Avrupa Birliği Bakanlığı Samsun’da “Türkiye’nin AB’ye Üyelik Süreci” konulu sivil toplumla diyalog toplantısı düzenledi. Sheraton Otel’de düzenlenen toplantıya AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Samsun Valisi İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Toplantıda açılış konuşmasını yapan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, “AB yetkilileriyle, kurumlarıyla ve oradaki bürokrasi ile müzakere etmekte gerçekten mahir insanlara ihtiyacımız var. Tabi bu anlamda bürokratik çalışmalar içinde bulunan bürokrat arkadaşlarımıza da kolaylıklar diliyorum. Çünkü uzun yıllar yurt dışında yaşamış birisi olarak, gerçekten o müzakere süreçlerinin ne kadar zor olabileceğini de aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz. 2004 yılında 17 Aralık’ta Brüksel’de yapılan müzakere toplantıları içerisinde, ben o zaman Cumhurbaşkanımızın yanında özel kalemi olarak görevli iken Bakanımız da Dışişleri’nde bu konunun en üst takipçisi olarak görevliydi. Gerçekten orada ülkemizin, milletimizin, bayrağımızın en üst seviyedeki temsilinin en onurlu şekilde ve dik duruşu şekilde yapılması çok büyük önem arz ediyordu. Cumhurbaşkanımız, Başbakan olarak o gün müzakere tarihini alıp Türkiye’ye öyle geldi. Bu süreçleri çok kısa hatırlamakta fayda var. Çünkü 40 yılı aşkın bir süredir, belki de kapıda beklemek durumunda kalan, tabiri caizse kapıda bekletilen bir durum vardı ve bu aşıldı çok şükür. Bu aşıldıktan sonra müzakere sürecine başladıktan sonra bizim bu anlamda ortaya koymuş olduğumuz performansın da gerçekten çok farklı bir noktada olduğunu düşünüyorum. Çünkü biz hep ne dedik, Avrupa Birliği’nin üyelik kurallarıyla ilgili bu yolda biz dersimizi iyi çalışıyoruz ve bu noktada gece gündüz demeden hazırlıklarımızı yapıyoruz. Avrupalı dostlarımızdan beklediğimiz tek bir şey var o da herkese nasıl bir süreç işletildiyse aynı sürecin bize işletilmesi. İşte bu noktada bakanlık olarak kurulduktan sonra Avrupa Birliği Başmüzakerecilik görevini üstlenmiş olan daha önce Egemen Bağış Bakan olarak, ondan önce Ali Babacan Başmüzakereci olarak ve şimdi de Volkan Bozkır’ın başkanlığında çok hızlı bir yol aldığımıza ben inanıyorum. Zaman zaman kamuoyunda, Avrupa Birliği’yle alakalı müzakereler, Avrupa Birliği’yle ilgili süreçler eleştirilir. Bu doğaldır. Ama önemli olan bu irade üzerine, bu duruş üzerine bu yolda sabırla ilerlemek ve sabırla giderken de kazanımlarımızı en iyi şekilde değerlendirmektir. İşte burada bugün sizlerle yapılacak toplantı, Avrupa Birliği’nden sadece üye olarak değil, üyelik sürecinin devam ederken de alınabilecek kazanımların ne olduğu noktasında çok ciddi bir diyalog ortamı oluşturacak. Çünkü eğitimden tutun da alt yapı çalışmalarına kadar çok farklı noktalara da ülkemizin de geleceğe yürüyüşünde katkı sağladığı katkı alabildiği bir takım maddi fonların da kullanımı söz konusu” dedi. Konuşmasında mülteci konusuna da değinen Bakan Kılıç, “Ülkemiz gerçekten çok farklı bir konumda, coğrafi olarak olsun geçmişiyle olsun, medeniyetiyle olsun. Bakın biz yanı başında çok ciddi sıkıntılar yaşayan bir milletin 2.5 milyon insanına kucak açmış, sınırlarını açmış bir ülkeyiz. Biz bunu hiçbir şekilde bir karşılık beklemek üzere yapmadık. İnsani görevimiz olduğu için yapıyoruz. Bunu yapmaya devam edeceğiz. Bu bizim hem kültürümüzden gelen hem milletimizin millet olmasından gelen gücünden kaynaklanan bir güç. İnanıyorum ki Başbakanımızın Avrupalı liderlerle yaptığı toplantılarda, Bakanımızın Avrupa’da yaptığı toplantılarda muhataplarıyla yaptığı toplantılarda ülkemizin göstermiş olduğu bu duruş, kuvvetli bir argümandır. Çünkü çok daha az sayıdaki mülteciyle ilgili konular söz konusu olduğunda çok daha zor yollardan geçen komşularımız var. Çok daha zor şartlar altında kurallar içinde kabul noktasında sıkıntı yaşayan ülkeler var. Ama biz bunu asla yaşamadık, bu bizim milletimizin büyüklüğünden kaynaklanan bir şey” diye konuştu.

BAKAN BOZKIR: “AB BAKIMINDAN TÜRKİYE VAZGEÇİLMEZ”


AB süreci bakımından son dönemlerde çok önemli gelişmelerin meydana geldiğini belirten AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır, “Tabiri caizse paradigma değiştiği için kartlar yeniden dağıtıldı. Bir süredir istediğimiz hızda cereyan etmeyen bu ilişkiler şimdi bundan sonra çok önemli bir hız kazanacak. Bunlar içinde en önemli unsurların başlıkları, birincisi Türk insanın beklide en çok kendini rahatsız hissettiği en çok üzüntü duyduğu alanlardan bir tanesi vizedir. 1980 askeri darbesinin o yıllarda insanlarımıza uygulanan çeşitli baskılar ve o dönemin psikoloji atmosferi içinde çok sayıda vatandaşımızın yurt dışına gitmesi nedeniyle vize aslında o yıllarda konulmuştur. Ondan önce vize yoktu. Şimdi bu vizenin kaldırılması için mutabakat sağlandı. İnşallah bu yılın Ekim ayında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Şengen bölgesine vizesiz olarak girebilecekler ve çok önemli bir sorunumuz çok önemli bir beklentimiz bu şekilde karşılanmış olacak” şeklinde konuştu. Müzakere süreçlerinin hızlandığını ifade eden Bakan Bozkır şöyle devam etti: “Uzun zamandır bir fasıl açamamıştık. Geçtiğimiz hafta yeniden bir fasıl açtık ve bu hükümetler arası konferans olması nedeniyle 28 ülkenin oy birliği ile mutabakatının Türkiye’nin üyeliği ile ilgili devam ettiğinin bir göstergesi. Çok önemli karalardan bir tanesi zirve toplantıları yapılacak. 11 yıldır yapılmayan zirve toplantıları ilk defa tekrar yapılıyor ve yılda iki kez yapılacak. Üst düzey ekonomik iş birliği, üst düzel enerji iş birliği, siyasi platformlar ve onun yanında da gümrük birliğinin güncellemesi çok önemli adımlar arasında yer alacak. Gümrük birliğinin güncellenmesi bugün 150 milyar dolar olan ticaretimizin 300 milyar dolara çıkmasını sağlayacak. Tarım hizmetler ve kamu alımları alanlarının dahil edileceği çok önemli bir proje inşallah bundan hem Türkiye’nin çok büyük kazançları olacak, hem de bütün dünya bakımından gıpta ile bakılan ülkemizin konumu gerçekten çok daha fazla güçlenecek. Belki de AB’nin en büyük kazancı bugün karşı karşıya olduğu ırkçılık ve İslam karşıtlığı gibi akımların yeşerdiği bir ortamda eğer Avrupa öteki kavramının ortadan kaldırılmasını mümkün hale getirmek istiyorsa bunu sağlayabilecek tek ülke Türkiye’dir. Kültürüyle tarihiyle, renkleriyle ve kendi içindeki öteki kavramını halletme yolunda büyük mesafe kat etmiş gücüyle de AB inşallah ileride ilk kurulduğu gibi sadece dar bir alana sıkışmış bir yapı olmaktan çıkıp, gönlünü çok daha güzel renklere, çok daha fazla dinlere çok daha fazla etnik yapıya açmış bir duruma kavuşacaktır. Bu nedenlerle de Türkiye için AB bugün belki gerçekten en fazla önem arz eden bir noktadadır. Ama AB bakımından da Türkiye vazgeçilmez, onsuz olmaz ve geleceğe bakarken de Türkiye ile birlikte yürüme kararlılığına tekrar kavuşmuş bir tablo içindeyiz.” Konuşmaların ardından AB Müsteşarı Büyükelçi Rauf Engin Soysal’ın başkanlığında bazı sivil toplum kuruluşu temsilcisi kürsüye çıkarak söz verildi.