*Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
“Aslında geçtiğimiz hafta Fırat'ın doğusuna operasyon kararı almış, bunu kamuoyuna ilan da etmiştik. Sayın Trump'la yaptığımız telefon görüşmesi, gerek diplomasi ve güvenlik birimlerimizin temasları, gerekse Amerikan tarafından yapılan açıklamalar, bizi bir müddet daha beklemeye yöneltti, tabi bu ucu açık bir bekleme süreci değildir."
“Bu arada biz de Sayın Trump'la yaptığımız görüşme çerçevesinde Suriye'de hala varlığını sürdürdüğü söylenen DEAŞ unsurlarını etkisiz hale getirmeye yönelik operasyon planlarımız üzerinde çalışıyoruz, çalışacağız. Bir başka ifadeyle önümüzdeki aylarda Suriye sahasında hem PKK/YPG unsurlarını hem de DEAŞ kalıntılarını ortadan kaldıracak bir harekat tarzı izleyeceğiz."

Haber: Gülseli KENARLI -Kamera: Güven USTA/ İSTANBUL  
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) “Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Ödül Töreni"ne katıldı. 
Törene Erdoğan'ın yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, TİM Başkanı İsmail Gülle, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da katıldı. 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar'da bulunan Hz. Ali Camii'nde cuma namazını kıldıktan sonra, Tarabya'da bulunan bir otelde düzenlenen ödül törenine geçti. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmasında, "Milli gelirimizin yüzde 9'u olan kamu borç stokumuzun sürdürülebilirliği konusunda mali piyasalardan en küçük bir tereddüt bulunmuyor. Aynı şekilde zaman zaman yanlış iddialarla istismar edilen bireysel krediler konusunda da ülke olarak biz gayet iyi durumdayız. Dünya ortalaması yüzde 59, gelişmiş ülkelerde yüzde 73, gelişmekte olan ülkelerde yüz 39 olan hane halkı borcunun milli gelire oranı Türkiye'de ne biliyor musunuz? Yüzde 16. Bu rakamları çoğaltmak mümkün. Türkiye böyle bir konumda. Özetle söylemek istediğim Türkiye demokrasisiyle, ekonomisiyle, güvenliğiyle hedeflerine doğru kararlılıkla yürümeye devam etmektedir. İş dünyamızdan talebimiz fırsatçılara göre değil önümüzdeki aydınlık geleceğe doğru pozisyonumuzu almamız gerekir. Buna göre de girişimde bulunmamız gerekir. Büyük ve güçlü Türkiye'yi sizlerle birlikte inşa edeceğiz. Cumhurbaşkanı olarak üretim, teknoloji, istihdam, ihracat, katma değer yolunda atacağımız her adımda yanınızda olduğumu özellikle bilmenizi isterim" dedi. 

“TÜRKİYE'NİN YÖNETİMİ, TÜRKİYE'NİN İKTİDARI DIŞ POLİTİKADA DESTAN YAZMAKTADIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi sınırlarımız içinde huzurla, güvenle ve şevkle çalışabilme şartlarından biri de ülkeyle birlikte bölgenin istikrarı. Türkiye'nin, Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgesinde ve dünyada izlediği politikaları bu açıdan değerlendirmek gerekiyor. Şimdi birileri çıkar, 'İşte dış politikada yönetimin, iktidarın hali ortada. 'Şu anda Türkiye'nin yönetimi, Türkiye'nin iktidarı dış politikada destan yazmaktadır, destan. Bunu dünyanın devleriyle birlikte yazmaktadır. Hem diplomatik anlamda hem askeri anlamda hem de sınırlarımızın güvenliği anlamında bunu başarmış olan bir Türkiye var. Hazmedemeyenler yok mu? Var. Bunlar da dışarıda olmaktan çok içeride. Bunlar hazımsız. Bunları aslında gastroenterologlara göstermek lazım. Bizim kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda, ekmeğinde gözümüz yoktur. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok ama Suriye'den bize gelecek terör saldırılarına karşı tavrımız kesindir. Asla orada bir taviz olamaz" dedi. 

“BÖLGENİN GÜVENLİĞİ BİZİM İÇİN ESASTIR"
Erdoğan, dün gerçekleşen İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani görüşmesiyle ilgili olarak, “Bizim derdimiz şu; Suriye'nin topraklarında asla gözümüz yok. Ancak güvenlik noktasında sorunlarımızdan taviz veremeyiz. Bölgenin güvenliği bizim için esastır. Gerek Rusya, gerek İran'la birlikte bölgede attığımız adımların hedefi nedir? Güvenliği tesis etmektir. Tam tersine kendimizle birlikte, tüm dostlarımızın, kardeşlerimizin, müttefiklerin istiklalini ve istikbalini güvenceye kavuşturmanın biz çabası içerisindeyiz. Şu gerçeği hepinizin teslim edeceğine inanıyorum. Avrupa'nın, Balkanlar'ın, Akdeniz'in istikrarsızlığı bizi yakından ilgilendirir ve olumsuz etkiler. Aynı şekilde Suriye'nin, Irak'ın, Kafkasya'nın, Karadeniz'in yaşadığı sıkıntılar da derhal bize yansır. Ülkemizin sınır komşuları başta olmak üzere bölgesindeki her gelişmeyi yakından takip etmesinin, gerektiğinde müdahil olmasının sebebi işte budur" şeklinde konuştu. 

DEAŞ'IN TEMİZLENMESİ
Erdoğan, “Irak ve Suriye meselesi çok daha can yakıcı mahiyette. Bilhassa Suriye'de devam eden hadiselerin hem insani hem de güvenlik boyutuyla Türkiye'yle doğrudan ilişkili bulunuyor. Suriye krizinin uluslararası toplumun nezaretinde çözülmesi için uzun süre bekledik. Her türlü gayreti ve katkıyı da ortaya koyduk. Ancak bu süreçte Suriye meselesi çözülmediği gibi tam tersine sınırları ve vatandaşları doğrudan tehdit eden bir boyuta ulaştı. Şu anda samimi olan Arabı, Kürdü, Türkmenin 'Türkiye gelsin' diyor. Niçin, çünkü Türkiye'ye inanıyorlar, Türkiye'ye güveniyorlar. Cerablus'ta bu oldu. Afrin'de bu oldu. Sincar'da bu oldu. Bundan sonraki dönemde de eğer bu tür şeyler olursa, bakınız adım atmaktan çekinmeyiz. Ama Sayın Trump'la da yaptığımız görüşme neticesinde bize şunu söyledi; 'Buradan siz DEAŞ'ı temizler misiniz?' Biz temizledik, bundan sonra da temizleriz. Yeter ki sizler lojistik anlamda bizlere gerekli desteği verin. Ve çekilmeye başladılar mı, başladılar. Şimdi hedef bu diplomatik ilişkilerimizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek, nasıl ki Cerablus'ta 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdiysek, bundan sonra da yine bu terör gruplarını PKK, PYD, YPG hepsini etkisiz hale getirebilecek kabiliyete sahip bir Özgür Suriye Ordusuna ve Mehmetçiklere sahibiz. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bunun için Suriye topraklarını huzura kavuşturma işini bizzat üstlenmek mecburiyetinde kaldık. Ülkemizde yaşayan yaklaşık 4 milyon Suriyelinin evlerine dönebilmesinin de hala Suriye toprakları içinde yaşayan ve her biriyle kadim kardeşlik bağları bulunduğu insanların kendilerini güvende hissetmelerinin de başka çaresi kalmamıştır" diye konuştu. 

“AMERİKA İLE YÜRÜTTÜĞÜMÜZ DİPLOMASİ TRAFİĞİ MAALESEF İSTEDİĞİMİZ BİR NOKTAYA GELMEMİŞTİ"
Erdoğan, “Rusya Federasyonuyla tesis ettiğimiz yakın işbirilği ve gerçekleştirdiğimiz başarılı operasyonlarla Fırat'ın batısındaki bölgeleri misli bir istikrara kavuşturmamızı sağladı. Fakat Fırat'ın doğusunda tüm ikazlarımıza rağmen kurulmaya çalışılan terör koridoru bizi her türlü riski göze almamızı gerektiren bir noktaya getirdi. Suriye krizinin başından beri Amerika ile yürüttüğümüz diplomasi trafiği maalesef istediğimiz bir noktaya gelmemişti. Ama şimdi o da arzu edilen seviyeye geldi ve özellikle Obama döneminde yaşanan bu sorunlar Trump döneminde kötü bir miras olarak Trump'a kaldı. Tabi bu yeni bir düzenlemeye geçilmesinde zaman kaybettirdi. Yüz yüze veya telefonla yaptığımız görüşmelerde kişisel olarak Sayın Trump ile Suriye meselesinde pek çok noktada aynı düşündüğümüz, aynı kanaatleri paylaştığımızı son telefon görüşmemede de gördüm. Ancak bu görüş ve anlayış birliğinin sahaya yansıması oldukça geç ve güç oldu ama oldu. Nihayet geçtiğimi günlerde bu konuda şu ana kadarki en net ve açık sözleri Amerikan yönetiminden duymayı başardık. Atalarımız 'sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer' der. Biz de geçmişteki kötü tecrübelerimiz nedeniyle bu sözleri memnuniyetle ve bir o kadar da ihtiyatla karşılıyoruz" şeklinde konuştu. 

“BİZİ BİR MÜDDET DAHA BEKLEMEYE YÖNELTTİ, TABİ BU UCU AÇIK BİR BEKLEME SÜRECİ DEĞİLDİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslında geçtiğimiz hafta Fırat'ın doğusuna operasyon kararı almış, bunu kamuoyuna ilan da etmiştik. Sayın Trump'la yaptığımız telefon görüşmesi, gerek diplomasi ve güvenlik birimlerimizin temasları, gerekse Amerikan tarafından yapılan açıklamalar, bizi bir müddet daha beklemeye yöneltti, tabi bu ucu açık bir bekleme süreci değildir. Bu arada biz de Sayın Trump'la yaptığımız görüşme çerçevesinde Suriye'de hala varlığını sürdürdüğü söylenen DEAŞ unsurlarını etkisiz hale getirmeye yönelik operasyon planlarımız üzerinde çalışıyoruz, çalışacağız. Bir başka ifadeyle önümüzdeki aylarda Suriye sahasında hem PKK/YPG unsurlarını hem de DEAŞ kalıntılarını ortadan kaldıracak bir harekat tarzı izleyeceğiz. Bunun bilinmesi lazım. Teröre karşı en başından beri ilkeli bir tutum içinde olan Türkiye'ye zaten başka türlü davranmak da yakışmaz. Suriye kaynaklı terör tehditlerini ortadan kaldırdığımızda ülkemiz için her bakımdan çok önemli olan bu büyük coğrafyanın yeniden imar ve inşası aşamasına geçebiliriz. Esasen geçmişte bu meseleyi de çeşitli ülkelerle görüşmüş, konuşmuş, hatta finansmana yönelik bir takım sözler almıştık. Ancak maalesef bu sözler tutulmadı" diye konuştu. 

TABLOYU ÖPTÜ
TİM Başkanı Gülle, konuşmaların ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Erdoğan ile annesi Tenzile Erdoğan'ın ressam İsmail Acar tarafından resmedildiği bir tablo hediye etti. Erdoğan tabloyu alarak öptü. 

Görüntü Dökümü:
-----------------
- Erdoğan'ın konvoyundan görüntüler
- Erdoğan'ın camiden çıkışı
- Erdoğan'ın açıklamaları
- Detaylar