Parti tabanından gelen tepkiler ve halkın hayat pahalılığı karşısındaki yakınmalarından olsa gerek, MHP’nin Cumhur İttifakı ortağı AKP’ye gönderdiği “muhalefetiz” mesajı, hiç de yabana atılacak gibi değil. Önce Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin geçen hafta grup toplantısında “MHP, Cumhur İttifakı’nın ortağı olsa da muhalefettir” sözü, ardından Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya’nın sosyal medyada “ Biz ittifakız, hükümetin ortağı değiliz. Gördüğümüz yanlışlar varsa bu yanlışları da biz dile getiririz” ifadeleri, “Cumhur İttifakı’nda çatlak mı var” sorusunu gündeme taşıdı. Öyle ya, 2018 seçimi öncesi oluşturulan ve bugüne değin “can ciğer kuzu sarması” şekilde sürdürülen Cumhur İttifakı’nda 2023 seçimine kısa bir süre kala MHP neden böyle bir çıkışa kalkıştı. Dört yıldır süren ittifakta Devlet Bahçeli’yi “MHP muhalefettir” söylemine iten neden neydi? Her ne denli Cumhur İttifakı’na sıkı bağlı olsa bile Devlet Bahçeli, tabanının ve dar gelirli halk kesiminin her gün iğneden ipliğe gelen zam yağmuru karşısında nasıl zorlandığına yakından tanık oluyor. Partiye bu yönde gelen olası yakınmalar, MHP Genel Başkanı’nda doğal olarak hoşnutsuzluk yaratıyor. Nitekim, yine bir grup toplantısında yaptığı konuşmada Bahçeli, hayat pahalılığından yakınmış ve dar gelirliyi rahatlatacak çözümler üretilmesi gerektiğini AKP’ye mesaj olarak iletmişti. Hatta, MHP’nin asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını savunduğu medyaya yansımıştı. Siyasi iradenin bu mesajı alırcasına tümü ile olmasa bile asgari ücretin belirli kalemlerde vergi dışı kalması yönünde çalışma yürüttüğü biliniyor. Yine 3600 ek gösterge yasasının çıkması da MHP’nin savunduğu temel başlıklar arasında. Dizginlenemeyen enflasyon karşısında milyonlarca dar ve sabit gelirli kitlenin satın alma gücü her geçen gün geriliyor. Açlık sınırının altındaki net 2825 liralık asgari ücretle geçinebilmek bu hayat pahalılığında olası değil. Hala 1500 liralık aylığa talim eden emekli var. Hal böyle iken ittifak ortağı olsa bile Devlet Bahçeli’nin gönlü buna elvermiyor olmalı ki böyle bir çıkışta bulundu. Sonuçta, partisine oy veren seçmen kitlesi de hayat pahalılığının kıskacı altında inliyor. Görmezden gelip, sussa tabanın yoğun tepkisinin olacağı aşikar. Aslında oy veren seçmeninden parti yönetimine bu yönde yakınmalar çoktan ulaşmıştır. Siyasi partilerin seçmeninden gelen mesajları doğru algılamak ve yerine getirme gibi görevi olduğu dikkate alınırsa MHP’nin “muhalefetiz” çıkışını böyle okumak gerekir. Dediğim gibi, ne denli ittifakın sıkı savunucusu olsa da MHP tabanının, oy veren kitlenin sesini ve yakınmasını duymak zorunda. Milyonlarca dar gelirli içinde, asgari ücretle çalışan emekçiler arasında, düşük aylığı yaşamaya çalışan emekliler bünyesinde MHP’ye gönül vermiş yüz binlerce seçmen var. Umarım Devlet Bahçeli’nin “muhalefetiz” mesajı yerine ulaşır milyonlarca dar gelirliyi rahatlatacak düzenlemeler gecikmeden hayata geçirilir...