Trabzonspor Hukuk Kurulu eski avukatlarından Nusret Yılmaz, Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun başkanlık koltuğunu işgal ettiğini belirterek, “Türkiye’nin en büyük camialarından ve ekonomik değere haiz borsaya açık şirketlerinden biri olan Trabzonspor’un ‘Bakkal’ mantığı ile yönetilebileceğini düşünmüş ve bu doğrultuda hareket etmiştir” dedi.
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın açıklaması düzenleyen Trabzonspor Hukuk Kurulu eski avukatlarından Nusret Yılmaz, “Bugün 2 Temmuz. Türkiye’de şikenin varlığının ve bu faaliyetlerin kapsamlı bir şekilde yürütüldüğünün mahkeme kararı ile tescillendiği gün. Bilindiği gibi? yargı kararlarıyla da tespit ve tescil edilen şike faaliyetlerini unutturmak ve örtmek üzere, yazılı ve görsel medya ve federasyon üzerinden kamuoyu oluşturulmaktadır. Maalesef şehrimiz ve camiamız da, ülkemizdeki bu genel duruma uyum sağlıyor gözükmektedir” ifadelerini kullandı.
2011 yılının Trabzonspor’dan gasp edilen şampiyonlukla hafızalardaki yerini aldığını belirten Yılmaz, “2011 yılı, bizlere yaşatılmayan şampiyonluğun, çalınan mutluluğun yılıdır. Ve Yıldırım Demirören Federasyonu’nun bu süreçteki rolü herkesin malumudur. Lakin unutulmuş olabilir, hatırlatmakta fayda vardır; Demirören Federasyonu döneminde, talimatlar ve kurullar değiştirilmiş, hazırlanan raporlarla şike aklanmaya çalışılmıştır. Demirören federasyonu döneminde, şikeyle emekleri gasp edenler korunmuş ve hatta ödüllendirilmiştir. Demirören federasyonu döneminde, Kuruluş Yasası’nın ve bağlı bulunulan talimatların yüklediği görevler yerine getirilmemiş, şike faaliyetleri örtülmeye çalışılmış ve bununla da övgü beklenmiştir” şeklinde konuştu.
“HACIOSMANOĞLU BU FEDERASYONA DESTEK VERMİŞTİR”
Trabzonspor Başkanı Hacıosmanoğlu’nun TFF seçimlerinden Demirören’e destek verdiğini kaydeden Yılmaz, “Trabzonspor başkanlık makamın, işgal eden İbrahim Hacıosmanoğlu ise bütün söylemleri hilafına (ne kadar aksini söylemeye çalışsa da) bu federasyona destek vermiştir. Kendisinin ’namus davası’ olarak adlandırdığı davada, ödeme yoluyla ikna edilmiş olmayı tercih etmiştir. Demirören federasyonuna verdiği desteğin, hukuki süreçte kulübümüzün karşısına çıkması kaçınılmazdır. İbrahim Hacıosmanoğlu’nun ve Yönetim Kurulu’nun şike sürecinde, kulübümüze verdiği zararlar, bununla da sınırlı değildir. Şike olayına karışan, eylemleri mahkeme kararları ile tescillenen ve hatta bazılarının yargılaması devam eden şahıslarla, onların savunucuları ile bir olmaktan, birlikte hareket etmekten, aynı karede bulunmaktan ve hatta onlara kefil olmaktan çekinmemiştir” diye konuştu.
“HACIOSMANOĞLU KULÜBÜ ‘BAKKAL’ MANTIĞI İLE YÖNETİBİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜŞ”
İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Trabzonspor’u ‘bakkal’ mantığı ile yönetebileceğini düşündüğünü ve bu doğrultuda hareket ettiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Camianın bütün değerlerini yerle bir etmekten, camiamız ile özdeşleşmiş şahısları karalamaktan, kulübün idari ve mali yapısında onarılmaz hasarlar oluşturmaktan, kendisini alkışlayanlar hariç herkesle kavga etmekten, onlara iftira atmaktan, onları hedef göstermekten, yol arkadaşlarını rencide etmekten çekinmemiş? birlik ve beraberliği bırakınız tesis etmeyi çatışma ortamı oluşturarak buradan beslenmeyi tercih etmiş? eylemleri ile söylemleri sürekli çelişmiş? usul ve üslubuyla da kulübümüz imajına çok büyük zararlar vermiştir. Kulüp menfaati açısından önemli olan müracaatların zamanında yapılmasına set olmuş, kendi hatalarını kabullenmek yerine sürekli başkalarını suçlamış, Türkiye’nin en büyük camialarından ve ekonomik değere haiz borsaya açık şirketlerinden biri olan Trabzonspor’un ‘Bakkal’ mantığı ile yönetilebileceğini düşünmüş ve bu doğrultuda hareket etmiştir.”
“TRABZONSPOR BİR AN ÖNCE KONGREYE GİTMELİDİR”
Trabzonspor’un yargının işaret ettiği kongreye gitmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, şunları söyledi:
“Trabzonspor bu travmanın etkilerini azaltabilmek, toparlanabilmek ve yoluna devam edebilmek adına bir an önce yargının da işaret ettiği şekilde kongreye gitmelidir. Hukuk ve adalet kavramlarının sadece şike davasında kullanılabilecek kavramlar olmadığı bilinmelidir. Camia olarak maddi manevi anlamda dip yaptığımız bu durumdan kurtulabilmek adına herkes egolarından sıyrılarak hareket etmeli ve taşın altına elini koymaktan çekinmemelidir.”
"TRABZONSPOR’U ÇOK ZOR GÜNLER BEKLİYOR"
Trabzonspor’u çok zor günlerin beklediği ifade eden Yılmaz, "Ama camiamız tarihinden, geleneklerinden, özünden, belli ki mevcut yöneticilerinin yoksun olduğu yüklendiği misyondan güç alarak bu sıkıntılı dönemi de aşacak ve Kulüp Başkanı ve Yönetim Kurulu vazgeçse de çalınan haklarının iadesi için mücadeleye devam edecektir. Yarın 3 Temmuz. Türkiye’nin yüzleşmek durumunda kaldığı ve etkileri halen devam eden ‘Şike’ sürecinin başlangıç tarihi. Bu sürecin hukuk kısmında başlangıçtan beri yer alan, elinden gelenin en iyisini hiçbir beklenti duymaksızın yapmaya çalışan, emeğini, zamanını ve maddiyatını harcamaktan çekinmeyen? camiasına daima gerçekleri söyleyen, hayal satmayan, oynamayan, düşünerek konuşmaya çalışan? yeri geldiğinde susmanın erdem olduğunu, hatadan münezzeh olmadığını bilen, süreci her yönüyle hatırlayan birisi olarak yarın bu sokaklarda alnım ak, yüzüm pak, vicdanım rahat, yürümeye devam edeceğim. Trabzonspor Camiasında telafisi güç veya imkânsız hasarlara yol açan, yaptıkları, yapmadıkları, yapılmasına engel oldukları ile camianın yüzünü kızartan Hacıosmanoğlu’nun ne yaparsa yapsın ardındaki enkaz peşini bırakmayacaktır” açıklamasında bulundu.