Sözler havada, memur alanlarda…

Abone Ol

Milyonlarca memur ve memur emeklisini kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşmazlık sürerken, memur bugün iş bırakarak alanlarda olacak.
28 Temmuz’da başlayan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde hükümetin maaş ve aylıklara 2026 ve 2027 yılı için birinci altı ayda yüzde 10, ikinci altı ayda yüzde 6, üçüncü ve dördüncü altışar aylarda yüzde 4 zam yapılmasına ilişkin ilk teklifi karşısında şoke olan memur ve emekli tepkisini alanlara taşıdı.
Memur eylemde iken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yetkili konfederasyon Memur–Sen temsilcilerine taban aylığa 1.000 TL zam yapılmasını öngören ikinci teklifi iletti. Toplu sözleşme masasında yer alan Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve Birleşik Kamu-İş ikinci teklifi de ciddiyetten uzak bularak kabul etmedi. Aslında son teklif bir anlamda memur sendikalarını oyalamayı, sözleşmeyi Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na götürmeyi amaçlıyor.
19 Ağustos’ta yapılacak kritik görüşmede taraflar arasında uzlaşma sağlanamazsa sözleşme süreci Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taşınacak. 11 kişiden oluşan kurulun 7 üyesi Cumhurbaşkanı, 4 üye memur sendikaları tarafından seçiliyor. Oyların eşit olması durumunda hükümet tarafından seçilen kurul başkanının oyu iki oy sayılıyor. Yani hükümet temsilcilerinin oyları ile milyonlarca memur ve emekliye iki yıl için verilecek zam oranı belli olacak. Kurul başvurunun ardından 5 gün içinde sözleşmeyi sonuçlandırmak zorunda. Kurulun zam kararı kesin ve itiraz edilemiyor.
Bundan önce 3 kez toplu sözleşmeleri bağıtlayan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, eğer taraflar arasında anlaşma olmazsa kendisine gelecek bu toplu sözleşmeyi de hükümet teklifinin aynısı, ya da bir miktar zam oranı üzerinde bağıtlaması yüksek olasılık. Tabii kurulun kararı memur ve memur emeklisini hiç hoşnut etmiyor. O zamlar sorunlarını gidermiyor, taleplerini karşılamıyor.
Bugün üretimden gelen güçlerini kullanarak iş yerlerine gitmeyecek memur, hükümetten günün gerçeklerine uygun yeni zam teklifi bekliyor. Ancak gerçekleşmesi olası görünmüyor. Zira, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 600 bin kamu işçisi gibi memur ve memur emeklisine de yüksek zam verilmesine sıcak bakmıyor. Öyle ki, memur ve emekliye sayıları fazla olmasından ötürü kamu işçisine verilen yüzde 24’lük zamdan daha düşük bir artış verilmesinden yana olduğu iddia ediliyor Mehmet Şimşek’in.
Konfederasyon temsilcileri yapılacak görüşmelere Hazine ve Maliye Bakanı’nın da katılmasını talep ediyor. Başkanlar, memurun nasıl maddi sorunlar içinde yaşadığını, maaş ve aylıkların ancak kira, faturaları karşıladığını, ardından elde bir şey kalmadığını Mehmet Şimşek’e birinci ağızdan söylemek istediklerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a iletti. Lakin Mehmet Şimşek’in sözleşme görüşmelerine katılmayacağı kesin. “Bütçe elvermiyor, kasada para yok” diyerek emekçi ve emekliye yüksek zam verilmesini hep engelliyor.
Bugün toplu sözleşme sürecinde bir ilk yaşanacak. Gerek toplu sözleşme masasında yer alan Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve Birleşik Kamu-İş, gerekse masada yer almayan diğer memur sendikaları konfederasyonları bugün aynı anda iş bırakacak. Memur alanlarda dayatılan sefalet zammına karşı çıkarak, insanca yaşanabilir maaş artışı için seslerini siyasi iradeye duyurmaya çalışacak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın önüne yürüyecek. Tabii bu sesler ilgili yerlerden duyulacak, görülecek mi? Asıl sorun da bu ya.