Duruşu, yardımseverliği, her başı dara düşenin yanına koşan tavrıyla iyilik timsali olan Haluk Levent, 1.5 yıl sonra yurt dışına yerleşeceğini açıkladı. Sosyal medyadan yaptığı açıklama ile kurucusu olduğu Anadolu Halk ve Barış Platformu (AHBAP) Başkanlığı'nı da bırakacağını ve kendine zaman ayıracağını duyuran halk adamı Haluk Levent, sevenlerini ziyadesiyle üzdü. Elbette her birey gibi özgür iradesiyle bu kararını almış olabilir, tutkunu olduğu müziğe yoğunlaşmak isteyebilir. Ancak onu diğerlerinden farklı kılan insani yönü, başı dertte olan yoksul ve umarsıza içtenlikle koşması, topladığı yardımlarla onlara katkıda bulunmasıdır. Yardımseverliğini bazıları gibi reklam aracı olarak kullanmamasıdır. Türkiye’nin yüreğini yakan Ege ve Akdeniz yangınlarında, Kastamonu ve Sinop’ta binaları denize sürükleyen selde önceki felaketlerde olduğu gibi afetzedelerin hemen yanına ulaştı, AHBAP aracılığı ile yaraları sarmaya çalıştı. Gönülden gelen halk adamlığı ve yardımseverliği ile toplumun sevgisini, saygısını kazanan gerçek bir Anadolu delikanlısı. O sadece bir sanatçı değil, gönül ve halk adamı. Sesini, müziğini kazandığı parayı iyilik projeleri için kullanan, paraya, sevgiye, ilgiye gereksinim duyanlara AHBAP aracılığı ile yardım kollarını uzatan gerçek bir sanatçı, gerçek bir dost. Bazı sanatçılar sırça köşklerinden halkın yaşadığı temel sorunları görmez, keyfini çatarken, o sokak sokak, şehir şehir koşturarak yardıma muhtaçların yanında oluyor. O, sanatçının nasıl insani duygulara sahip olması gerektiğini örnek şekilde gösteriyor. Onun varlığı kimsesizleri, sahipsizleri umutlandırıyor. Doğal olarak yorulmuş, müziğini aksatmış olabilir. Ne var ki, onun topluma olan görevi daha bitmedi. Bağrına bastığı halk, sevenleri bir süre daha iyiliklerini sürdürmesini, müziği ile birlikte AHBAP Başkanlığı'na devam etmesini bekliyor. Hele hele vatanından uzaklaşıp yurt dışına yerleşmesini asla kabullenemiyor. Çünkü, Anadolu’nun vefakar halkı onu zor günlerinde yine yanında olmasını istiyor. Gönüllerde oluşturduğu sevgi ile o artık toplumla bütünleşti. Tüm bu pozitif değerleri sağlam kişiliğinde buluşturan bir sanatçı halkından, tutkunu olduğu yurdundan nasıl ayrılabilir, gönlü bu ayrılığı ne denli içselleştirir? Kara gün dostu sevenlerini, garibanları üzen kararını bir kez daha gözden geçirmeli. Onun bu ülkede, Anadolu’da yapacağı çok şey ve yardımına koşacağı çok sayıda umarsız var. Yolunu dört gözle bekliyor...