Adana'da iftar programına katılan Ahmet Lütfi Akar, son günlerde kan ihtiyacının stoklardan kullanıldığını, Türkiye'de ortalama aylık kan ihtiyacının 200 bin ünite olduğunu anlattı. Kanın bağışçılardan toplandıktan sonra analizlerin yapıldığını; hastalık veya virüs taşımadığına emin olunduktan sonra ihtiyacı olanlara verildiğini belirten Akar şöyle konuştu:
"Ramazan ayının sonuna doğru gelince biz korkulu rüya görmeye başlıyoruz. Bu korkulu rüya kan yetiştirmeme durumundan değil. Netice itibariyle kan çok acilse, kolumu sıyırıp size geliyorum. Ama bizim sistemimiz bu değil. Bizim sistemimiz güvenli donörden alınan kanı inceliyoruz, tahliller, analizler yapıyoruz. Ani kan talebi olmazsa bir kaza veya başka bir şey depremden dolayı kan talebi artmazsa, biz stoktaki kanlarımızla idare ediyoruz. Şu anda dramatik bir azalış var. Onun için şimdilik stoktan kullanıyoruz."
"KAN VERMEK ORUCU BOZMUYOR"
Oruç tutulurken kan vermenin dinen engel olmadığını belirten Akar şöyle devam etti:
"Kan verildiği için oruç bozulmuyor. Ama oruçluyken de kan vermek pek sıhhatli değil. İsteyen gönüllüler, orucun ilk saatlerinde bağış yapabilir. Orucun ilk saatlerinde belki sağlıklı ama akşam üstü çok aç bir insanın kendi açısından kan vermesi doğru değil. Bu nedenle iftardan başlayarak sahura kadar kan merkezlerimizi açık tutuyoruz. Büyük camilerin bahçelerinde çadırlarımızı kuruyoruz. Otobüs, TIR'larımızı konuşlandırıyoruz. Gündüz gelmeyen o kanı sahura kadar almaya gayret gösteriyoruz. Can kurtarmak istiyorsanız, bağış yapın."
FOTOĞRAFLI
