Önce pandemi, sonra döviz kurlarındaki artış ve hayat pahalılığı, her sektörde derin bir yara açtı. Pandemi nedeniyle aylarca iş yapamayan esnaf, tam işler yeniden açıldı derken; dolar ve fiyat istikrarsızlığıyla karşı karşıya kaldı. Malum, dolar bir aşağı bir yukarı... Dolayısıyla fiyatlar da aynı şekilde... Esnaf, dün alıp sattığı malı yerine koyamıyor. Sonra mı? Bakın ne oluyor. 2021 yılının ilk dokuz ayında, 57 bin 656 şirket ve ticari işletme kepenk kapattı. Halkbank’a kredi borcu olan esnaf sayısı, 720 bin artarak 448 binden 1 milyon 168 bine çıktı. Yani anlayacağınız Türkiye’deki esnafın yarısının bankaya borcu var. Esnaf böyleyken, vatandaşın durumu da farklı değil. Vatandaş da ekonomik çıkmazda... Dolar kurundaki artış nedeniyle her sektörde fiyat artışı yaşanıyor, dolayısıyla esnaf da işin içinden çıkamıyor. Bu durum elbette vatandaşa yansıyor. Bu elbette hep böyle gitmeyecektir. Ancak bu kısır döngüde şirketlerin ve esnafın çok dikkatli olması gerekiyor. Çünkü şirket kar amaçlı kurulur ve yönetilir, yönetilemezse batar iflas eder. Çinli bilgeler; "İştahını kısan borca girmez" demiş. Bizde de, "işten artmaz, dişten artar" diye bir söz var. Durum bu. Benim esnaf ve şirket sahiplerine tavsiyem bu dönemde borç yapmayın. Siz bakmayın bizim "Borç yiğidin kamçısıdır" sözüne... Zaman tam da "Ayağını yorganına göre uzat" zamanı... Halkından esnafına, ticaretçisinden iş dünyasına kadar herkesin tedirgin olduğu bir dönemde herkes hesabını, kitabını ölçerek yapmalı. Hesap-kitap demişken, son olarak 'stok' konusuna da parantez açmak istiyorum. Son dönemde gelen zamları ve dolar artışını fırsat bilerek ellerindeki malları saklayarak veya piyasadan mal alarak stok yapanlar bilmelidir ki bu yapılan ne ticaret ne Ahilik ahlakına ne de Müslümanlığa uyar. Bu tam bir fırsatçılıktır... Halkın mağdur olduğu bir dönemde yapılan bu aymazlıkları vatandaş unutmaz... Bugün iki kuruş fazla kazansanız da günü geldiğinde vatandaş elbette gerekeni yapacaktır. Üç kuruş fazla kazanacağım diye yapılan bu uyanıklıklar, gün gelir ayağınıza dolanır. Dijital ticaret ve alışverişin geliştiği bir dönemde, stok yapacağınıza dijital alışveriş dünyasıyla nasıl rekabet edebileceğinize bakın. Yani vatandaşa daha kolay, daha hızlı ve daha ucuz ürün ulaştırmanın yollarını arayın. Yoksa bugün stok yapanlar yarın kepenk indirmek zorunda kalacaktır. Nasıl mı? Bu fırsatçılıklar karşısında vatandaş, ucuz ve sınırsız ürün bulabileceği internetten alışverişe daha çok yönelecektir... Günü değil, geleceği düşünün... Kalın sağlıcakla...