Hiçbir başarı
tesadüf değildir...
Çalışmadan, emek vermeden, alın teri dökmeden,
umut ve sabırla
beklemeden
başarı
gelmiyor...
Geçen
gün
gazetelerde,
BAU Global Üyesi Bay Atlantic Üniversitesi'ne
YÖK tarafından denklik verildiği
haberini okuduğumda,
başarının tesadüf olmadığını
bir kere daha hatırlatan
başarı öyküsü
düştü aklıma...
2014 yılıydı...
Ömrünü
eğitime adayan
ve yardımlarıyla da
merhametli iş insanları arasında
en ön sıralarda
yer alan
hemşehrimiz
Enver Yücel,
dünyanın kalbine
"Bay
Atlantic"
adıyla
bir üniversite kurdu...
Amerika'da, hem Washington DC'de
hem de Beyaz Saray'ın yakınlarında...
O yıllarda, bu yatırım
inanılacak gibi değildi...
Enver Yücel, 
engin vizyonuyla 
bugünlere gelmişti
ama işin "Misyon" tarafı
ne olacaktı?..
Yücel, yakın çevresindeki
insanları
iyi tespit etmiş, kimin ne yapabileceğini
biliyordu...
Prof. Dr. Sinem Vatanartıran'ı
"Kurucu Rektör" olarak atadı...
Sinem Vatanartıran,
Bahçehir Koleji ve üniversitedeki çalışmalarıyla
Enver Yücel'in
"A Takımı" içinde yer almıştı...
Vatanartıran,
yıllar içinde
Bay Atlantic'i,
adından
söz ettiren
bir üniversiteye dönüştürmüştü...
Enver Yücel, bu atamayı yapmakla
ne kadar haklı olduğunu
bir kere daha görmüştü...
Söylemek ya da yazmak kolaydı...
Adeta "kılı kırk yaran"
Amerikan
yasaları ve bürokrasisinin
titizliği içinde
bunları yapabilmek,
öyle söylendiği
veya yazıldığı gibi 
"kolay" değildi, elbette...
Diğer yandan da
 "Kurtlar Sofrası"
gibi bir sektörde,
dev rakipler
arasında
ayakta kalabilmek...
Çok çalışmak, sabretmek ve umutla
beklemek gerekirdi...
Nitekim,
öyle de oldu...
Bay Atlantic,
Türkiye'nin
yanı sıra
Asya, Latin Amerika, Avrupa ve
Afrika'dan toplam 46 ülkeden
bini aşkın
öğrencinin öğrenim gördüğü
bir üniversite olmuştu...
Enver Yücel ve Prof. Dr. Sinem Vatanartıran'ın
hassasiyetler
içinde
emekler vererek,
bugünlere getirdikleri
Bay Atlantic,
büyümüş;
rüştünü de
ispat etmişti...
ABD'de dünyanın en prestijli üniversitelerini değerlendiren
NECHE (New England Commission Of Higher Education),
Bay Atlantic'e
akreditasyon verdi...
Bunun anlamı şuydu...
Bay Atlantic;
bundan böyle 
Harvard,
MIT ve Brown gibi
dünyanın sayılı üniversiteleriyle
aynı statüdeydi...
Amiyane tabirle,
Bay Atlantic,
eğitimde dünya ligindeydi...
YÖK'ün, bu statüdeki eğitim
kurumuna
denklik vermesi de normaldi...
Bu sayede, Türk gençleri 
hem Amerika'da
öğrenim görebilecek
hem de çift diploma
sahibi olabilecekti...
"Hiçbir başarı
tesadüf değildir"
demiştik!..
Prof. Dr. Sinem Vatanartıran'ın "Google"daki
CV'sine
bakıldığında,
ne demek istediğim
daha iyi anlaşılacaktır, sanırım!..
O, bir Türk yönetici ve bilim insanı
olarak
gurbette de 
üstlendiği görevi
başarılarla
taçlandırmış;
böylece tarihteki
saygın
Türk kadınları
arasında yerini almıştı...
Gururlanmamak mümkün değil!..
BAU Global Başkanı Enver Yücel'i de
"İşi ehline teslim" noktasındaki
hassasiyetiyle
tercihlerini "Liyakat"ten
yana kullanarak;
başarı kapılarının
açılmasına fırsat verdiği
için kutluyorum...
Son söz:
"İştir kişinin aynası,
lafa bakılmaz"
...