Dünyanın dört bir yanında pandemi döneminde zor şartlar altında çalışan sağlık çalışanlarına yönelik düzenlenen meditasyon ve nefes programı kursunu veren Norveç Oslo Üniversitesinden Prof. Dr. Fahri Saatçioğlu, sağlık çalışanlarının stres yüklerinin program sayesinde azaldığını belirtti.

Dünyada prostat ve meme kanseri üzerine yaptığı önemli çalışma ve buluşlarla tanınan, Norveç Oslo Üniversitesinde moleküler ve hücre biyolojisi profesörü olan Türk bilim insanı Fahri Saatçioğlu, dünyanın dört bir yanında pandemi döneminde zor şartlar altında çalışan sağlık çalışanlarına yönelik online meditasyon ve nefes programı kursunu veriyor. Programın, dünyada 150’yi aşkın ülkede çalışmalar yapan Uluslararası İnsani Değerler Vakfı (IAHV) tarafından organize edildiğini kaydeden Saatçioğlu, şu bilgileri verdi:

“IAHV, Birleşmiş Milletlerde (BM) BM Ekonomik ve Sosyal Forum (ECOSOC) ile özel danışmanlık statüsüne sahip kar amacı gütmeyen bir kuruluş. Ben ve projeyi yürüten arkadaşlarımız, gönüllü olarak bu programı düzenliyoruz. Ben aynı zamanda Avrupa’da sağlık çalışanları programının koordinatörlüğünü de yapıyorum. Türkiye’de kurslarımızı uzman doktor arkadaşımız Dr. Burcu Cirit ve ses patoloğu arkadaşımız Gayem Köprücü ile birlikte yürütüyoruz.” Saatçioğlu, programa katılan sağlık çalışanlarının stres yüklerinin azaldığını söyledi.

Dünyanın dört bir yanından katılıyorlar

Türkiye’de mayıs ayından beri beş kez kurs düzenlendiğini ifade eden Saatçioğlu, şimdiye dek 170 Türk sağlık çalışanının programa katıldığını, son düzenlenen kursa 100 katılımcının kayıt yaptırdığını belirtti. Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaz başından bu yana kurslar düzenlendiği bilgisini veren Saatçioğlu, “Özellikle pandemiden etkilenen kurumlara yönelik toplam 300 kişi programdan yararlandı. Amerika, Güney Afrika, Avusturalya, Hindistan gibi birçok ülkede de son 2-3 aydır bu kurslar veriliyor. Program kapsamında katılımcılar, etkin nefes egzersizleri kullanarak bazı zihinsel pratiklerle günlük streslerden arınıyor, dayanıklılıkları artıyor, daha iyi uyku uyuyorlar. Program ayrıca insan iletişimlerinin daha iyi olmasını sağlıyor, katılımcılar derin meditasyonu deneyimliyor” diye konuştu.

Sağlık çalışanları memnun

Sağlık çalışanlarının pandemi döneminden en çok etkilenen çalışma grubu olduğunu dile getiren Saatçioğlu, “Çok zor olan bu meslek, pandemiyle birlikte birçok sağlık çalışanı için bir ’cendere’ haline gelmiş durumda. Fiziksel, yapısal, çevresel eksikliklerin getirdiği sıkıntılar dışında bu sürecin çok büyük bir psikolojik yükü var. Bizim programımız, bu yönde bir destek. Öğrettiğimiz teknikler çok pratik ve bilimsel. Rahatça herkesin günlük hayatına uyarlayabileceği bir program. Kursu bitiren sağlık çalışanlarının yüzde 100’ü kurstan yararlandıklarını, yüzde 95’i stres yüklerinin azaldığını, yüzde 94’ü insan ilişkilerinde olumlu etkisi olduğunu, yüzde 77’si hastanede performanslarını olumlu yönde etkilediğini bildirdi. Program üç gün boyunca 19.30-21.00 saatleri arasında yapılıyor. Kursumuza katılmak isteyen pandemiden etkilenmiş sağlık çalışanları [email protected] adresine başvurabilirler” bilgilerini paylaştı.

“Nefes duygularımızla direkt ilişkili”

Nefesin hem fizyolojik hem de psikolojik çok önemli etkileri olduğunu ifade eden Saatçioğlu, şunları söyledi:

“Eğer doğru/yeterli nefes almıyorsak vücudumuzdaki trilyonlarca hücreye gerekli oksijeni götüremediğimiz gibi bu hücrelerden atılması gerekli atık maddelerden de gereği gibi kurtulamamış oluyoruz. Buna ek olarak, nefes duygularımızla direkt ilişkili. Nasıl hissettiğimizi normalde kontrol edemezken, nefesle negatif duygulardan arınabiliyoruz, zihnimizi rahatlatabiliyoruz. Öğrettiğimiz nefes egzersizleri, yoga biliminden kaynaklanıyor. Çok eski ve özgün; diğer taraftan da bilimsel çalışmalar tarafından fizyolojik ve zihinsel olumlu etkileri gösterilmiştir.”

"Akciğer kapasitemizin yüzde 20-30’unu kullanıyoruz"

Prof. Dr. Fahri Saatçioğlu, nefesin sağlığımız için önem ve yararlarının bilinmediğini, akciğer kapasitemizin yüzde 20-30’unu kullandığımızı söyledi. Nefesin vücutla zihin arasında bir köprü görevi gördüğünü belirten Saatçioğlu, “Dolayısıyla doğru nefes alıp vermek sağlıklı bir yaşamın en önemli kriterlerindendir. Hepimiz daha iyi nefes alıp vermeye meraklı olmalıyız” dedi. Nefesin kontrol edilebilen fizyolojik bir öge olduğunu belirten Saatçioğlu, saatte bin, günde 24 bin kadar nefes aldığımızı kaydetti. Günde 11-12 bin litre de hava soluduğumuzu dile getiren Saatçioğlu, şöyle konuştu:

“Doğar doğmaz ilk yaptığımız şey nefes almak. Fark etmiyoruz ama her an nefes alıyoruz. Nefes sağlığımız, iyilik halimiz için çok önemli; ancak ne büyürken ne okullarda nefesimizi daha doğru nasıl kullanacağımız konusunda bir eğitim alıyoruz. Akciğerlerimiz hem vücudumuzdaki trilyonlarca hücreye oksijen sağlıyor, hem de yüksek sayıda atık maddenin vücudumuzdan atılmasında önemli görev alıyor. Aynı zamanda nefes vücutla zihin arasında bir köprü görevi görüyor. Dolayısıyla doğru nefes alıp vermek sağlıklı bir yaşamın en önemli kriterlerindendir. Bu çok önemli fonksiyonlara rağmen genelde akciğer kapasitemizin yüzde 20-30’unu kullanırız. Yogik nefes alma ve meditatif teknikler doğru nefes alma konusunda önemli yararlar sağlar. Yapılan bilimsel çalışmalar bu tekniklerin değişik düzeylerde sağlığımızı derinden etkileyebileceğini göstermiştir.”