AK Parti, MHP ile üzerinde uzlaşarak Meclis’e sunduğu anayasa değişikliği teklifinde yine uzlaşıyla bazı rötuşlar yapmayı planlıyor. Bunlardan biri teklifin 5. maddesi olan ve mevcut Anayasa’nın 78. maddesinde değişiklik yaparak ‘yedek milletvekilliği’ getiren düzenleme.

“Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinin düşmesi, düşürülmesi, ölüm ile diğer boşalma hallerinde boşalan üyelikler aynı siyasi partinin yedek milletvekilleriyle doldurulur.

Siyasi partilerin seçim çevrelerindeki milletvekilliği aday listelerinde bulunup da seçilemeyen adaylar, bulundukları sıra esas alınarak yedek milletvekili sayılırlar. Ayrıca siyasi partiler genel seçimlerde hem seçim çevresinde en az iki olmak üzere seçilecek milletvekili sayısının beşte biri oranında, bağımsız adaylar ise bir yedek milletvekili adayı gösterirler… İkame gerçekleşmedikçe yedek milletvekilliği için hiçbir hak oluşmaz” Bu düzenleme, yedek milletvekilliğini getirerek ara seçimlerin kaldırılmasını sağlıyor. Maddenin gerekçesinde düzenleme şu şekilde açıklandı: “Mevcut anayasamızda seçimlere gerekçe oluşturan sebepleri ortadan kaldırmak üzere yasama istikrarının devam ettirilmesi amacıyla yedek milletvekilliği uygulaması önerilmektedir. Maddeyle önerilen hükümet sisteminde demokratik meşruiyete dayalı yürütme ve yasama istikrarı kurumsallaştırılmaktadır.”


YEDEK VEKİLLİĞİN YAZILMAYAN GEREKÇESİ

Yazılı gerekçe bu ancak AK Parti kulislerinde bir de yazıya dökülmeyen bir gerekçe olduğu konuşuluyor. Bu da ‘milletvekillerinin seçimde çalışma şevkini kırmamak’.

Bunun için de Anayasa’nın 106. maddesinde değişiklik öngören teklifin 11.maddesine bakmak gerekiyor. Burada, “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer” diyor.

Anayasa teklifi, Cumhurbaşkanına Meclis dışından da bakan atama yetkisi getiriyor. Bu durumda ‘olası bakanların’ milletvekili listelerinde yer almasına gerek de yok. Ancak, ‘ağır topların’ yani bakan olması muhtemel isimlerin listelere konulmaması, “kabine zaten belli” anlayışıyla milletvekili adaylarının sahada şevkle çalışmasını engelleyebilir. Dolayısıyla ağır topların da aday listelerinde yer alması böylece listeleri sürüklemesi tercih ediliyor.

Meclis’e giren bir ismin, kabine yer alması halinde ise partinin sandalye sayısı değişecek. İşte yedek milletvekilliği yazılmayan bu gerekçeyle de getiriliyor.

Ancak ‘yedek vekil’ ifadesi bazı partililer tarafından ‘incitici’, bazıları tarafından da ‘sakıncalı’ olarak değerlendiriliyor. Bu görüş Başbakan başkanlığında yapılan istişare ve değerlendirme toplantısında da dillendirildi. Büyük şehirlerde değil ama doğu ve güneydoğu ile az sayıda milletvekili çıkarılan yerlerde bunun bir sorun olarak partinin karşısına gelebileceği değerlendirilmesi yapıldı. Al Jazeera’ye konuşan bir milletvekili “Birisinin yedek milletvekili diye kart basıp dağıtmayacağı ne malum” dedi.

Maddede ‘yedek vekillik’ ifadesinin değişebileceği bunun yanında sadece ‘ Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinin boşalması halinde’ ifadesinin konulabileceği belirtiliyor.
 

"DOĞUŞTAN TÜRK VATANDAŞI" KONUSU NET DEĞİL

Rötuş olup olmayacağı henüz netlik kazanmayan bir konu ise, teklifin 8. maddesinde.

Cumhurbaşkanı adaylığı ve seçimini düzenleyen Anayasa'nın 101. maddesinde değişiklik yapan bu maddede Cumhurbaşkanının doğuştan Türk vatandaşı olanlar arasından seçilebileceği hükmü getiriliyor. Bu düzenlemeye parti içinden olduğu kadar parti dışından da eleştiriler getirildi. İtirazların bir kısmı düzenlemenin 'ırkçı' bulunmasından kaynaklandı. Bir kısmı ise Batı Trakyalı Türklerden geldi. Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu gibi, uzun yıllardır hizmet veren isimlerin Cumhurbaşkanı adaylığının önüne geçildiği belirtildi. Al Jazeera'ye bilgi veren kaynaklar 'doğuştan Türk vatandaşı' ifadesinin çıkarılabileceğini ama bu konuda net bir karara henüz varılamadığını söyledi.

Bu ve diğer konuların MHP ile müzakere edilmesi gerektiğini belirten AK Partili isimler, "Bu aşamadan sonra bir virgül ya da harf de değişecek olsa, müzakere edilmeden yapılmaz" dedi.

18 YAŞINDA SEÇİLMEDE GERİ ADIM BEKLENMİYOR

Milletvekillerinden bazıları da Anayasa’nın 76.maddesinde değişiklik öngören teklifin ise 3. maddesi olan, seçilme yaşını 18’e indiren düzenlemeye karşı çıkıyor. Başbakan ile yapılan toplantıda da siyasetin tecrübe gerektirdiğinden yola çıkılarak buna itiraz edenler olduğu öğrenildi. Ancak toplantıda bu konunun AK Parti’nin bugüne kadarki seçim beyannamelerinde yer almış bir vaat olduğu belirtildi.

BAŞBAKAN'DAN 'ÇOK İYİ ÇALIŞIN' TALİMATI

Anayasa değişikliği konusunda partilileri bilgilendirmeye milletvekilleriyle yapılan toplantıyla başlandı. Toplantının başında Başbakan Binali Yıldırım konuştu.

Basına kapalı toplantıda Yıldırım, anayasa değişikliğinin halka çok iyi anlatılmasını istedi. Başbakan’ın teklifin 330’un üzerinde oy ile Meclis’ten geçirilebileceğini ancak asıl referandum sürecinin önemli olduğunu belirtti. Edinilen bilgilere göre Yıldırım “Ondan sonrası bizim işimiz. Referandumda iş partiye düşüyor. Sistem halka çok iyi anlatılmalı” dedi.

Yıldırım’ın konuşmasının ardından ise anayasa değişikliği ile ilgili çalışmaları parti adına yürüten Genel Sekreter Abdülhamit Gül, Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş Başbakan Yıldırım ile birlikte milletvekillerinin karşısına oturarak hem teklif ile ilgili bilgi verdi hem de gelen soruları yanıtladı.

Perşembe günü de il ve belediye başkanlarına anayasa değişiklik teklifi anlatılarak görüşleri alınacak.

Kaynak: Gazete vatan