Birlikte Biz Var – Kışa Vicdanla Bakmak
Sonbaharın ayazında, kışın kapıya dayandığı bu günlerde toplumun en büyük sınavı geçim derdiyle yüzleşmektir. Kimileri hâlini gizlerken, gerçek ihtiyaç sahipleri sessizce hayata tutunmaya çalışır. İşte tam da burada bir toplumun vicdanı ölçülür.
Kış sadece soğuk değildir. Kış; tek maaşla geçinen emeklinin mutfağı, çocuklu bir ailenin akşam yanan lambası, “bugün de idare edelim” cümlesinin ardındaki mahcupluktur. Ve bu yükü en çok da sesi çıkmayanlar taşır.
Muhtar, sadece bir imza makamı değildir. Muhtar; mahallenin vicdanı, gözü ve kulağıdır. Gerçek ihtiyaç sahibini incitmeden tespit etmek, onları utandırmadan ilgili kurumlara yönlendirmek bu görevin özüdür. Bu sorumluluk suiistimal edildiğinde vebali ağırdır. Çünkü muhtarlık, makam için değil; toplumun nefesi olmak içindir.
Deprem, yangın, sel gibi afetler “olursa bakarız” denecek konular değildir. Mahallelerde toplanma alanları belirlenmeli, apartmanlarda yangın söndürme cihazları bulunmalı, engelliler için yollar erişilebilir hâle getirilmelidir. Bunlar teknik ayrıntılar değil, vicdan göstergesidir.
Kış aylarında kimse “ben açım” demek zorunda kalmamalıdır. Özellikle çocuklu aileler ve tek maaşla geçinen emekliler için incitmeden, teşhir etmeden sosyal destek kartları hayati önemdedir. Bu bir sadaka değil, sosyal devletin gereğidir.
Her şey devletten beklenmemeli; mahalle dayanışması, gönüllü ağlar ve sivil yapılar da güçlendirilmelidir. Çünkü gerçek destek, toplumun ortak vicdanıyla anlam kazanır.
Evet, bu kış nasıl geçer bilmem…
Ama üşüyenler üşümesin. Evlerin bacası tütsün, ışıkları sönmesin. Çocuklar karanlıkta kalmasın.
Bu yazı bir sitem değil; bir vicdan çağrısıdır.
Çünkü birlikte biz varız ve bu kış vicdanımız kadar ısınacağız.
Kazım İLHAN
Sosyolog ve Aile Danışmanı