Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı kapsamında 5 odak sektör belirlediklerini belirterek, "Bunlar kimya ve ilaç sanayi, gıda sanayi, elektronik ve yarı iletkenler sanayi, makine ve teçhizat, motorlu kara taşıtları sanayi sektörleridir. Odak sektörler programımızın temel amacı sanayimizin katma değerini iki katına çıkarmak ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımızdaki payını artırmaktır. Bu sektörlere vereceğimiz desteklerle ve teşviklerle ülkemizi yüksek teknolojinin şampiyonlar ligine çıkaracağız" dedi.

Konya’da Türkiye Gıda Sanayii Zirvesi programına katılan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı çerçevesinde ilk zirveyi 15 Şubat tarihinde İzmir’de makine sanayi ile gerçekleştirdiklerini söyleyerek, "Ardından çelik sanayi, bilişim ve yazılım sanayi, elektronik sanayi, otomotiv sanayi, inşaat malzemeleri sanayi, ilaç ve tıbbi cihaz sanayimizin değerli temsilcileriyle bir araya geldik" dedi.

Düzenlenen bu zirvelerdeki temel amaçlarının Türk sanayisinin dinamosu olan değişik sektörlerin temsilcilerini dinlemek olduğunu vurgulayan Bakan Özlü, amaçlarının sektör temsilcilerinin görüşlerini almak ve hep birlikte ’ortak akıl, ortak vizyon ve ortak strateji belirlemek olduğunu ifade etti. Bakan Özlü, "Ülkemizin orta yüksek ve yüksek teknoloji yolculuğunda birbirimizi anlamak, uyum içinde hareket etmek ve somut çözümlere imza atmak istiyoruz. Bildiğiniz gibi Yüksek Teknolojiye Geçiş Programımız kapsamında 5 odak sektör belirledik. Bunlar; kimya ve ilaç sanayi, gıda sanayi, elektronik ve yarı iletkenler sanayi, makine ve teçhizat, motorlu kara taşıtları sanayi sektörleridir. Odak sektörler programımızın temel amacı sanayimizin katma değerini iki katına çıkarmak ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımızdaki payını artırmaktır. Bu sektörlere vereceğimiz desteklerle ve teşviklerle ülkemizi yüksek teknolojinin şampiyonlar ligine çıkaracağız. Çünkü bugünün ve geleceğin dünyasında en büyük yarış, en büyük mücadele teknoloji yarışı ve teknoloji mücadelesidir. Özellikle Endüstri 4.0 sürecinde bütün sektörler bilimden ve teknolojiden güç almak, Ar-Ge ve inovasyonla büyümek durumundadırlar. 4. Sanayi devriminin yansımaları, bütün sektörlerde olduğu gibi gıda sanayinde de kendini iyice hissettirmeye başlamıştır. Endüstri 4.0 süreci gıda sanayimiz için çok büyük bir fırsat penceresidir. Sektörümüz tarımla ve perakende ile olan bağlantıları nedeniyle hammadde, nakliyat ve pazarlama ileri teknolojiye dayanmak durumundadır. Bunun için robotik sistemler, sensör teknolojileri, lazer teknolojiler gibi bir dizi platform, gıda sanayimizin geleceği açısından anahtar işlevi görmektedir. Bu nedenle gıda sektörümüzde yer alan bütün firmalarımızın Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarına büyük önem vermeleri gerekiyor. Halihazırda 42 milyon dolar Ar-Ge harcaması bulunan gıda sanayi sektörümüz, 36 adet Ar-Ge merkezine sahiptir. Türkiye gıda sektörünün büyüklüğü yanında 36 Ar-Ge merkezi yeterli değildir. 47 bin işletmenin, 500 bine yakın istihdamın, 52 milyar dolar cironun, 12 milyar dolar ihracatın kaynağı olan gıda sanayimizin daha fazla Ar-Ge yatırımına, daha fazla Ar-Ge merkezine odaklanması şarttır" dedi.

"2017 yılında 6 milyar dolarlık ithalatımıza karşılık 12 milyar dolar tutarında ihracat rakamına ulaşılmıştır"

Bakanlık olarak Ar-Ge Merkezi açmak isteyen bütün firmaları ayrım yapmadan desteklediklerini belirten Bakan Özlü, "Ar-Ge merkezleri için gerekli asgari personel sayısını 30’dan 15’e indirerek, nitelikli projelerin küçük ölçekte de oluşmasına imkan sağladık. Ar-Ge faaliyetlerinin ticarileştirilmesinden elde edilen kazançların yüzde 50’sini gelir ve kurumlar vergisinden istisna ettik. Üniversite öğretim elemanlarının Ar-Ge projelerinden elde ettikleri gelirlerin yüzde 85’ini hiçbir kesintiye tabi olmaksızın alabilmesini mümkün kıldık. Öğretim elemanlarının Ar-Ge merkezlerinde sürekli ya da kısmi süreli çalışmasına olanak sağladık. Ar-Ge ve tasarım projelerinde kullanılmak için ithal edilen eşyaya gümrük vergisi, fon, damga vergisi ve harç istisnası getirdik. KOSGEB tarafından gıda sanayine yönelik bin 511 firmaya 23,3 milyon TL, TÜBİTAK tarafından 46 firmaya 5 milyon TL destek sağladık. 311 adet organize sanayi bölgemizden 5 tanesini Samsun, Ezine, Kandıra, Tarsus ve Şanlıurfa Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi olarak yapılandırdık" diye konuştu.

Gıda sanayisinin dış ticaret fazlası veren sektörlerden biri olduğunu kaydeden Bakan Özlü, "2017 yılında 6 milyar dolarlık ithalatımıza karşılık 12 milyar dolar tutarında ihracat rakamına ulaşılmıştır. Gıda sanayimiz bu yönüyle net ihracatçı sektör konumundadır. Gelişen teknoloji ile birlikte ortaya çıkan iyi tarım uygulamalarının ülkemiz genelinde yaygınlaştırılmasının gıda sanayi sektörüne düzenli ve ucuz hammadde temini açısından faydalı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca tüketim harcamalarında yüzde 20’lik paya sahip olan gıda ürünlerinde internet üzerinden satış, helal gıda, organik gıda, özel beslenme amaçlı gıdalar gibi yeni trendler ortaya çıkmıştır. Bu trendler, üreticilerimiz için yeni pazarlama fırsatları sunmaktadır. Gıda sanayimizin geneline bakıldığında; iç tüketimi yüzde 90 oranında karşıladığı görülmektedir. Ancak ölçek üretimi, düzenli tarımsal girdi temini ve bazı kritik hammaddelerde; dışa bağımlılık söz konusudur. Gıda sanayimizin, bu eşiği atlaması ve üretimde yüksek teknolojiyi kullanarak daha verimli üretime geçmesi gerekmektedir. Gıda sanayinde üretim kadar, ürettiklerimizi tüketiciye etkin bir şekilde ulaştırmak da büyük önem taşımaktadır. Gıda sanayi zincirinde üretimden tüketime değer zincirindeki kayıpları azaltmak için ambalajlama, taşıma, depolama ve tüketime sunma aşamalarında verimliliğimizi arttırmalıyız. Bu alanlarda teknolojinin sunduğu fırsatları kullanmalıyız" dedi.

"Türk tarımı ve gıda sektörümüz daha fazla teknolojiyle sıçrama yapabilir"

Bakan Özlü, "Gıda sanayimiz, ülkemizin stratejik sektörlerinden biridir. Gıda demek, hayat demektir. İnsan hayatıyla doğrudan ilgili, böylesine önemli bir sektörü, ancak stratejik bir bakış açısıyla geleceğe taşıyabiliriz. Gıdaya yönelik üreteceğimiz stratejiler, mutlaka teknolojiye dayanmalıdır. Çünkü geleceğin tarlaları, çayırları, seraları; sadece tarım ve gıda sektörünün sorumluluğunda olmayacak. Geleceğin tarlaları teknolojinin de sorumluluğunda olacak. Bu nedenle tarladan sofraya kadar teknoloji gerçeğine şimdiden hazırlıklı olmamız gerekiyor. Tarımdaki nüfusun azaldığı, tarım alanlarının daraldığı bir dünyada ve Türkiye’de tarımsal üretimi sıçratacak yegâne araç teknolojidir. Türk tarımı ve gıda sektörümüz daha fazla teknolojiyle sıçrama yapabilir. Bunun için tarımın ve çiftçilerimizin teknoloji odaklı bir şekilde dönüştürülmesini, bakanlık olarak gündeme almış bulunuyoruz. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza bağlı tüm kurumlar bütün imkanlarıyla tarımsal sanayinin hizmetinde olacak. TÜBİTAK, Tarım 4.0 uygulamaları için ihtiyaç duyulan her alanda hizmete hazırdır. KOSGEB, tarım ve gıda teknolojilerine yatırım yapmak isteyen herkese, kaynak sunmaya devam edecektir. Bakanlığımız ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı arasında Ar-Ge ve inovasyon başta olmak üzere çeşitli işbirliği mekanizmalarını hayata geçireceğiz. Örneğin kimyasal ilaçlar, tarımda yenilenebilir enerji, dışarıdan ithal ettiğimiz aşı ve mayaların Türkiye’de üretimi gibi konularda bakanlık olarak bütün imkânlarımızı seferber edeceğiz. Teknolojik inovasyonu tarım uygulamalarının merkezine koyacağız” diye konuştu.

Bugün düzenlenen Gıda Sanayi Zirvesi’ni Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı’nın önemli bir aşaması olarak gördüklerini aktaran Bakan Özlü, "Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı’na tüm paydaşlarımızdan, tüm sektörlerimizden ve sanayicilerimizden ciddi bir farkındalık ve katkı bekliyoruz. Bu anlamda kanun yaparken, mevzuat hazırlarken, destek paketleri oluştururken, teknik düzenlemeler yaparken, sizlerle birlikte uyum içinde hareket etmek istiyoruz. Sizlerin fikirleri, önerileri, talepleri, eleştirileri ve değerlendirmeleri; hepimiz için son derece kıymetlidir. Türkiye Gıda Sanayi Zirvesi’nin tüm paydaşlarımız için faydalı geçmesini diliyorum. Bu zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

"Son 15 16 yılda hayalin ötesinde gerçekleşmeler yaptık"

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkan Vekili Rint Akyüz ise, "Bundan iki yıl önce adı bile anılmayan gıda savunması gibi konu başlıkları da bu anlamda sektördeki gelişmelere de yön vermektedir. TGDF bir yandan artan nüfusu beslemek için gıda üretiminin artırılması gerçeği, diğer yandan iklim değişikliğinin tarım ve gıda üretimini üzerindeki yıkıcı etkilerini göz önünde tutarak gıda üretiminde sürdürülebilirliği uzunca bir süredir öncelikli gündem maddesi haline getirmiştir” dedi.

AK Parti Konya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyon Başkanı Ziya Altunyaldız da, "Türkiye’de çok iyi örnekler çıktı. Hükümetimizin, Meclisimizin ve bakanlarımızın ve bakanlıklarımızın ortaya koyduğu çalışmaya özel sektörün entegre olması bu anlayışa eşlik etmeleri ve birlikte yürümeyi becermemiz sayesinde son 15, 16 yılda hayalin ötesinde gerçekleşmeler yaptık. Yeterli buluyor muyuz? Hayır. Daha fazlasını yapacak mıyız? Evet” ifadelerini kullandı.

Toplantıya Konya Valisi Yakup Canbolat, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyon Başkanı Ziya Altunyaldız, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı ile davetliler katıldı.