğer tarafta 6'lı masa olarak adlandırılan Millet İttifakı...

20 yıldır iktidarda olan AK Parti, son genel seçimlerin ardından hem doğal afetler hem dünyanın başına 500 yılda bir gelebilecek iki yıllık salgın dönemi, ardından Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ile başlayan savaşla birlikte yaşanan küresel ekonomik krizlere maruz kaldığı ağır bir dönemde, seçime hazırlanıyor.

Vatandaşın iliklerine kadar hissettiği bu ağır şartlarda bir de vatandaş ulaşamadığı, derdini anlatamadığı, yöneticiler ve seçtikleri ile de sınanıyor.

AK Parti, 2018 genel seçimlerinde milletvekili listesiyle milletin nazarında puan, seçim olarak da oy kaybetmesine rağmen; ders alınmaması ve milletten kopuk siyaseti nedeni ile tarihinin en ağır sınavlarından birini veriyor. Verecek...

Muhalefet farklı mı?

Diğer taraftan adını 6'lı masa olarak adlandıran ittifak ise hedefini, planlarını, stratejisini sadece HDP'nin oyu üzerine kurmuş, muhalefet olarak millete tek bir proje dahi sunmadan, üretmeden sadece yapılan her şeye "HAYIR" diyerek karşı çıkma ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde sosyal medya hesaplarından Tweet atarak, 3 yılını geçirmiş durumda...

Pandemiye, ekonomik krize, mülteci meselesine somut bir proje üretmeden, seçimlere giren muhalefet partilerinin il, ilçe başkaları ve milletvekilleri de iktidar kanadı kadar halktan uzak, kopuk bir siyaset anlayışı ile seçimlere hazırlanıyor.

Vatandaş ve parti mensupları,  verdikleri mücadele ve kullandıkları oylarla seçtiği siyasetçileri; 3 yıldır ne cenazesinde ne düğünlerinde ne iyi gününde ne de kötü gününde yanlarında gördü.Telefonlarına dahi çıkmayan siyasetçileri, endişe etmesinler seçimlere bir ay kala bir telefon kadar yakın, düğünlerinde, cenaze törenlerinde kendilerinin etrafında pervane olarak görecekler. Millet bu saatten sonra bunu yer mi? Bilemiyorum...

Son yıllarda yeni bir dünya düzeni oluşurken, siyasetin, siyasetçilerin de değiştiğini görüyoruz. Fakat bunun ülkemizde yansımalarını hala görmüş değiliz...

Milletin tercih edeceği kişiler değil de milletin ahvalinden bihaber kişilerin, birilerinin zorlamasıyla milletvekili listelerine konulduğu, milletin de liderlerinin hatırına binaen zoraki seçtiği ve seçildikten sonra kerameti kendinde zannettiği düzenin de bir an evvel sorgulanması gerekmektedir.

Artık! Gerçekten milletin istediği, milletin sevgisini kazanmış, milletin bağrından kopan insanların siyaset arenasında kendine yer bulduğu bir düzenle, 2023 Haziran ayında, Türkiye seçime girmelidir...

Sevgi ve saygılarımla...