Halkı canından bezdiren hayat pahalılığını Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan da kabul etti. Siyasi iradenin “ekonomide durumun iyi olduğunu” sürekli dile getirmesine karşın, her gün değişen etiket fiyatlarına yetişemeyen halkın feryadı, bunun doğru olmadığını zaten ortaya koyuyor. He ne denli siyasi irade ekonomide “pembe tablo” çizse bile halkın yaşadığı dayanılmaz pahalılık, topluma sunulan şirinliği bir anlamda tekzip ediyor. Dar ve sabit gelirli milyonlarca kitlenin ensesinde hissettiği yüksek enflasyonu, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan, “Enflasyonda maalesef arzuladığımız seviyede değiliz” diyerek itiraf etti. Elvan’ın sözleri, bir anlamda ekonomide çizilen pembe tabloyu yalanlar nitelikte. Kendinden habersiz gece yarısı operasyonları ile gerçekleştirilen Merkez Bankası Başkan değişikliklerinden, faiz indirimlerinden hoşnut olmayan Lütfü Elvan’ın istifa edeceği kulislerde bir süredir dillendiriliyordu. Dövizi zıplatacağı gerekçesiyle faiz indirimlerine hep karşı olan Elvan, sözünde haklı çıktı ve dolar ile avro aldı başını gidiyor. Olan da gariban halka oluyor, her geçen gün cebindeki para eriyor, yoksullaşıyor. Lütfü Elvan, toplumu rahatsız eden olumsuz duruma daha fazla seyirci kalmadı, vicdanının sesini dinleyerek acı gerçeği dile getirdi. Beşinci Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi'nde konuşan Bakan Elvan, “Enflasyon cephesinde, maalesef arzuladığımız seviyede değiliz. Hedeflediğimiz büyümeyi sürekli kılmanın ön koşulu fiyat istikrarından geçiyor” diyerek eğip bükmeden halkın gerçek gündemini ifade etti. Aslında, Lütfü Elvan’ın sözleri içinde bulunduğu siyasi iradeye bir mesaj. Tabii, bakanın itirafının Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakan arkadaşları tarafından nasıl karşılanacağı ve ne tepki vereceği önemli. Öyle ya, bizzat ekonominin başındaki yetkili tarafından cüzdanları boşaltan, mutfağı yangın yerine dönüştüren hayat pahalılığı dile getirildi. Ne kadar pembe tablo çizilse, kulağa hoş gelen ifadeler söylense de gerçeğin böyle olmadığı aşikar. Markette bugün 1 liraya aldığı ürün fiyatının bir gün sonra 1.5 liraya yükseldiğini gören halkın feryadı acı gerçeği gözler önüne seriyor. Yaşamın vazgeçilmezi olan akaryakıt ve temel tüketim madde fiyatlarında doğrudan ve dolaylı etkili olan dövizdeki yükseliş sürüyor ve sürecek gibi. Mevduat faizlerindeki indirimin neden olduğu bu artış halkı giderek daha da yoksullaştıracak. Oysa, yüksek enflasyonun nedeninin yüksek faiz olduğu belirtiliyordu. Faizler düştü ama çarşı pazarın el yakan fiyatları durdurulamadı. Bakan Lütfü Elvan, baştan beri karşı olduğu faiz indirimlerinin olumsuz etkisini gördükçe, “Enflasyonda maalesef başarılı olamadık” diyerek üstü örtülü şekilde haklı olduğunu dile getirdi. Haksız mı? Asla, halkın sıkıntısını gündeme taşıyarak doğru olanı yaptı. Bu itiraf gönülsüz oturduğu koltuğunu yitirmesine yol açmasın sakın?