ADANA'da 7 Eylül'de anız yangınları ve Suriye üzerinden gelen toz bulutları nedeniyle hava kirliliği değerleri, normal sınırın 10 katını aştı.
Adana Akademik Meslek Odaları Birliği'nden (ADAMOB) yapılan açıklamada, 4, 5, 6, 7 Eylül tarihlerindeKİ hava kirliliği değerlendirildi. Tabip Odası, Eczacı Odası, Diş Hekimleri Odası, Veteriner Hekimleri Odası, TMMOB İKK ve Adana Baro'su birlikteliğiyle oluşan uzmanların değerlendirmesinde, hava kirliliğinin tehlikeli sınıra ulaştığı belirlendi.
Kurumlar adına basın açıklamasını okuyan ADAMOB dönem sözcüsü Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hakan Şen, Adana Valilik Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonu verilerine göre 4, 5, 6, 7 Eylül tarihlerinde hava kirliliği sınırlarının aşıldığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Havadaki partikül madde toleranslı limit değeri miktarının yönetmelikte belirtilen 90 mikrogram/m3 değerinden fazla olduğunun görülmektedir. 4-5-6 Eylül tarihlerindeki partikül madde miktarı sırasıyla 93-103-171 mikrogram/m3 olarak ölçülmüş ve 7 Eylül'de bu kirliliğe Suriye üzerinden meteorolojik koşullarla toz taşınımı eklenmiş, partikül madde miktarı 1036 mikrogram/m3 olarak gerçekleşmiştir. 7 Eylül günü ilimiz adeta toz solumuştur."
TOPRAKTA TAHRİBAT
Dr. Şen, açıklamada anız yangınlarının toprağa verdiği zarara da değindi. Yakılan anız ile toprağın 'organik madde' denilen ve asıl toprağı besleyen bütün besinleri içinde bulunduran bölümünün yakıldığını anlatan Dr. Şen, 1 gram toprakta 1 milyar bakteri, 200 milyon mantar ve 1.5 milyarın üzerinde canlı bulunduğunu, anız yakma işlemiyle bunların yok edildiğini kaydetti. Yakılan anız ile komşu tarlalardaki henüz hasat edilmemiş ürünlere, meyve ve bahçelere de zarar verildiğini ifade eden Dr. Şen, şöyle devam etti:
CEBİNDEKİ PARAYI YAKIYOR
"Anız yangınları ürünün biçilmesi sırasında yere düşen ürün tanelerini yakmakta dolayısı ile bu ekosistemde yer alan hayvanların bu besinlerden mahrum kalmalarına yol açmakta, yakılan anız ateşi sonucu ahşap telefon direkleri de yanmaktadır. Ülkemiz için büyük kayıplara neden olan anız yakma, kaybolan doğal kaynaklarla birlikte peyzaj yönünden de kötü görüntü sergilemekte ve telafisi mümkün olmayacak zararlar vermektedir. Yakılan ateşle ölen mineraller yüzünden üretici sonraki ürün ekimlerinde daha fazla gübre, zararlılara karşı daha fazla kimyasal ilaç kullanmak zorunda kalıyor. Bu yüzden daha fazla masraf ettiği için anızını yakan, aslında cebindeki parayı da ateşe vermiş oluyor. Bunun arkasına çiftçinin toprağı zayıfladığı, organik madde yandığı için çiftçilerimiz her yıl daha fazla kimyasal gübre kullanmak zorunda kalıyor. Bu nedenle çiftçilerimiz her yıl daha fazla para harcamak zorunda kalıyor. Anız yangınları konusunda izleme ve denetleme yetkisine sahip kurumların konu ile ilgili çiftçileri eğitmesi ve denetimlerini artırması gerekmektedir. Denetimlerin ve cezai işlemlerin anızların yakılmaması doğrultusunda uygulanması ve hat safhalara ulaşan doğanın tahribinin önüne geçilmelidir."

FOTOĞRAFLI