Tanju Çolak Samsunspor için yazdı: Elimizden kaçırdık…

Abone Ol

Beşiktaş 1–1 Samsunspor

Tüpraş’ta tabelada 1–1 yazıyor ama sahadaki hikâye çok başka.
Bir tarafta 168 milyon euroluk Beşiktaş, diğer tarafta 50 milyon euroluk Samsunspor…
Kâğıt üzerinde Beşiktaş ev sahibi ve kadro değeriyle bir adım önde görünüyordu ama bu maçın ağır favorisinden değil, denk bir mücadeleden söz ediyorduk.
Ve 90 dakikanın sonunda oyunu kazanan taraf, kesinlikle Samsunspor’un disiplinli futboluydu.

Maçın ilk 15 dakikasında sahada tek takım vardı: Samsunspor.
Musaba, Ndiaye, Holse üçlüsüyle üç net gol pozisyonu buldular, Ersin kurtardı.
İkili mücadelelerde daha diri, daha agresif, daha istekli olan taraf Samsunspor’du.
Bir topa üç kişiyle baskı yaptılar, Tomasson ve Zeki ile kanatları çok iyi kullandılar.
Beşiktaş topa sahipti ama maça sahip olan takım kırmızı-beyazlılardı.

İkinci yarıya Beşiktaş daha iyi başladı, Cengiz’in penaltı golüyle de 1–0 öne geçti.
Tam “şimdi kopar mı?” derken sahneye yine Samsunspor çıktı.
Cengiz’in gereksiz geri pasını Ndiaye affetmedi ve maçı 1–1’e getirdi.
Golden sonra özgüveni yükselen, öne oynamaya devam eden, risk alan taraf yine Samsunspor’du.

Maçın kırılma anı ise 82. dakikada Polat’ın kaçırdığı pozisyon oldu.
Madji öyle bir “al da at” pası verdi ki,

“Bu topu atsaydı, Samsunspor Tüpraş’tan 3 puanla çıkacaktı.”
Polat atamadı, Ersin çıkardı, tarih yazılamadı.

İstatistik kâğıdı da gerçeği saklayamıyor:
Topla oynama %61–39 Beşiktaş lehine, şutlar 14–14,
ama isabetli şutlarda 6–2 Samsunspor üstün.
Yani Beşiktaş topu sevdi, Samsunspor kaleyi sevdi.

Sonuç mu?
Kâğıt üzerinde “deplasmanda alınan değerli bir puan” diyebilirsiniz ama ben bu maçı şöyle yazıyorum:

“168 milyon euroluk Beşiktaş’a karşı,
50 milyon euroluk Samsunspor oyunu, cesareti ve saygıyı kazandı.
Polat o topu atsaydı, 3 puanı da alıp giderdi.”

Bu yüzden bugün alkış;
sistemiyle, disiplinli oyunu ile, Konferans Ligi ve ligdeki duruşuyla
büyük takım gibi oynayan Samsunspor’a.