- Karaman çevre politikalarında bütüncül yaklaşım istedi.
- Mehmet Karaman, TBMM’de zeytinlik ve ormanların projelerle tehdit edildiğini açıkladı.
- Madencilik ve enerji faaliyetlerinin ekosisteme verdiği zararların durdurulması gerektiğini söyledi.
- Yangına dayanıklı yerel türlerle bilimsel ağaçlandırma yapılmasının önemini vurguladı.
- Fidan tutma oranlarına dair şeffaf verilerin paylaşılmadığını belirtti.
- Detaylar resmî açıklamalarda; ayrıntılar Samsun Gazetesi’nde.
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, TBMM Genel Kurulu’nda Milli Ağaçlandırma Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada, yalnızca fidan dikmenin doğayı korumak için yeterli olmadığını belirterek, bütüncül bir çevre politikası çağrısında bulundu.
“ZEYTİNLİKLER VE ORMANLAR TEHLİKE ALTINDA”
Karaman, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yürütülen madencilik ve enerji projelerinin zeytinliklere ve ormanlık alanlara ciddi zarar verdiğini ifade etti. “Zeytinliklerimiz ve ormanlarımız madencilik ve enerji projeleri uğruna yok ediliyor. ‘Taşınabilir zeytin ağacı’ gibi yaklaşımlar, binlerce yıllık ekosistemleri yok sayan uygulamalardır” dedi.
“YANGINA DAYANIKLI YEREL TÜRLER TERCİH EDİLMELİ”
Mevcut ağaçlandırma politikalarının büyük ölçüde yangına hassas türlere dayandığını söyleyen Karaman, çam ağırlıklı dikimlerin risk oluşturduğunu vurguladı. “Yerel, karışık ve yangına daha dayanıklı türlerle bilimsel ağaçlandırma yapılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
“MİLYONLARCA FİDAN DİKİLİYOR AMA KAÇI YAŞIYOR?”
Karaman, dikilen fidanların tutma oranına dair şeffaf verilerin paylaşılmadığını hatırlatarak, ağaçlandırma kampanyalarının yalnızca gösterişe ve sayılara dayanmaması gerektiğini belirtti. “Ağaçlandırma sürdürülebilir, bilimsel ve gerçekçi olmalı. Fidan dikmek yetmez; yaşamasını sağlamak zorundayız” dedi.
“DOĞAYI KORUMAK, GELECEĞİ KORUMAKTIR”
“Gerçek ağaçlandırma politikaları talep etme günüdür” diyen Karaman, zeytinliklerin korunması, meyveli ağaçların yaygınlaştırılması ve yerel türlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini tamamladı: “Doğayı korumak, geleceğimizi korumaktır.”