Hakkari’de, 25 yıl önce çıkan bir kan davası nedeniyle köydeki mal varlıklarını bırakarak Yüksekova ilçesine yerleşen Alıci ailesinden 59 yaşındaki Mehmet Alıci, dört çocuğu ve eşiyle beraber harabe bir evde yaşam savaşı veriyor.
Yüksekova ilçesinde yaşayan Alıci ailesinin yaşam mücadelesi yürek burkuyor. Baba Mehmet Alıci, beyninde tümör olduğunu ve yaşı itibariyle de bir iş yapamadığını belirterek, "İkisi kız dört çocuğum var. En büyüğü 8 yaşında. Bu evde kirada kalıyorum. Allah’tan başka kimsemiz yok. İlk eşim ve 7 çocuğum yakalandıkları hastalıklar nedeniyle öldü. Eşim böbrek rahatsızlığından, çocuklarım yaklaşık 20 yıl önce bölgede çıkan bulaşıcı bir hastalığa yakalanarak bir bir öldü. O zamanlar durumum iyiydi. Çocuklarım ve eşim için tüm imkanları seferber ettim" dedi. Sonra tekrar evlendiğini anlatan Alıci, "Allah bana 4 çocuk daha verdi. Ben de zaman zaman bayılıyorum, bir tarafım uyuşuyor. Yıllar önce Yüksekova ve Hakkari’de tedavi olmuştum. Doktor bana ‘beyninde tümör var’ demişti. Ameliyat olman tehlikeli demişti. Önceleri seyyar satıcılık yaparak geçimimi sağlamaya çalışıyordum ama şimdi hem hastayım hem de yaşım ilerledi. Elimden hiçbir iş gelmiyor” diye konuştu.
Geçimini yardımsever vatandaşların destekleriyle sağladığını belirten Alıci, şunları söyledi: “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bize 3 ayda bir 300 TL veriyor. Onunla geçinebilmek için hiçbir şey yemeden 3 ay beklememiz gerekiyor. Çünkü kiramız 3 ayda 300 TL yapıyor. Sağolsun komşular ve hayırsever yurttaşlar bazen yardımlarda bulunuyor.”
“EVİMİZİN DÖRT BİR YANI SUYLA DOLMUŞ”
Şimdiki eşinin sinüzit rahatsızlığı bulunduğunu belirten Alıci, sözlerini şöyle sürdürdü: “3 yaşındaki oğlumun hem cilt hastalığı var hem de bir ayağında 6 parmak var. Doktor, bir parmağının kesilmesi gerektiğini söylüyor. Yürümekte zorlanıyor ve ayakkabı giyemiyor. Evimizin dört bir yanı suyla dolmuş. Ev damlıyor. Kışın damdaki karları hiç atamadım. Ta ki kendiliğinden eriyene kadar. Geçen gün çıkıp üzerindeki çadırı düzelteyim dedim, merdivenden çıkarken yere düştüm hastaneye yetiştirdiler.”
Kendisi için değil de çocukları için yardım beklediğini belirten Alıci, sözlerini şöyle tamamladı: “Benim bir ayağım çukurda. Ama bu çocuklarım günah. Bana bir şey olursa kimsesiz ortada kalacaklar. Hiç olmazsa tedavi edebilseydim hepsini. Başımızı sokabileceğimiz bir sıcak bir ev olsaydı iyi olurdu. Hayırsever yurttaşlar ve yetkililerden Allah rızası için yardım bekliyoruz.”