İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Semahat Y'nin, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda savcılıktaki işlemleri tamamlandı. Savcılık, şüpheli Semahat Y'yi ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme'' suçundan tutuklanması talebiyle İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk etti. Savcılığın sevk yazısında, şüphelinin yoldan geçerken hiç tanımadığı 19 yaşındaki müştekilere hakaret ve küfürler ederek kin ve nefret söylemlerinde bulunduğu, akabinde tehdit ettiği anlatıldı.
Şüphelinin müştekinin başörtüsünü eliyle zorla çıkartmaya yeltendiği, bu amaçla vücut dokunulmazlığını ihlal ettiğinin hem beyan hem de kamera kayıtlarında belirlendiği aktarılan yazıda, "Müştekilerin dini inançları doğrultusunda bir kıyafet tercih ettikleri, şüphelinin müştekilere karşı kişisel hiçbir husumeti ve ihtilafı bulunmamasına rağmen sırf dini inançları sembolize ettiği düşüncesiyle bu kıyafeti araç olarak kullanmak suretiyle müştekilerin dini inançlarına bir saldırı gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Aleni olarak kabul edilen sokakta gerçekleşen bu fiilin TCK 216/1. maddesinde düzenlenen suç kapsamında kaldığı kanaatine varılmıştır." denildi.
TUTUKLANDI
Yazıda, toplumun çok büyük bir kesimi tarafından benimsenen dini inançlara yönelik gerçekleştirilen bu suç fiilinin, toplumsal çatışmalara yol açacak mahiyette olduğu ifade edilerek, kamu güvenliği açısından açık ve yakın tehlike oluşturacak nitelikte olduğu vurgulandı. Semahat Y. çıkarıldığı mahkeme tarafından, "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan tutuklandı.
İLK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Öte yandan Sabah gazetesinden Nazif Karaman'ın haberine göre; İstanbul Karaköy'de iki genç kıza saldıran şüphelinin kimliği ve ifadesi ortaya çıktı. Şüphelinin emniyet ifadesinde her şeyi inkar etmesi, kameralara görüntülerine rağmen 'yapmadım, o kişi ben değildim' demesi dikkat çekti. Şüphelinin ayrıca emekli Gıda Mühendisi olduğu belirlendi.
Şüpheli Semahat Y.'ye neden saldırdığının sorulması üzerine, "Yok öyle bir şey yok. Kesinlikle kabul etmiyorum. O kişi ben değilim. Ben Galatasaray Lisesi'nin orada, Meşrutiyet Caddesi'nde bir hanın içinde adı olmayan atölye ofis yerindeydim. Benim çalışma alanımdır orası… Aktif bir yer değildir. Oradaydım" dedi.
