Şanlıurfa’ya gelen Sağlık Bakanı Müsteşarı Prof.Dr. Eyüp Gümüş, Balıklıgöl’de balıklara yem atarak sağlık çalışmaları ve kanser konusunda açıklamalar yaptı.
Sağlık Bakanı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Kamu Hastaneler Birliği Kurum Başkanı Uzman Doktor Zafer Çukurova ve Şanlıurfa İl Sağlık Müdürü Uzman Doktor Erdoğan Duran ile birlikte Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer olarak bilinen Balıklıgöl yerleşkesini gezdi. Balıklara yem atan Gümüş, yerleşkede namaz kılıp dua etti. Yerleşkede Gezici Kanser Tarama aracının bulunduğu standa da uğrayan Gümüş, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. Seçil Özkan ile birlikte standı gezdi.
Burada bir açıklama yapan Prof.Dr. Eyüp Gümüş, kanserin tedbir alınması gereken, aksi halde kötü sonuçlanan bir hastalık olduğunu ifade etti. Kanserde erken teşhisin çok önemli olduğunu vurgulayan Gümüş, “Erken teşhis ettiğimiz hastalıkların hemen hemen yüzde yüzüne yakınını tedavi edebiliyoruz. Sağlık tesislerine ulaşamayanlar için bu tip gezici araçlarla hem diş hem de kanser yönünden taramalar yapmamız da çok önemli. Burada özellikle kolon, meme ve rahim ağzı kanserlerini tarıyoruz. Buradan alınan parça ve materyaller değerlendiriliyor. Sorunu olanlarla da hastanelerle görüşerek gerekli tedavilerine başlanılıyor” dedi.
EN ÇOK GÖRÜLEN KANSER TÜRLERİ
Gümüş, Türkiye’de kadınlarda meme ve troit, erkeklerde akciğer ve prostat kanserinin en çok görülen kanser türleri olduğunu açıkladı. Bakanlık olarak gerekli tedbirleri aldıklarını kaydeden Müsteşar Eyüp Gümüş, gezici araçlar ve hastanelerdeki Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezleri (KETEM) ile birlikte, tüm vatandaşları kanser taramasından geçireceklerini söyledi. Kansere çevresel ve genetik faktörlerin yol açtığını hatırlatan Gümüş, obezite, aşırı şeker ve sigara kullanımının da kansere neden olan önemli etkenler olduğunu kaydetti. Gümüş, çevresel faktörler de, bizden kaynaklanan nedenler olduğunu belirterek "Bunlardan bir tanesi obezite yani şişmanlık. Aşırı kilo, fazla depolanan yağlar kansere meyil ediyor. Kiloyla beraber kansere meyil artıyor. Yetersiz fiziksel aktivite ve kötü aktivite bunlardan bir sebep. Ve kötü beslenme. Yediğimiz, içtiğimiz gıdalar kansere sebep olan faktörler. Aşırı şeker kullanımı da bunlardan bir tanesi. Kansere diğer bir sebep de tütün kullanımı” dedi.
SİGARA UYARISI
Amacın kanseri önlemek olduğunu ifade eden Gümüş, hastalığın tedavisinin Sağlık Bakanlığı Hastanesi’nde gerçekleştirilebildiğini söyledi. Sigara kullanımının şu anda akciğer, mesane, pankreas gibi çeşitli kanserlerin ana sebebini oluşturduğunu ifade eden Gümüş, 2004 yılında sigarayla başlatılan mücadele kapsamında düşen sigara kullanım oranlarıyla birlikte, akciğer hastalıklarının da azaldığını vurguladı. Kanser vakalarında da düşüş beklendiğini belirten Prof.Dr. Eyüp Gümüş, sözlerine şöyle devam etti:
“Kapalı alanlarda, toplumun yaşadığı açık alanlarda sıkı mücadelemiz var. Bu mücadele ile sigara içme oranında düşüş var. Yüzde 6’lık düşme olmuş. Yüzde 33’lerden yüzde 27’ye düşmüş. Yani sigara içenler artık azalıyor. Artık vatandaşımız da sigara içenlerle mücadele ediyor. Bu düşüş ile akciğer hastalıklarında azalma oldu. Kanser hastalarında da azalma, bekliyoruz. Ama bunun sonuçlarını 5 yıl sonra görmek lazım. Kanser hemen olmuyor. Sigara içiyorsunuz, 10 sene sonra kendisini gösteriyor. Bu nedenle biz sigarayla aktif mücadele edeceğiz. Sigara tek başına kanserin yüzde 60’ını oluşturan sebeplerin arasında yer alıyor."
KAMPLARDA SAĞLIK KOŞULLARI
Türkiye’nin 10 ilinde 23 mülteci kampı bulunduğunu hatırlatan Gümüş, ülkeye göç eden 1 milyon 600 bin Suriyeliden sadece 230 bininin kamplarda kaldığını kaydetti. 1 milyon 400 bin Suriyelinin şehirlerde yaşadığını vurgulayan Gümüş, Suriyeliler için de başta kanser taraması olmak üzere, sağlık konusunda ciddi çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Kamplarda 10 sağlık merkezi yapımını sürdürdüklerini belirten Gümüş, sağlık açısından korkacak bir durum bulunmadığını belirtti. Gümüş, Birleşmiş Milletler ve AFAD desteği ile kamplarda 750 metrekarelik düzgün merkezler oluşturacaklarını da söyledi.
SURİYELİ SAĞLIKÇILARA İŞ MÜJDESİ
Sağlık Bakanı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin içerisinde 150 doktor ile 250 hemşire ve ebe bulunduğunu söyledi. Suriyeli doktor, ebe ve hemşirelerden 300’ünün çalışmak için Sağlık Bakanlığı’na müracaat ettiğini belirten Gümüş, sözlerine şöyle devam etti: “Bize sığınan ve içlerinde profesörlerin de bulunduğu 150 doktor, yaklaşık 250 civarında hemşire ve ebe var. Bunlarla ilgili hizmet alımı noktasında yani kendi vatandaşına, kendi dilini konuşan böyle bir ekibi de çalıştırmayı düşünüyoruz. Kamplardaki sağlık merkezlerinde bizim denetimimizde, Suriyeli hekimleri, hemşire ve ebeleri çalıştıracağız. Yaklaşık 300 kişinin bize başvurusu var. Bunları değerlendiriyoruz. Burada bulundukları sürece yine kendi hastalarına da bakabilecekler. Birçoğunun şu an burada hastaları var. Bunlara mevzuat çerçevesinde yaklaşacağız.”
ANNE VE BEBEK ÖLÜMLERİ
Gümüş, Sağlık Bakanlığı’nın 2015 yılındaki ana hedefinin anne ve bebek ölümlerini azaltmak olduğunu ve bu yönde ciddi çalışmalar yürütüleceğini kaydetti. Ölümleri azaltmak amacıyla çalışmalara başlanıldığını anlatan Gümüş, “Bu konuda illeri tek tek masaya yatırıyoruz. Geçen ay il müdürleri ile toplantı yaptık. Tüm illerdeki oranları değerlendiriyoruz. O illerdeki yetersiz hekim sayısını artırıp, gebe ve bebekleri takip edeceğiz. Yeni doğan yoğun bakım ve tedavi süreçlerini de takip edeceğiz. O illere özel tedbir alıyoruz. Böyle 8-10 ilimiz var. Çok doğum yapılan illerde, daha yakın takip ile anne ve bebek ölümlerinin üzerine gideceğiz” dedi.
SURİYELİLER DE TAKİBE ALINACAK
Sağlık Bakanı Müsteşarı Eyüp Gümüş, kamplarda yaşanan Suriyeli anne ve bebek ölümlerinin de takibe alınacağını ifade etti. Sağlık Bakanlığı hastanelerinde 40 bin Suriyeli doğumunun gerçekleştiğini hatırlatan Gümüş, şöyle konuştu:
“Bunları takip ediyoruz. Gebelerin takibi, riskli gebeleri özellikle devlet hastanelerine adapte ederek, takibi sağlanacak. Çünkü risk arttıkça, anne ve bebek için yoğun bakım hazırlamak gerekebilir. Bunların organizasyonları konusunda çalışıyoruz. Bu oranları düşüreceğiz.”
Kanseri yenen çocuklar ise Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof.Dr. Seçil Özkan ile ‘kansere inat dimdik ayakta duralım’ sloganı attı.