SAMSUN (AA) - MEHMET KUMCAĞIZ - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nce, 8-17 yaş aralığındaki bin 795 çocuk üzerinde yapılan araştırmada, dengeli beslenmeden mahrum çocukların şiddet eğilimli bir büyüme süreci geçirdiği belirlendi.

OMÜ Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Aliye Özenoğlu, yapılan araştırma çalışmasıyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, açlık ve yoksulluğun çocuklarda ortaya çıkardığı durumun araştırıldığını belirtti.

Büyüme sürecinde alması gereken vitamin ve minerallerin eksikliğinin ortaya çıkardığı etkilerin irdelendiği araştırmada, 8-17 yaş arasında bin 795 çocuk üzerinde beslenmenin içerik veya miktar açısından yetersiz olması sonucunda, vücudun gereksinimlerine karşın sağlanan enerji ve besin ögelerinin yetersiz kalmasından kaynaklanan klinik duruma (maltnütrisyon) ve bilişsel gelişim düzeylerine inildiğini dile getirdi.

Araştırma sonuçlarına göre, açlık sırasında çocuğun şiddet eğiliminin büyük oranda arttığını gözlemlediklerini vurgulayan Özenoğlu, şöyle devam etti:

"Çalışma kapsamında yoksulluk, parasal yetersizlik, birikim olmayışı, yetersiz sağlık bilgisi, sık ve çok doğum, kronik hastalıklar, sağlıksız çevre koşulları, alkol ve sigara kullanımı, sakatlık, konut yetersizliği, sosyal güvencenin olmayışı, ağır çalışma koşulları gibi durumları araştırdık. Bin 795 kişi üzerinde yapılan araştırmada çocuğun biyolojik gelişiminin yanı sıra açlık sırasında gösterdiği davranışları gözlemledik. Açlık, organizmadaki birçok sistemi etkileyen ve bu sistemlerde kalıcı izler bırakan travmatik bir durumdur. Başta endokrin, bağışıklık sistemi ve sinir sistemi olmak üzere birçok sistemi etkilemektedir. Açlığın biyopsikososyal etkileri yaşamın ilerleyen dönemlerinde de kendini açıkça göstermektedir. Bir başka deyişle yoksulluğa bağlı içsel hormonal şiddetin yanı sıra bir duygusal şiddet durumu da ortaya çıkmaktadır."

Özenoğlu, araştırma kapsamında Türkiye'de yoksulluk riski altında bulunan 17 yaşından küçük çocukların oranının Norveç, Danimarka, Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan'a kıyasla yüzde 34 daha yüksek olduğunun belirlendiğini, yoksul ailelerin çocuklarının gelişmeleri için yeterli imkanı veremedikleri gibi onları erken yaşta çalışmaya teşvik ettiklerinin gözlemlendiğini kaydetti.

Araştırmalar kapsamında vitamin ve mineral desteğini yeterli oranda alan çocukların şiddet ve antisosyal davranışlarının azaldığının da belirlendiğine vurgu yapan Özenoğlu, şiddetin ve saldırganlığın önüne geçilmesi noktasında dengeli beslenmenin büyük önem taşıdığını söyledi.

Vücudun ihtiyaç duyduğu vitaminler ve bunların davranışlara etkisini de değerlendiren Özenoğlu, "Vitaminler duygu durumuna etkileri bakımından önemlidir. Örneğin, D vitamini kemik sağlığının korunmasındaki rolünün yanı sıra insan vücudunda pek çok biyokimyasal mekanizmalarda rol oynamaktadır. D vitamini eksikliği ile duygu ve durum bozuklukları oluşmaktadır. Majör depresif bozukluklar, mevsimsel affektif bozukluklar görülebilmektedir" dedi.

Özenoğlu, B grubu vitaminlerin ise ergen ruh sağlığı ve davranışlarına önemli etkilerinin bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"B grubu vitamin eksiklikleri ise yorgunluk, ilgisizlik, bellekte azalma, sinirlilik, zihinsel karışıklık, nörolojik bozukluklar, konsantrasyon bozuklukları gibi durumları ortaya çıkarıyor. C vitamini eksikliği de duygu bozukluğuna neden olabiliyor. Demir, çinko, lityum, magnezyum eksiklikleri merkezi sinir sistemini etkiliyor. Bu minerallerin mutlaka alınması gerekiyor. Ayrıca, açlık sırasında zıt etki gösteren hormonlar olan glukagon ve katekolaminlerin salgılanması stresi ve saldırganlığı arttırıyor. Bu nedenle gelecek nesillerin daha sağlıklı ve şiddetten uzak yetişmesine katkı sağlayacaktır. Çocuk yoksulluğu acil önlem alınması gereken konuların başında gelmektedir. Yoksul ve yeterince beslenemeyen çocukların sağlıklı ve başarılı olabilmesi için düzenli ve dengeli beslenmeleri şarttır."