İnsanlar yaz rehaveti ile sorumsuz tutum takınıp önlemleri de iyiden iyiye ıskalayınca vaka sayılarında doğal olarak patlama yaşandı.
İşin şakaya gelir yanının olmadığı Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerle bir kez daha kanıtlandı. Salgının sonlanacağı, COVID-19’un grip gibi hastalığa dönüşeceği iyimserliği ne yazık ki gerçekleşmedi.
Dünyada ve Türkiye’de omicronun yeni alt varyantlarından ötürü vaka sayıları hızla artıyor. Hiç kuşku yok ki artışta toplumun oldukça gevşemesi etkili oldu. Sıkı önlemler birer birer kaldırılırken en azından kapalı ortamlar ve ulaşım araçlarında maske zorunluluğu sürmeliydi. Lakin gerçekleşmedi, maskeler sanki tutsak zincirinden kurtulurcasına gibi çıkarıldı.
Kurban Bayramı’nın ardından vaka sayısında artış olacağını öngörüyordu hekimler. Düşündükleri gerçekleşti. Zira aşının unutulması, maskelerin evde bırakılması, kapalı ve kalabalık ortamlarda bayram ziyaretleri ile kutlamalardan ötürü korkulan oldu.
Hekimler vaka sayılarının ürküten artışı karşısında şiddetle “aşı olun” çağrısında bulunuyor. Özellikle 65 yaş üzeri ve kronik hastalığı olan bireylerin kesinlikle hatırlatma dozunu yaptırmalarını salık veriyorlar. Yeni varyantlarda ağır vakaların görüldüğüne dikkat çeken hekimler, sonbahar ve kış mevsiminde hasta sayısının artmaması için uyarı üzerine uyarı yapıyor. Hatta okullar açılmadan 12 altı yaş öğrencilerinin de aşılanması gerektiğine vurgu yapılıyor.
Haziran başında yoğun bakımda yatan hasta sayısı sıfırlanmışken, hastanelerde yeniden bu servisler açıldı. Bu da “ortadan kalktı” gözü ile bakılan tehlikenin varlığını koruduğunu gösteriyor.
Kurban Bayramı’nın ardından vaka sayılarında 40 kat artışın gerçekleşmesi görmezden gelinecek gibi değil. Tıp insanlarına göre, nedeni “hakim varyant” halini alan omicron BA.4 ve BA.5’in çok kolay ve hızla bulaşma özelliğine sahip olmaları, aşının oluşturduğu bağışıklıktan kaçabilmeleri.
Bu tablo karşısında büyük olasılıkla en azından kapalı ortam ve ulaşım araçlarında maske takma zorunluluğu yeniden yaşamımıza girecek. Aslında sokaklarda, her yerde maske zorunluluğu olmalı. Belki de bu karar çıkabilir.
Hekimler ne denli uyarı yapsa da sıkı önlemleri uygulayacak, hatırlatma dozunu mutlaka ama mutlaka yaptıracak, gevşemeyecek olan yurttaşın kendisi. Bu konuda akıllıca tutum takınmak, geçmişte COVID’den  ötürü can yitimlerini ve yoğun bakımda yatan hastaların çektiği acıları anımsamak sanırım en doğrusu olacaktır. Zira tehlikenin büyüklüğünü unutmamak toplum sağlığı adına olmazsa olmazdır.
Sahi “Tehlikenin farkında mısınız?” Bu soruya yanıtınız “Evet” ise o halde doğru aşıya ve önlemleri uygulamaya. Anımsatmaya gerek yok o önlemleri. Çünkü unutmadık o kara günleri. Zaten hekimler duyuru üzerine duyuru yapıyor. Kulak vermeyi ıskalamayın.