Koronavirüse yakalanmak ile kan grubu arasında bir bağ olup olmadığını belirlemek için başlatılan bilimsel araştırmanın sonuçları açıklandı.

BAZI KAN GRUPLARI DAHA BÜYÜK TEHDİT ALTINDA

Almanya ve Norveç’te yapılan bir araştırma, bazı kan gruplarına sahip kişilerin korona virüsüne yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Araştırmaya göre, bakın hangi kan grubundan kişilerin korona virüsüne yakalanma ihtimali daha yüksek ve daha düşük...

EN RİSKLİ KAN GRUBU A

Kaliforniya merkezli biyoteknoloji şirketi 23andMe’nin 750 bin kişiden alınan veriler ışında hazırladığı rapora göre, A en riskli kan grubu olarak belirlendi.

Financial Times’ta yer alan habere göre, virüse yakalanma oranı en düşük kan grubunun ise 0 olduğu ortaya çıktı. Bilim insanları son veriler ışığında kan grubunun koronavirüsün etkisinin dikkate alınması gerekeceği görüşünde.

Koronavirüs hakkındaki sorulara bilimsel yanıtlar

Dünyanın bir numaralı gündem maddesi koronavirüs hakkında hala yanıtı merak edilen birçok soru var. Bilim insanları bir an önce bu sorulara yanıt bulmaya çalışıyor. İşte şu ana kadar bulunan bilimsel yanıtlar...

Sürü bağışıklığı koronavirüse karşı neden etkisiz?

Epidemiyolog Gideon Meyerowitz-Katz, Science Alert için kaleme aldığı yazıda sürü bağışıklığının koronavirüse karşı neden etkisiz kaldığını açıkladı.

Geçtiğimiz haftalarda İngiltere’de ortaya atılan sürü bağışıklığı modeli ise İngiliz makamları tarafından dahi terk edilmişe benziyor. Zira uzmanlar sürü bağışıklığının iddia edildiği gibi salgına karşı bir koruyucu yöntem olmadığı görüşünde. Gideon Meyerowitz-Katz, Science Alert için kaleme aldığı yazıda salgının günlük olarak takip edilmesi gereken, pek çok değişkene bağlı ve öngörülemez yapısının olduğunun altını çiziyor.

Epidemiyolog Gideon Meyerowitz-Katz’a göre sürü bağışıklığı günümüz koşullarında koronavirüs ile mücadelede bir opsiyon değil. Zira Katz’a göre aşı olmadan toplum bağışıklığından bahsetmek bilimsel olarak mümkün değil.

Bilindiği üzere henüz koronavirüs için çalışmalar sürse de bir aşı geliştirmiş değil. Geçtiğimiz haftalarda ABD'nin Washington eyaletinde klinik ortamda ilk aşı denemeleri başlamıştı.

Devam eden olan aşı testlerinin başarıyla sonuçlanması durumunda ilgili federal kurumlardan onay alabilmesi ve halkın kullanımına sunulabilmesi için yetkililer 12 ila 18 ay arasında bir süre öngörüyor.

Koronavirüs nereden çıktı?

Yaygın görüş, virüsün yarasalardan yayıldığı yönünde. Ancak ne bu teori ne de insana bulaşmadan önce yarasadan pangolin gibi bir başka hayvana geçtiğine dair teoriler şu ana kadar teyit edilebildi. Kesin olan şu ki bu hastalığa, hayvanlardan insanlara geçen bir virüs neden oluyor. Virüs, hayvanlarda bir dizi genetik mutasyondan geçiyor ve böylece insanlara bulaşabiliyor. Nature dergisinde geçen ay yayımlana bir çalışma, yeni koronavirüsün gen haritasının, yarasadaki koronavirüsünkiyle yüzde 96 oranında aynı olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, virüsün laboratuvarda üretildiğini öne süren bazı komplo teorisyenlerinin iddialarının gerçek dışı olduğunu belirtiyor. Koronavirüsün ilk olarak Çin'in Hubey eyaletinin başkenti olan Vuhan'da hayvandan insana geçtiğine dair sağlam bulgular var.

Virüs havada ya da yüzeylerde ne kadar süre kalabiliyor?

Koronavirüsler, solunum hastalıklarına neden oluyor. Virüs daha çok öksürük ya da hapşırıkla havaya yayılan damlacıklardan geçiyor. Almanya'daki Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü'ne (BfR) göre, yapılan laboratuvar testleri, "ciddi oranda yayıldığı" takdirde havada üç saat bulaşıcı şekilde kalabildiğini ortaya koyuyor. Bu süre; bakır yüzeylerde dört saate, karton yüzeyde 24 saate, plastik ya da paslanmaz çelik yüzeylerde ise üç güne kadar çıkabiliyor. ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), yeni tip koronavirüsün (Covid-19) yüzeylerde, daha önce açıklanandan çok daha uzun süre yaşayabildiğine dikkati çekerek Japonya ve California'daki yolcu gemilerinde, tahliyeden 17 gün sonra bile kabinlerde virüsün izine rastlandığını bildirdi. Virüs bazı yüzeylerde saatlerce hatta günlerce tutunabilse de zaman geçtikçe daha az bulaşıcı oluyor.

Neden henüz bir aşı yok?