Samsun'da deniz keyfi mi, tehlike mi?

Abone Ol

Yaz mevsiminin kavurucu sıcaklarıyla birlikte Samsun’un sahilleri bir kez daha dolup taşıyor. Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında artan sıcaklıklar, vatandaşları doğal olarak serin sulara yönlendiriyor. Ancak bu serinlik arayışı bazen hiç beklenmeyen tehlikeleri de beraberinde getiriyor.

Karadeniz'in kıyısında yer alan Samsun, sahil şeridiyle göz kamaştırsa da deniz yapısı itibariyle bazı riskler taşıyor. Özellikle dalga boyunun yüksek olduğu günlerde denize girilmesi, boğulma riskini ciddi şekilde artırıyor. Her yaz onlarca acı haber alıyoruz. Oysa bu olayların birçoğu, alınacak basit önlemlerle engellenebilir.

Meteoroloji ve valilik uyarıları dikkate alınmalı. "Denize girmeyin" çağrıları basit bir öneri değil, hayat kurtaran bir uyarıdır. Ne yazık ki bazı vatandaşlarımız, bu tür duyuruları göz ardı ediyor. Oysa birkaç saatlik serinlik uğruna bir ömür heba edilemez.

Samsun’da rüzgârın yönü ve şiddeti, dalga yapısını doğrudan etkiler. Sıcak havalarda yüzeyde sakin gibi görünen deniz, dipte güçlü akıntılar barındırabilir. Bu da özellikle iyi yüzme bilmeyenler için büyük bir tuzak anlamına gelir.

Bu noktada belediyelere ve yerel yönetime de önemli görevler düşüyor. Tehlikeli bölgelerde uyarı levhaları daha görünür hale getirilmeli, cankurtaran sayısı artırılmalı ve deniz güvenliğiyle ilgili eğitimler düzenlenmeli. Aynı zamanda vatandaşlara sürekli hatırlatılması gereken şey, “serinlemek için değil, hayatta kalmak için dikkatli olun” anlayışı olmalıdır.

Yaz sıcaklarında serinlemek elbette en doğal hakkımız. Fakat bu serinliğin bir felakete dönüşmemesi için hepimize görev düşüyor. Hem bireysel hem toplumsal bilinçle, Samsun’un güzel sahilleri keyifle kullanılabilir.

Unutmayalım: Deniz güzeldir, ama ihmale gelmez.