Erdoğan, yayınladığı 29 Ekim cumhuriyet Bayramı mesajında şu ifadelere yer verdi:

HAVAALANI DA BU IŞIKLARDAN BİRİ

Cumhuriyetimizin ilanının 95. yıldönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal Harbimizin kazanılmasına ve yeni devletimizin kuruluşuna öncülük eden tüm kahramanlarımızı tazimle yad ediyorum. İlk Meclis’ten bugüne kadar, milli iradenin temsilcisi olarak ülkemizin kurtuluşu, gelişmesi, büyümesi, güçlenmesi için gayret sarf eden milletvekillerimize şükranlarımızı sunuyorum.

Bin yıllık vatanımız Anadolu topraklarının her karışında kanı ve alınteri olan tüm ecdada, şehitlerimize, gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Terörle mücadelede ve 15 Temmuz’da hayatlarını kaybeden güvenlik güçlerimiz ile vatandaşlarımızın aziz hatıraları, milletimizin hafızasında ve devletimizin kimliğinde daima yaşayacaktır. Ülkemizi 'muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma' mücadelemizde ileri demokrasi ve güçlü ekonomi yönünde kat ettiğimiz her mesafeyi, şanlı geleceğimiz için yakılan bir ışık olarak görüyorum. İstanbul’daki yeni havalimanımız da, işte bu ışıklardan biridir.

BU ŞEREF BİZE YETER 

Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve oradan genç Türkiye Cumhuriyeti’ne devreden tarihi süreklilik içinde süren büyük yolculuğumuzu, inşallah, 2023 hedeflerimizle taçlandıracak, 2053 ve 2071 vizyonlarımızla da bir üst seviyeye çıkartacağız. Malazgirt’ten başlayıp son bir asırdır Çanakkale’de, Kut’ül Amare’de, Dumlupınar’da, Kıbrıs’ta devam eden zaferlerimizden, Suriye’deki insani duruşumuza kadar her gelişme, milletimizin asil duruşunun sembolleridir.

Türkiye’nin her başarısı, aynı zamanda insanlığın ortak vicdanındaki, bölgemizdeki ve dünyadaki tüm mazlumların, mağdurların yüreğindeki umutları besliyor, canlandırıyor, harekete geçiriyor. İşte bu sebeple ülkemiz, dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğu halde, insani yardımlar konusunda milli gelire göre ilk sırada bulunuyor. Herkesin kapısını ve kalbini kapattığı sığınmacılara evini ve yüreğini açan, insani sorumluluklarını bihakkın yerine getiren tek ülke Türkiye olmuştur.

Tarihe, mazlumlara sırtını dönen değil evini ve ekmeğini bölüşen, her konuda tercihini haktan ve adaletten yana kullanan bir ülke olarak geçmenin şerefi bize yeter. Bu duruşumuzdan asla taviz vermeyecek, hiçbir engelin, hiçbir sabotajın, hiçbir oyunun bizi hedeflerimizden alıkoymasına müsaade etmeyeceğiz. Bizler, 95. yıldönümüne vasıl olduğumuz Türkiye Cumhuriyetini ilelebet payidar kılmak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.