Hakkari’de 1995 yılında bölücü terör örgütü PKK ile girilen çatışmada kafasından vurularak tekerlekli sandalyeye mahkum olan gazi Sebahattin Aslan’ın eşi Tülin Aslan, "Eşim vurulduğunda nişanlıydık bana ’ne olacağı belli değil, sakat kalacak onu bırak’ dediler ama ben eşimi bırakmayı hiç düşünmedim. Çünkü onu çok seviyordum" dedi.
Hakkari Dağ Komando Taburu’nda uzman çavuş olarak görev yapan Sebahattin Aslan (45), 26 Temmuz 1995’te ihbar üzerine Hakkari’nin Karadağlar mevkisine gittikleri sırada PKK ile girilen çatışmada başına isabet eden mermiyle ağır yaralandı. Mahalleden sevdiği Tülin Aslan (44) ile nişanlı olan ve evlilik hazırlığı yapan Aslan, yaralandığı yerden helikopterle alınarak hastaneye kaldırıldı. Önce Diyarbakır Asker Hastanesi’ne getirilen Aslan, buradan da Ankara GATA’ya sevk edildi. Operasyonun ertesi günü izne ayrılarak memleketi Adana’da düğün yapacak olan Aslan kafasına isabet eden mermi nedeniyle hayatta kalma mücadelesi verirken, nişanlısı da hastaneye koştu. O günden sonra Tülin Aslan, nişanlısının başını biran olsun bırakmayarak ona hep destek oldu. 2 ay boyunca hareket edemeyen ve konuşamayan Aslan, göz işaretleriyle nişanlısıyla anlaştı. Doktor hastaneden bir gün bile ayrılmayan Tülin Aslan’a yoğun bakımda yatan nişanlısını görmek için izin verirken, Aslan bir günde 5 kez aşk dolu mesajlar aldığı eşine aşkıyla hayat verdi. Tülin Aslan’ın sevgisi gaziyi 2 ayda ayağa kaldırdı. 2 aydan sonra konuşmaya başlayan Sebahattin Aslan servise alındı. 4 ay sonra ise Aslan nişanlısının yardımıyla ayağa kalktı ancak sağ tarafı felç olduğu için tekerlekli sandalyeye mahkum oldu.
Tülin Aslan, akrabaları ve komşuları ’onu ne yapacaksın ne olacağı belli değil, sakat kalacak’ demesine rağmen 26 Kasım 1995 tarihinde düğün yapma kararı aldı. Sebahattin Aslan hastaneden çıkıp düğün salonuna gitti. Ayakta güçlükle duran Aslan düğününde hiç oynayamadı. Sebahattin Aslan, eşinin ve akrabalarının yardımıyla 3-5 dakika eşiyle dans edebildi. Çiftin 20 yılda 3 çocukları olurken, bu süre içerisinde 12 kez ameliyat geçiren Sebahattin Aslan az da olsa kendi başına koltuk değneğiyle yürümeye başladı.
EŞİ 20 YILDIR SAĞ YANI OLDU
Gazi Aslan, pek çok arkadaşının nikahlı eşinin, nişanlısının, çocuklu arkadaşının gazi olduktan sonra eşleri tarafından terk edildiğini belirterek, "Ama benim eşim o zaman nişanlımdı. Bana nişanlıyken GATA’da dahi baktı. Benimle ilgilendi, bu bana moral oldu. Onun moraliyle daha çabuk iyileştim, aşk yeri geldiğinde çoğu şeyi yeniyor. Benim için her gün Sevgililer Günü, ben eşime her zaman değer vermeye, baş tacı yapmaya çalışıyorum. Çünkü 3 çocuğumun annesi. 20 yılımız bitti, nerdeyse 21 yıla girdik. Şimdiye kadar hiç problemimiz olmadı, birbirimizin kalbini hiç kırmadık" dedi.
Sebahattin Aslan, hastanede yatarken eşinin yoğun bakımda yanına geldiğini anlatarak şöyle devam etti:
"Ben hastanede yatarken eşim yeşil elbiseleri giyip geldi. Ben kıpırdayamıyorum, konuşamıyorum yanıma geldi. Sadece gözümle ya da elimi sıkarak tepki veriyorum. O an güllerim yarıldı, kalkıp koşasım geldi. 20 yıldır eşim hem sağ kolum hem bastonum oldu. Benim sağ kolum felç, sol taraf sağlam. Benim sağ kolum oldu."
GAZİ EŞLERİ İSİMSİZ KAHRAMAN
Eşinden kulların ayıramayacağını sadece Allah’ın ayırabileceğini söyleyen gazi Aslan, "Ben her zaman söylüyorum gazi arkadaşlarımızın isimsiz kahramanları gazi eşleridir. Bize moral motivasyon olarak en büyük desteği eşlerimiz vermektedir. Bana da en büyük desteği 20 yıldır eşim veriyor. Bu nedenle benim isimsiz kahramanım eşim" diye konuştu.
Aslan, vurulduktan 5 ay sonra düğün yaptıklarını söyleyerek şöyle devam etti:
"Ben vurulduğum günün ertesi günü izine ayrılıp memleketime gelerek düğün yapacaktım. Ama kader böyleymiş vatan uğruna vurularak gazi oldum. Gazi olmakla gurur duyuyorum. Vurulduktan sonra benim hayatta kalmam da mucize oldu. Mermiyi kafadan aldığım için yaşamam zorken 4 ayda ayağa kalkıp düğün yaptım. Eşimin bana verdiği sevgiyle ayağa kalktım. Belki koşamadım ama güçte olsa ayakta durabildim. Düğünümü yaptım ancak hiç oynayamadım. Düğünde sadece bir 5 dakika eşimin desteğiyle dans ettim. Ondan sonra oturdum, 3 saat boyunca düğünde ayağa kalkmadım. Düğününde oynayamayan tek insan benimdir belki de."
"SEVEN İNSAN KATLANIR"
Tülin Aslan ise, eşi vurulduktan sonra hiçbir zaman ayrılmayı düşünmediğini ifade ederek, "Ben hiçbir zaman öyle kalacak diye aklımın ucundan geçirmedim. Eşimi sevdiğim için. Bizim evliliğimiz görücü usulü oldu ama eşimi çok sevdim, onu hiç bırakmadım, bundan sonrada bırakmam. Hep mektupla haberleşirdik, hatta eniştem kızardı ’bir günde ne kadar çok mektup geliyor, ben sizin mektubunuzu taşımaktan usandım’ derdi. Ben eşimi çok sevdiğim için hiçbir zaman ayrılmayı aklımın ucundan geçirmedim. Bana ’kızım gençsin güzelsin, o kalkacak mı yürüyebilecek mi belli değil bırak’ dediler ama ben aklımın ucundan bile geçirmedim. Eşimi sevdiğim için onun her zaman destekçisiyim. Seven insan her şeye katlanır, sevmek lazım" dedi.