Dünyayı etkisi altına alan KOVİD-19 salgını şu ana kadar 1 milyon 600 binin üzerinde insanı enfekte etti ve 100 bine yakın insanı öldürdü. Türkiye de dahil dünyanın yarısından fazlası kısmi karantina ya da sokağa çıkma yasağı ile yaşıyor. Corona virüsü aşısı ve tedavisi ile ilgili umut verici gelişmeler yaşansa da, bilim dünyası kesin ve uzun vadeli bir çözüm bulabilmiş değil. Bunların yanında, tedavi çalışmalarını kolaylaştırma amacıyla virüsün genetik yapısı üzerinde de çalışmalar yürütülüyor. Cambridge Üniversitesi genetik uzmanı Peter Forster, COVID-19'a neden olan yeni corona virüsün 3 farklı tipinin olduğunu açıkladı.

ÜÇ FARKLI YENİ KORONAVİRÜSÜ TÜRÜ VAR

Corona virüsün nasıl evrim geçirdiğini/geçirebileceğini incelemek için yapılan çalışmada, tarih öncesi insan popülasyonlarının hareketinin araştırılmasında da kullanılan matematiksel ağ algoritması kullanıldığı belirtildi. Bilim adamları, insan hastalardan alınan ilk 160 tam viral genomu analiz ederek, mutasyon yoluyla yeni corona virüsün farklı türlerinin ortaya çıktığını tespit etti. Konu üzerinde çalışan ekip, ortaya çıkan sonuçları A, B ve C olmak üzere üç gruba ayırdı.

İLK İNSANA BULAŞAN: A TİPİ CORONA VİRÜSÜ

Forster ve arkadaşları, ilk kez Vuhan'da insana bulaşan yeni tip corona virüsünü incelediler.

Vuhan'daki ilk salgına neden olan virüsün 'A tip' corona virüsü olduğunu keşfettiler.

Ancak, şaşırtıcı bir şekilde şehrin baskın virüs tipi bu değildi. Yani, Vuhan'da iki tip corona virüsü bulunuyordu ve ilk ortaya çıkan türdeki virüs çok az sayıda kişiye bulaştı. Asıl salgına neden olan ikinci tür (B Tipi) corona virüsü oldu.

AVRUPA'DAKİ SALGINA NEDEN OLAN: C TİPİ CORONA VİRÜSÜ

C Tipi corona virüsü ise Avrupa tipi olarak tanımlandı ve Fransa, İtalya, İsveç ve İngiltere'deki ilk hastalarda bu virüsün olduğu tespit edildi. Yapılan çalışmada, Çin'de C tipi corona virüsün olduğuna dair bir kanıta rastlanmadı. Ancak, Hong Kong ve Güney Kore'deki hastalarda da C tipi corona virüsü tespit edildi.

Cambridge Üniversitesi genetik uzmanı Peter Forster, COVID-19 soy ağacını düzgün ve hatasız bir şekilde incelemek için, çok hızlı gerçekleşen mutasyonlara da dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Foster, "Tüm corona virüsü soy ağaçlarını aynı anda görselleştirmek için bir matematiksel ağ algoritması kullandık. Bu teknikler çoğunlukla tarih öncesi insan popülasyonlarının hareketlerini DNA yoluyla haritalamak için kullanılması ile bilinir. Bunun ilk kez COVID-19 gibi bir koronavirüsün enfeksiyon yollarını izlemek için kullanıldığını düşünüyoruz" dedi.

Forster, Ulusal Bilim Akademisi Bildiriler Kitabı'nda (PNAS) yayınlanan ve "SARS-Cov-2 genomlarının filogenetik ağ analizi" başlıklı makalenin baş yazarı olarak kısa sürede dünya genelinde bir 'ün' sahibi oldu.

Mart 2020'nin başlarında, GISAID (tüm grip hastalığı verilerini paylaşmaya yönelik küresel girişim olarak bilinir) veritabanında, araştırmacılar tarafından katkıda bulunulan 253 farklı corona virüsü tam ve kısmi genomu bulunuyordu. SARS-CoV-2 koronavirüsün nasıl evrim geçirdiğini test etmek ve anlamak için Forster ve meslektaşları 160 genomluk bir filogenetik ağ oluşturdular. Bunların çoğu, hızlı mutasyona rağmen büyük ölçüde tam SARS-CoV-2 genomları olma özelliği taşıyor.