Ölüm, her canlı için geçerli bir son. Bugüne dek kimse nasıl bir şey olduğunu tanımlayamadı ve hep korktu. 'Ölmek nasıl bir şey araştırmaları' süregelip durdu. Yapılan önceki araştırmalarda beynin, kalbin durmasından 30 saniye sonra tüm fonksiyonlarını kapattığı ve çalışamaz hale geldiği ifade ediliyordu.
İngiliz araştırmacılar, bu sürenin 30 saniye değil, 3 dakika olduğunun altını çizerek, 'kalp kan pompalamayı kestiğinde kişi ölmüş sayılıyor. Ancak bu sırada beyin içerisinde gerçekleştirilen aktiviteler sona ermiyor. 3 dakika boyunca devam ediyor ve bu süreçten sonra kişinin bilinci tamamen kapanıyor" ifadelerini kullandı.


DENEY 2000 KİŞİ ÜZERİNDE YAPILDI
Araştırmayı yürüten doktor Sam Parnia, çeşitli rahatsızlıklarla kalbi durmuş olmasına karşın hayata tutunmayı başarmış 2000 kişi üzerinde çeşitli testler gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Doktor Parnia, "Bu kişilerin yüzde 40'ı kalbi durduktan sonra farkındalıklarını yitirmediklerini söyledi. Bilinçleri kısmen açıktı. Buna karşın iyileşme sürecinde hafızalarını kaybediyor ve hatırladıkları şeyleri unutuyorlar. Bu kişilerin yarısı ise ölüm anında en çok 'korku' duygusunu hissettiklerini söylüyor" diye konuştu.
Bu süreçte kişi ölümü kavrar ve kendi ölümüne inanarak, zihinsel yolda bir keşfe başlar. Bazılarının varış noktasına ulaşması aylar sürebilirken bazılarının yolculuğu ise birkaç gün sürer.


YOLCULUK BAŞLIYOR: ÖLÜME 1 - 3 AY KALA
Birisi ölümün yaklaştığını fark etmeye ve onu kabul etmeye başladığı zaman çevresinden çekilmeye başlar. Dünyadan ve dünyanın içindekilerden ayrılma sürecini başlatır. Arkadaşlarının, komşularının ve hatta aile üyelerinin bile ziyaretini geri çevirebilir. Ziyaretleri kabul ettikleri zaman etkileşimde zorlanabilir ve bundan hoşlanmayabilirler. 
Kendi hayatları hakkında düşünüp taşınırlar ve anıları ziyaret edip dururlar. Nasıl bir hayat yaşadıklarını değerlendirebilir ve pişmanlıklarını düşünürler. Ölmek üzere olan kişilerin iştahı azalır, kilo verirler. Beden yavaşlamaya başlar ve daha önce olduğu gibi yiyeceklerden enerji almaya gereksinim duymaz.  Bir zamanlar çok keyif aldığı şeyler ona artık cazip gelmez, tek istediği şey uyumaktır…
Değişen vücut kimyası hafif bir his üretir. Onlar ne aç ne de susuzdur, yemek yemediklerinde acı çekmezler. Ve bu başladıkları yolculuğun beklenen bir parçasıdır.


ÖLÜME 1 - 2 HAFTA KALA: RUHSAL DEĞİŞİKLİKLER
Bu yolculuk sırasında kişiler genelde uyurlar. Kişilerde oryantasyon bozukluğu sık görülür ve algılar değişebilir. Kişi gizli düşman korkusu veya yenilmeme duygusu gibi hezeyanlar yaşayabilir.
Halüsinasyonlar görebilir, bazen orada olmayan insanlarla konuşabilirler. Konuşulan kişi genelde ölmüş insanlar olur. Hayat ile gelecek arasındaki perde kalkmıştır. Kişide ajitasyon görülür, hareketleri amaçsızdır ve diğerleri için hiçbir anlam ifade etmiyor olabilir. Çünkü gittikçe bu dünyadan uzaklaşıyorlardır.