Amerikan Boston Üniversitesi’nden mezun olan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun (24) cesedi, 25 Eylül 2010’da Beyoğlu’nda Paksoy kardeşlerin dairesinin bulunduğu 10 katlı apartmanın havalandırma boşluğunda bulunmuştu. İncelenen görüntülerde her iki kardeşin o gece bir kulüpte ve apartman girişinde görüntüleri tespit edildi. Paksoy Holding’in veliahtları Mahmut Emre Paksoy ile kardeşi Can Paksoy hakkında “kasten adam öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Paksoy kardeşler, Sinem’in intihar ettiğini iddia ederken, genç kızın ailesi, kızlarının cinayete kurban gittiğini ileri sürdü.

İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava 4 yıl sürdü. Kısa süre tutuklu kalan Paksoylar, 2014 Aralık ayında beraat etti. Mahkeme, kasten ya da dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyetle ilgili yeterli delil elde edilemediğini bildirdi. Karar temyiz edildi.



‘BERAAT KARARI BOZULSUN’
Dosyayı inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin eksik incelemede bulunduğunu belirterek, kararın bozulmasını istedi. Savcılık, Yargıtay Ceza Dairesi’ne gönderdiği tebliğnamede, sanıkların evindeki sabit telefon kayıtlarının dökümünün yapılmamış olması, genç kızın, apartman boşluğunda yüzüstü yatar pozisyonda bulunmasına rağmen kafasının arkasında yer alan şişlikle ilgili Adli Tıp’tan rapor alınmamış olması, elbisesinin fermuarını tek başına kapatıp kapatmayacağının araştırılmamış olmasından, beraat kararının bozulmasını istedi.

Erköseoğlu’nun avukatı Rezan Epözdemir, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne gönderdiği dilekçede, Sinem’in iç çamaşırının ters, elbisenin kol kısmının giyilmemiş olduğuna dikkat çekilerek mahkemenin genç kızın fermuarı tek başına kapatıp kapatamayacağı konusunu araştırmadığı da anlatıldı. Paksoy kardeşlerin avukatı ise Yargıtay’a gönderdiği dilekçede olayın intihar olduğunu, Nazlı Sinem’in daha önce de intihar girişiminde bulunduğunu iddia etti.

‘KARANLIK MAHKEMENİN KARARI’
Genç kızın babası Ergun Erköseoğlu, beraat kararı veren mahkeme başkanı Ahmet Müşteba Özbek’in, darbe girişiminden sonra FETÖ/PDY örgütü üyeliğinden tutuklandığını belirterek, “Bu, karanlık mahkemenin kararıydı. Sanıkların kan örnekleri raporu alınmadı. Cansız mankenle tatbikat isteğimiz reddedildi. Gerçek ortaya çıkacak ama bu acımızı hafifletmeyecek” diye konuştu. Genç kızın annesi Ferah Kural ise “Doğru için acı çekmeye razıyım. O gece bir şey oldu. Ben o aileden korkuyorum. Can güvenliğimin olduğunu düşünmüyorum. O geceyi anlatsınlar ben anne olarak Paksoy kardeşleri affedeceğime söz veriyorum” dedi.



HABERTÜRK