Sebze Ve Meyveleriniz İsraf Olmasın Böyle Saklayın...  Aldığımız sebze ve meyveleri bozmadan koruyabilmek israf etmeden bozulmadan tüketebilmek için yapmanız gereken bazı püf noktalarıyla bu çok kolay. Çöpe giden her gıda, üretimi için harcanan enerji, toprak, su, emek gibi kaynakların da israfı anlamına geliyor. Üstelik bu gıdaların bir kısmının çöpe gitme nedeni yanlış saklama koşulları. Açlık sınırında yaşayan pek çok insan varken üretilen gıdanın beşte birinin israf edildiğini biliyor muydunuz? Ancak pazardan ve marketten aldığınız sebzelerin daha uzun süre dayanmasını sağlamak hiç de zor değil. İşte hem mutfak masrafınızı azaltmak hem de dolabınıza giren her besini son gramına kadar değerlendirmenin basit ama etkili püf noktaları! Dünyada gıda israfıyla ilgili bir artış var. Türkiye’de 19 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Bu, yaklaşık 600 bin kamyona denk geliyor. Rakamlarla konuştuğumuzda, gıda israfının ne kadar büyük ölçüde olduğunu anlıyoruz. Üstelik ülkemizde gıda israfının sadece yüzde 2 azaltılması dahi yaklaşık 10 milyar liralık tasarruf anlamına geliyor. Bu tasarruf tabii ki bizlerin mutfak giderlerimizi de azalabileceğini gösteriyor. Gıda israfının yüzde 61’ini evlerimizde yapıyoruz. Manavdan, pazardan veya marketten taze aldığımız sebze ve meyveler buzdolabı raflarında çürüyüp gidiyor. Ekmekler tüketilmediği için bayatlıyor ve küfleniyor. Oysa evimize kadar girmiş bu gıdalar çöp olurken, dünyada 690 milyon insan açlık çekiyor. Peki hem gıdaların çöp olmasını önlemenin hem de her kuruşumuzun hesabını yapmamız gereken bu dönemde, mutfak masraflarımızı azaltarak, tek bir diş sarımsağı ve tek bir yaprak ıspanağı bile değerlendirmenin bir yol var mı? Tabii ki var! İşe gıdaları doğru saklama koşulları ile saklayarak başlayacağız. Saklayamadığımız gıdalarımızı nasıl tekrar hataya döndürebileceğimizi de öğrendiğimizde, patlıcandan dereotuna, her besini değerlendirmenin bir yolunu bulacağız. İşte basit ama pratik püf noktaları! 1. Ispanak nasıl saklanmalıdır? Ispanak göründüğü kadar dayanıklı bir sebze değil. Aldıktan sonra 2-3 gün içerisinde tüketilmesi gerekiyor. Bilinçli olun, tüketeceğiniz kadar ıspanak alın. Fazla aldıysanız dondurarak saklayın. Vitamin ve mineral kaybının önlenmesi için aldığınız gün hemen doğranıp yıkanması gereken ıspanağı hemen tüketmeyecekseniz ve dolapta saklayacaksanız, yıkamamanız gerekiyor. Ispanak, buzdolabında bir buzdolabı poşedinde ancak 1-2 gün muhafaza edilebilir. Eğer daha uzun süre saklamanız gerekiyorsa, derin dondurucuya koymanız gerekiyor. 2. Pırasa nasıl saklanır? Pırasa yapısı gereği çok hassas bir sebze. Aldıktan hemen sonra tüketmek gerekiyor. İlerleyen 1-2 günde tüketecekseniz sebzeliğin hava alan bir bölmesinde saklamalısınız. Tüketemediniz ve porsümeye mi başladı... 3. Pörsümeye başlayan yeşilliklerinizi atmayın! Arta kalan, pörsümeye başlayan tüm yeşilliklerinizle otlu omlet yapabilirsiniz. Pırasalı efsane omlet yapmayı deneyin! Pırasanız yemek için uygun olmayabilir veya yeterince kalmamıştır ancak kalan pırasalardan yapacağınız hem lezzetli hem de besleyici bir omlet, tüm hane halkının hoşuna gidecektir. Bunun için kalan pırasaları halka halka doğrayın. Hafif zeytinyağında orta ateşte 5-10 dakika boyunca pişirin. Suyunu kaybetmemesi için kapağı kapalı tutun. Ardından yumurtalarınızı bir kapta çırpın ve pırasaların üzerine ekleyin. Soğangillerden olan pırasayı hafif karamelize tadı ile yumurtanızı çok daha lezzetli hale getirecek. Dilerseniz, ıspanaklarınızdan, yemekten kalan dereotlarından yararlanarak çok daha zengin bir omlet yapmanız mümkün. 4. Marul nasıl saklanmalı? Marulu israf etmemek için yıkadıktan sonra iyice kurutarak saklamanız gerekiyor. Aksi hale sulanıp hızlıca çürür. Örneğin sabahki marulunuz iyice kurutulmazsa akşama kadar bile dayanamayabilir. Marul çürümemiş ancak dolapta solmuşsa ortalama 20 dakika boyunca çok soğuk suda veya buzlu suda bekleterek canlandırabilirsiniz. 5. Kereviz ve havuç nasıl saklanmalı? Kereviz ve havuçları temizledikten sonra doğrayıp su dolu bir kavanozda saklayarak dayanma sürelerini uzatmanız mümkün. Kereviz pişirmeden önce de kabuğunu alıp doğradığınız kerevizin kararmaması için de su dolup bir kapta bekletmeniz gerekir. 6. Sarımsağın bozulmaması için nasıl saklanması gerekir? Bolca alabildiğimiz ancak yanlış saklama koşulları nedeniyle içi hızlıca çürüyebilen sarımsağın da doğru saklandığında uzun süre tazeliğini koruması mümkün. Taze sarımsağı evde saklamanın en kolay yolu oda sıcaklığında, file torbalarda, kuru ve karanlık yerlerde muhafaza etmektir. Buzdolabı, henüz kabuklarıyla olan sarımsak saklamak için doğru bir seçim değil. Ama yine de buzdolabında saklamak istiyorsanız, yöntemi çok basit. Sarımsakları buzdolabında kullanılmaya hazır halde saklamak için Sarımsakları kabuklarından ayırın İyice yıkayın Ardından tam olarak kurutun. Bunun için havlu peçeteden de yardım alabilirsiniz. Ardından sarımsakları isterseniz havanda dövün, dilerseniz küçük küçük doğrayın. Rendelediğiniz sarımsakları hava almadığına emin olduğunuz kapaklı kapların içerisine yerleştirin. Ardından üzerlerine üzerlerini kapatacak kadar zeytinyağı ekleyin. İsterseniz biraz da tuz serpebilirsiniz. Kapağın kapağını sıkıca kapatın. 7. Sadece birer adet kalmış sebzeler nasıl değerlendirilebilir? "Sadece 1 kabak, 1 patlıcan, 1 patates" diyerek sebzelerinizi israf etmeyin. Bu üç farklı sebzeden koca bir kase cips yapabilirsiniz. İncecik doğradığınız sebzeleri fırınlayarak cipsinizin keyfini çıkarın. İşte hem sağlıklı hem de lezzetli bir film atıştırmalığı. Daha da lezzetlendirmek isterseniz, süzme yoğurta da banabilirsiniz. Sebzelerinizden cips yerine yemek yapmak istiyorsanız, hafif ve sağlıklı bir türlü yapabilirsiniz. Türlü, kalan taze fasulyeleri, yemek için yeterli olmayan küçük bir patatesi, kalye yapmak için yetmeyen kabağı değerlendirmek için şahane bir öğün. 8. Diriliğini kaybetmiş biberleri nasıl değerlendirebilirsiniz? Dolma yaparım diyerek aldığınız biberleriniz diriliğini kaybetmişse, onlardan et yemekleriniz veya köfteniz için şahane bir yan ürün yapabilirsiniz. Sadece dolmalık değil, paprika adı ile de bilinen kırmızı biberleri, çarlistonu veya hatta tatlı kıl biberleri bile kullanabilirsiniz. Tüm biberleri iyice yıkayıp dilimleyin. Eğer biberleriniz biraz beklediyse, çekirdekleri acılık verebilir. Bu nedenle varsa çekirdeklerini ayıklayın. Dilimlerin çok çok küçük olmamasına dikkat edin. Yapışmaz, kapaklı bir tavaya hafif zeytinyağı dökün. Ardından tüm biberleri tavaya alın. Biberlerin arasında tatlı kıl biber de varsa, onları biraz daha sonra tavaya koyun. Çok ince olduklarından diğerlerine nazaran daha çabuk eriyecektir. Biberler tamamen erimeden, hafifçe kendilerini bıraktığında ocağın altını kapatın. 9. Balkabağını çekirdeklerine kadar değerlendirin Sonbahar denilince aklımıza bal kabağı geliyor. Bal kabağının çekirdeklerini yağ ve tuzla 150 derecede fırınlayarak harika bir atıştırmalık yapabilirsiniz. 10. Patatesin filizlenmesini nasıl önleyebilirsiniz? Sadece bir adet patatesi üretmek için 25 litre suya ihtiyaç olduğunu biliyor muydunuz? Bu yüzden ziyan edilecek tek bir patatesin bile dünya mirasımıza etkisi var. Yemekte değerlendiremediğiniz bir patatesi püre yaparak, fırınlayarak, kızartarak ve haşlayarak değerlendirebilir, böylece israfı önleyebilirsiniz. Patatesin filizlenmesini engellemek için; patatesi sakladığınız poşete, kutuya ya da dolaba birkaç tane yeşil elma atın. 11. Mandalina nasıl saklanmalı? Çerez gibi zevkle yenen mandalinayı bolca alıp çokça ziyan etmiş olabilirsiniz. Ancak saklamayı bilirseniz, bozulmasını önleyebilirsiniz. Mandalinayı satın aldıktan hemen sonra poşetten çıkarıp hava alan bir kapta, buzdolabında saklayın. Poşette nem birikmesini engellerseniz mandalinanın hızlı bozulmasını önlersiniz. Portakalı nasıl değerlendirebilirsiniz? Dolabın derinliklerinde tüketilmeyi bekleyen portakallarınızı, lezzetli bir reçele dönüştürerek kahvaltılarınızı tatlandırabilirsiniz. Üzüm hızlı bozulur! Üzüm de nemi seven bir meyve ancak daha uzun süre taze kalmasını istiyorsanız onun için en uygun yer buzdolabının meyve sebze kısmı. 12. O avokado yenecek! Bir avokadoyu üretmek için 283 litre su gerekiyor. Bu yüzden israf etmemek için elinizden geleni yapın. Tüketemediğiniz yarım avokadoyu buzdolabında kaderine terk etmektense çekirdekli yarısını su dolu bir kapta tamamen su içinde kalacak şekilde saklayın. Diriliğini kaybetmiş, fazlaca kendini salmış bir avokadoyu ise sos haline getirebilirsiniz. Avokadolarımızı kaşık ile çıkarın. Çatal ile iyice ezin. Rendelenmiş sarımsak, tuz, karabiber, yarım limon suyu ile karıştırın. Üzerine zeytinyağı ekleyin. Dilerseniz yumurta dilerseniz ekmekle afiyetle tüketin! 13. Yumurtaların ömrünü uzatın! Buzdolabının kapağını her açıp kapadığımızda ısı değişimi meydana geliyor ve bu ısı değişimine maruz kalan yumurtaların yapısı bozulup raf ömürleri kısalabiliyor. Bu yüzden yumurtaları buzdolabının kapak kısmında değil, orta raflarında saklayın. Eğer yumurtalarınızı kapak kısmındaki yumurtalığa koymadan önce yıkamıyorsanız, yumurtaların zaten bu şekilde dolapta saklanması hijyenik değil. Bu detaylarla uğraşmamak için hijyen açısından da yumurtaların karton kaplarından çıkarmamanız daha doğru. Orta rafta saklamak çok daha kolay olacaktır. 14. Ekmek nasıl saklanır? Türkiye’de günde 6 milyon, yılda 2 milyar adet ekmek israf ediliyor. 1 yılda yapılan ekmek israfıyla aynı zamanda 1 milyar metreküp su da israf ediliyor. Bu, İstanbul’un ortalama bir yıllık su ihtiyacı anlamına geliyor. Yiyebileceğinizden fazla ekmeği sofranıza getirip bayatlamasına izin vermeyin. Özellikle artizan veya ekşi mayalı ekmekleri buzdolabında saklamanın ne kadar uzun süre dayanmasına yardımcı olduğuna inanamazsınız. Ekmeğin uzun süre kalacağını düşünüyorsanız, kalan ekmeği dilimleyerek bir buzdolabı poşedinde buzlukta saklayın, ihtiyacınız olduğunda ekmek kızartma makinesinde ısıtarak tüketin. Artan birçok gıdayı dondurduktan sonra tüketmek için saklayabilirsiniz. 15. Çorbanın tuzu fazla kaçtı diye ziyan etmeyin! Çorbaya tuzu fazla attıysanız az miktarda süt ilave ederek çorbanın kıvamını bozmadan tuz yoğunluğunu azaltabilirsiniz. Yemeklerde de, örneğin türlüde tuz fazla kaçtıysa, haşlanmış patatesten faydalanabilirsiniz. 16. Dış görünüşüne aldanmayın! Hasat aşamasında bazı gıdaların ezilmesi ve bu nedenle daha satılmadan çöpe atılmasına ‘gıda kaybı’ deniyor. Reyonda bulunan meyvelerin taze olanlarından birkaçının yalnızca şekli bozuk olduğu için satılamaması ise ‘gıda israfı’ anlamına geliyor. Birçok meyve ve sebze dış görünüşünden dolayı dışlanıyor, çoğu zaman stand’lara gelmeden israf oluyor. Dışının değil, içinin güzelliğine önem vererek gıda israfını önleyebilirsiniz. Paketlenmiş gıdaların tavsiye edilen son tüketim tarihine dikkat! Son tüketim tarihi geçmiş gıda kesinlikle tüketilmemeli. Ancak tavsiye edilen tüketim tarihi geçmiş gıdanın tadında, görüntüsünde ve kokusunda bozulma yoksa tüketilmeye devam edilebilir.