Binlerce ailenin zorunlu göç ettiği ilçede halen sivil vatandaşlar bulunuyor.

Çatışmaların yoğun olduğu Fatihpaşa Mahallesi’nde eşiyle evlerinde mahsur kalan M.C.Y. yaşadıklarını telefonla Habertürk’e anlattı:

"1990’lı yıllarda yaşanan çatışmalardan ötürü köyde her şeyimizi bırakıp şehre yerleştik. Yıllarca çalışıp fakirlerin yaşadığı Sur’da bir ev aldık. Bir Sabah uyandığımızda evimizin önünde hendek ve barikatlarla karşılaştık. Sonra silahlı kişilerin sayısı arttı. Gidecek yerimiz olmadığından evde kalmaya karar verdik. Evi terk etmemiz durumunda YDG-H’liler eve girecek polis de tarayacaktı. Günlerdir bombardıman altındayız. Evimizi bize zindan ettiler. Başımızı pencereden çıkaramıyoruz. Roket ve mermiler evimize isabet ettiği için karanlıkta kilerde kalıyoruz, bomba sesleriyle ürperiyoruz. Elektrik yok, gıdamız bitmek üzere, kalan unla odun sobası üzerinde sacda ekmek yapıyoruz. İçinde bulunduğumuz durum Suriye’deki savaştan hiç farklı değil. Hendek ve barikatların kapatılıp operasyonların bitmesini istiyoruz. Çaresizce ölmemek için dua ediyoruz. Patlamalar nedeniyle eşim işitme sorunu yaşadı. Psikolojimiz bozuldu, ne suç işledik ki bize bunu yaşatıyorlar"

24 binlik Sur'un 22 bini göç etti

Sokağa çıkma yasağı ve yoğun çatışmaların yaşandığı Diyarbakır'ın Sur ilçesini mercek altına alan CHP'nin incelemesinde ilçe nüfusunun 24 binden 2 bine düştüğü belirtildi.

200 bini aşkın insanın, sokağa çıkma yasağı nedeniyle göç etmek zorunda kaldığı belirtiliken, sadece Diyarbakır'da Sur içinde yaşayan 24 bin kişiden 22 bini göç etti. Okullar kapalı, sağlık ocakları kapalı, kurumların tamamı kapalı....