Dar gelirliyi kıskaca alan zam yağmurundan olsa gerek, işverenler de refah düzeyini koruyacak bir asgari ücretten yana olduklarını açıkladı. Bugüne dek işçinin talep ettiği asgari ücrete hep “maliyetleri artırır” gerekçesiyle karşı çıkan işveren tarafı, bu kez insafa gelerek yüksek oranlı zamma karşı çıkmayacaklarının işaretini vermeye başladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na işverenleri temsilen katılan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, “Çalışma hayatının paydaşları işçi, işveren ve kamu olarak ortak akılla hareket ederek tüm tarafların refahını koruyacak bir asgari ücret için çalışmalarımız devam ediyor. Çalışma arkadaşlarımızın hayat kalitesini kalıcı şekilde artıracak ve büyük-küçük bütün işletmelerimize değer katacak her türlü kararın en büyük destekçisiyiz” görüşlerine yer verildi. Kuşkusuz, TİSK bu yönde açıklama yapmaya iten bunaltan hayat pahalılığı kadar siyasi iradenin asgari ücreti hatırı sayılır oranda artırmaya yönelik düşüncesinden de kaynaklanıyor. Yüksek zamma ne denli karşı çıksalar bile, komisyondan hükümet ve işçi tarafının oyları ile yeni asgari ücretin saptanacağını çok iyi biliyorlar. Yani, bu yıl işçi ve siyasi irade temsilcilerinin oy çokluğu yeni ücretin saptanması kesin gibi. Patronlar, bunu öngörerek bu kez komisyonda katı tutum takınmayacaklarının sinyalini şimdiden vermeye başladı. Hem çarşı pazardaki gerçek enflasyon yüzde 50’ye ulaşmışken, asgari ücrete düşük zamda ısrarcı olmak, hangi vicdana sığar kimi hoşnut edebilir. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da önceden yaptığı açıklamada, “Bu yıl saptanacak asgari ücretin 45 yıla bedel olacağını” vurgulayarak bir anlamda yüksek asgari ücreti işaret etmişti. Zaten, hükümetin bu yönde bir çalışma yürüttüğü kamuoyuna yansımıştı. 1976 yılından bu yana, 45 yılda komisyondan 4 kez oy birliği ile ücretin belirlendiği dikkate alınırsa; bu yılki komisyon toplantısında patronların da açıklaması doğrultusunda asgari ücretin oy birliği ile belirlenmesi yüksek olasılık. Medyada yeni asgari ücretin net 3500-3600 lira düzeyinde saptanacağı haberleri yayınlandı. Sonuçta son kararı hükümetin önerdiği rakam doğrultusunda 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu verecek. 10 milyona yakın emekçi yüksek asgari ücretin yanı sıra vergi dışı bırakılmasını umutla bekliyor. Lakin, Hazinenin önemli gelir kaybına yol açacağını öne süren siyasi irade, asgari ücret üzerindeki bazı vergi kalemlerinin kaldırılması ya da düşürülmesinden yana. Tümü ile kaldırılmasına sıcak bakmıyor. Yılbaşında yüzde 15’lik dilimden vergi ödeyen asgari ücretle çalışan emekçi, eylül ayında yüzde 20’lik dilime girerek ücretinden önemli tutarda kesinti yapılıyor. Doğal olarak eline geçen para satın alma gücünü geriletiyor. Bundan ötürü yıllardır “asgari ücret vergi dışı kalsın” talepleri var. Vergi dışı kalırsa emekçinin rahat soluk alacağı belli.