Gazi Üniversitesi Tekstil Tasarım bölümü öğrencisi Şule Çet, geçen yıl 29 Mayıs'ta sabaha karşı saat 04.00 sularında lüks plazanın 20'nci katından düşerek hayatını kaybetti. Yaşanan olaydan sonra Çağatay Aksu (34) ve Berk Akand (33), gözaltına alındı. Aksu ve Akand, ilk ifadelerinden sonra serbest bırakılırken, daha sonra soruşturmanın derinleştirilmesiyle beraber tekrar gözaltına alınarak tutuklandı. İddianamede, Şule Çet'in cinsel saldırıya maruz kaldığı ve plazanın 20'nci katından atılarak öldürüldüğü ifade edildi.

 RAPORLAR DOSYADA

Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün ilk kez hakim karşısına çıkan ve ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl hapis cezası talebiyle yargılanan sanıklar, suçlamaları reddetti. Olay gecesi sanıklar ve Şule Çet'e ait HTS raporları dosyaya girdi. Rapora göre Şule Çet, saat 00.19'da ev arkadaşı Lilia Thorine'ye 'Allahım salmıyor', saat 00.21'de ise 'Biliyordum böyle olacağını s.... ya' şeklinde mesaj attı. Çet, saat 01.47'de ev arkadaşına, 'bırakmıyor' mesajını yolladı. Bu mesajın ardından da ev arkadaşı Çet'i aradı; ama Çet telefona cevap vermedi ve mesajlarını da yanıtsız bıraktı. HTS raporuna göre sanıklar ve Şule Çet, 01.48 ile 02.16 saatleri arasında telefon ve internet kullanımı gerçekleştirmedi.

'ÇOK KÖTÜ ŞEYLER OLDU'

Sanıklardan Berk Akand ise rapora göre, davanın tanıklarından Pınar T.'yi saat 02.16'da aradı. Berk Akand saat 02.16 ile 02.37 arasında Pınar T. ile yaklaşık 20 dakika konuştu. 02.39'da ise Akand, Pınar T.'ye 'Çok kötü şeyler oldu, telefonu aç, bana geri dön' mesajı gönderdi. İkili arasındaki iletişim saat 02.48'e dek devam etti.

Şule Çet ise en son saat 02.45'te ev arkadaşına 'Of analog', 'ağzıma s.... ağzıma, keşke gelmeseydim' mesajlarını yolladı.

AVUKAT: 01.48-02.16 ARASINDA TECAVÜZ

Avukat Yıldırım'a göre, tanık Pınar T., mahkemedeki ifadesinde 20 dakikalık konuşmayı açıklayamadı ve saat 01.30 dan sonraki mesajları görmediğini, sabah kalktığında mesajları gördüğünü ifade etti. Avukat Yıldırım, bu durumun da saat 01.48 ile 02.16 arasında Şule Çet'e tecavüz edildiğini ve sanık Akand'ın kız arkadaşına attığı, 'çok kötü şeyler oldu' şeklindeki mesajın da bu olayı anlatmak için atıldığını iddia etti. Yıldırım ayrıyetten, Berk Akand'ın Çet'in ölümüyle alakalı bir dahli olup olmadığının netlik kazanmadığını, Çet'in sanık Çağatay Aksu tarafından öldürüldüğünün ise temizlik yaparak delilleri ortadan kaldırmaya çalışması ve kendi hazırlattıkları raporda Çet'in Hyoid kemiğinin 'dilin tutunduğu kemik' kırık olmasının ispatladığını öne sürüldü.

KENDİ HAZIRLATTIĞI RAPORU SUNDU

Avukat Umur Yıldırım, davanın görüldüğü Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne, Mersin Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nda görevli iki adli tıp uzmanına hazırlattıkları raporu da sundu. Avukat Yıldırım, hazırlanan rapora göre de Çet'in tecavüze uğradığını ve daha sonra öldürülüp 20'nci kattan atıldığının ortaya çıktığını ileri sürdü. Yıldırım, ayrıyetten polisin olay yerinde çektiği görüntülerde yer alan lavabodaki kan olduğunu tahmin ettikleri sıvıdan, ofiste yer alan çöplerden ve yerde bulunan lekelerden örnekler alınıp incelenmediğini iddia etti.