Afrin'de el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan UMKE görevlisi Burak Tatar'ın şahadetinin ardından çıkan detay ağlattı. Meslek hayatına Nusaybin'de terör örgütü PKK'nın açtığı hendeklerin kapatılması için başlatılan operasyonlarda gönüllü olarak görev almakla başlayan şehit Tatar, Fırat Kalkanı ile aylarca bölgede Mehmetçiğe şifa dağıttı ve son isteği Afrin'e gitmekti. Sabah gazetesinde yer alan habere göre; Bu nedenle Sağlık Bakanlığı'nın görevlendirmesinde kendi adı çıkmayınca, listeden arkadaşının adını silerek kendi adını yazdırdı. Sınıra giderken, "Beklemeyin çünkü ben şehit olacağım" diyen şehidi babası Yahya Tatar (49) şöyle anlattı:

Arkadaşının yerine gitti
 
Afrin görevi çıkmayınca çok üzüldü, birçok yeri aradı dinlen denilmiş. 'Baba Afrin'e gitmem şart, tarihi operasyonda gücüm yettiğince yaralar sarıp, gerekirse ölürüm' dedi. Görevlendirme listesinde kendi adı çıkmayınca 'bekleyemem' deyip arkadaşının adını çıkarıp kendi adını eklemiş. 'Oğlum hastayım gitme' deyince, 'baba orada askerlerimiz var, oların ana-babaları yok mu?' dedi.
 
İyi ki gönüllü olmuş
 
İlk dönem hastanedeydi ama çok mutsuzdu. 'Baba çok çalışmıyorum, aldığım maaş içime sinmiyor, burada çok iş yok, sınıra gideceğim' deyip gönüllü oldu. O günden sonra hep Irak, Suriye ve doğu illerinde çatışma alanlarında oldu.
 
Ana arkamdan bakma
 
Oğlu ile son konuşmasını anlatan anne Hülya Tatar (46), "Afrin'e giderken 'ana arkamdan bakma ben şehit olarak geleceğim' demişti. Şehit olduğu günün sabahı 04.00'te aradı, 'namaz için kalktım, ben abdestimi aldım, hakkınızı helal edin' dedi. Asla pişman değilim, biz zaten vatana kurban olsun diye yetiştirdik, ne mutlu bize. O zaten şehit olmaya gitti, şükür de oldu" dedi.
 
Afrin'e gülerek gitmiş
 
Şehit Tatar'ın, sağlık çalışanlarından oluşan sosyal medya grubunda yaptığı son yazışmaları da ortaya çıktı. Mesai arkadaşlarına Afrin'e gideceğini büyük bir sevinçle söyleyen Tatar, 'sen gidersen biz kiminle çalışacağız' diyerek, üzüntü duyan arkadaşlarına, "geleceğim ancak belki de şehit olurum, cenazeme gelirsiniz. Keşke öyle bir mertebeye kavuşsam, sizlere de şefaatçi olurum" cevabını verdiği öğrenildi.