Medova Hastanesi Genel Cerrahi (Onkolojik Cerrahi) Uzmanı Op. Dr. Süleyman Şefik Atabekoğlu, meme kanseriyle ilgili kadınlara uyarılarda bulunarak, “Bütün kadınları hayatlarını ve memelerini kurtarmak için sahaya çıkmaya davet ediyoruz. Sahaya çıkmadan maçı kazanmak mümkün değil” dedi.

Op. Dr. Süleyman Şefik Atabekoğlu, meme kanseri farkındalık ayı içerisinde meme kanseriyle ilgili olarak kadınlara uyarılarda bulundu. Atabekoğlu, meme kanserinde erken teşhisin çok önemli olduğunu belirterek, “Çağımızın hastalığı olan kanser, her dört kişiden birini etkilerken, her 8 kadından biri de meme kanserine yakalanıyor. Erken teşhiste bunların yüzde 80-90’nını kurtarma şansımız mevcut. Ne kadar erken teşhis edersek hem hastamızın hayatını kurtarıyoruz hem de estetik olarak memesini kurtarma şansımız o kadar artıyor. Bütün kadınları hayatlarını ve memelerini kurtarmak için sahaya çıkmaya davet ediyoruz. Sahaya çıkmadan maçı kazanmak mümkün değil” dedi.

“Kanserde en önemli silahımız şu anda hala mamografi”

Op. Dr. Atabekoğlu, risk grubunda olanlara dikkat çekerek, “Erken yaşta adet görmeye başlayan, çocuğu olmayanlar, menopozun geç olduğu hastalar, ailesinde bir veya birden fazla meme kanseri olan kişiler, yumurtalık kanseri olan yakın akrabaları olan kişiler, aşırı kilolu olan, az hareketli olanlar risk grubunu oluşturmakta. Tedavide erken teşhis hayat kurtardığı gibi hastanın memesini de kurtarmakta. Bunun için de en önemli silahımız şu anda hala mamografi. Mamografinin de teknik detayları önemli. Kaliteli bir mamografi iyi görüntü sağladığı için çok daha fazla teşhis oranı sağlamakta. Hastalarımızı daha az radyasyona maruz bırakarak, onların hayatlarına ekstra katkı da sağlamaktadır. Bugün Türkiye’de 40 yaşının üzerinde herkese 2 senede bir kez meme kanseri taraması amacıyla mamografi çekmeyi öneriyoruz. Bu şekilde erken tanı oranımızı artırıyoruz ve buna bağlı olarak da hayatlarını ve memelerini kurtarma şansını sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Meme kanserinden korunmak için 20 yaşından itibaren hastaların memelerini kendi kendine muayene etmelerini önerdikleri söyleyen Atabekoğlu, “40 yaşını geçtikten sonra 2 senede bir mamografik muayene ve yıllık doktor muayenesi bu konuda faydalı olmakta. Kendi kendine muayenede meme başı akıntısı, memede sertlik, memenin başında çekilme, çökme, kabuklanma en bildiğimiz klasik belirtiler. Ancak bu belirtiler bile aslında erken evre meme kanserinde olmayabiliyor. Bunun için biz hastalarımıza daha erken dönemde yakalayabilmek için 40 yaşından küçüklerde ultrason muayenesi, 40 yaşından büyüklerde de mamografi, gerekirse meme MR önererek teşhis oranını ve erken tanı oranlarını yükseltmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

"Hastalarımızın olur olmaz yere mamografi çektirmesini önermiyoruz"

Atabekoğlu, “Kalitesiz mamografi hastanın ikinci kere radyasyon almasına sebep olduğundan dolayı veya olan bozuklukların gözükmesini geciktirdiğinden bizim için sıkıntılı. Nasıl ki televizyonlarda üst teknolojiler varsa mamografi de yenileştikçe ve teknolojisi düzeldikçe daha ince ayrıntıları gösterebiliyor. Son zamanlarda dijital teknolojiyle üretilen mamografi cihazları daha ince ayrıntıları gösterdiği ve tekrarlayan mamografi filmlerine gerek bırakmadığı için tercih edilmeli. Hastalarımızın olur olmaz yere mamografi çektirmesini önermiyoruz. Meme kanserinden korunmak için hanımlara; periyodik muayene, gerekirse ultrason ve mamografi, sigaradan uzak durmaları, obez olmamaya çalışmaları ve bunun için de hareketli bir yaşam sürmeleri, hormonlu gıdalardan da mümkünse uzak kalmalarını öneriyoruz” dedi.