Samsun Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri basın açıklamasında bulundu. İktidarın meslek örgütlerine dönük baskı uyguladığını öne sürerek, mücadele vurgusunda bulundu.

İşte Samsun Tabip Odası tarafından yapılan o açıklama; 

Bizler insanlık tarihiyle aynı geçmişi paylaşan hekimlik sanatına gönül verenleriz; Canlıların yararına her türlü ayrıcalık ve özgünlükle, her canlıyı eşsizliğiyle tedavi eden  bir yaşatma çabasını ortaya koyanlarız; Ve yaşatma sanatımız barış ve huzurla anılmıştır her zaman… Bundandır her canlı için, ayrım yapmadan tüm insanlar için, sadece tedavi eden değil aynı zamanda koruyan sağlık için mücadelemiz. 

"SAĞLIK VE EMEK MÜCADELESİ"

Biliriz ki; toplum sağlıklıysa biz sağlıklıyız, biz sağlıklıysak toplum sağlıklı… Yine biz biliriz ki; bilim ve tıbbın kaygısı toplumsa, canlıların sağlığıysa, onu savunmak cesaret gerektirir. Hekimlik Andı aldığımız bu sorumluluğun topluma verilmiş bir garantisidir. Yani bizi susturacaklarını zannedenler bilsin ki; “Bizler öyle bir yemin ettik ki dönmeyiz, dönemeyiz.” Hipokrat’lardan, İbn-i Sina’lardan, Nusret Fişek’lerden bize emanettir; topluma verdiğimiz bu söz, bu cesaret, bu sağlık ve emek mücadelesi. 

"UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELE"

TTB de, insanlık tarihi kadar köklü böylesi mücadelenin yakın tarihteki somutlaşmış örneklerinden biridir sadece. Ve TTB herhangi bir iktidara yaslanmayı hiçbir zaman kabul etmemiş; eleştirel/bilimsel/etik aklı en büyük dayanak kabul etmiştir. Mücadelesi uzun solukludur. TTB’nin özelleştirmelerle, ülke imkanlarını sermayedarlara akıtan Şehir Hastaneleriyle, niteliksiz / Tabela Üniversitesi eğitimleriyle, basamaklı uygulamayı yok eden sağlık sistemiyle, emeğimizin sömürülmesiyle, doğanın yok edilmesiyle, en yoğununu yaşadığımız, hayatın her alanına sindirilmeye çalışılan şiddetle mücadelesi bu uzun soluklu mücadelelerden bazılarıdır.

"TALEBİMİZ BELLİ"

Söylemimiz/talebimiz bellidir. Toplumumuzun sağlıklı olması. Biliyor ve söylüyoruz ki “bu ancak sağlığa bütünlüklü yaklaşımla mümkündür.” Bunun için de bireylerin ve toplumun, ekonomik-siyasal-ekolojik-sosyal-fiziksel ve biyolojik iyilik halinin tam olması gerekir. 

Öncelikle tüm sağlık çalışanlarının insanca yaşayabileceği, emeklerinin karşılığını alacağı geliri ve çalışma koşulları sağlanmalıdır.

“Devlet vatandaşın sağlığını korumak zorundadır” ilkesi gereği sağlık hizmeti tüm halkımız için parasız olmalıdır.

Sağlık sisteminin temelini birinci basamak sağlık hizmetleri oluşturmalı, basamaklı bir sağlık sistemi modeline geçilmelidir.

Mezuniyet öncesi ve sonrası tıp eğitimi yeniden nitelikli hale getirilmelidir.

Bilim ve Teknoloji kar amacıyla değil, mevcut ve gelecekteki toplumsal ihtiyaca göre kullanılıp geliştirilmelidir. 

Hekimliğin yüzyıllardan beri süregelen serbest çalışma, mesleki bağımsızlık hakkı gasp edilmemelidir.

"EN BÜYÜK DAYANAK TOPLUM"

Demokrasilerde önemli ilke; toplumun sorumluluk verdiklerini en güçlü katılım yöntemleriyle seçebilmesi ve denetleyebilmesidir. Ancak ne yazık ki son dönemlerde iktidarların seçilmişlerle ve denetlenme ile ilgili sorunları olduğunu görüyoruz. Demokratik ülkelerde en geniş yetkilerle donatılan, mesleki bağımsızlıkları güvence altına alınan meslek örgütleri ne yazık ki baskıcı rejimlerde yetkileri kısıtlanan, mesleki ve mali özerlikleri daraltılan halkın ve meslektaşlarının yararına tutum aldıklarında iktidarlar tarafından hedef haline getirilen bir anlayışla karşılaşmaktadırlar. TTB’nin en büyük dayanağı toplumdur, hekimlerdir. TTB bu güç ve sorumlulukla, üzerinde oluşturulmaya çalışılan olumsuz algılarla, baskılarla dün olduğu gibi bugün de, yarın da mücadele edecek birikim ve inanca sahiptir.

"SÖZ VERİYORUZ"

TTB Merkez Konseyi ve tabip odaları olarak hekimlere ve topluma; sağlıklı, emeğimizin sömürülmediği, demokrasi ve barışın kalıcı olduğu güzel bir gelecek için mücadele edeceğimize söz veriyoruz. 

Biliyoruz ve inanıyoruz ki bu baskı dolu karanlık günleri, dayanışma ve önlüğümüzün beyazıyla aşacağız. Topluma ve hekimlere sözümüzdür.

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.