Samsun'da dün başlayan
TEKNOFEST Karadeniz Finali'nin
açılışındaki
konuşmaları,
Kanal S'den
canlı olarak
izlediğimde;
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın
şu sözleri çok dikkatimi çekti:
"Damat kadar
başınıza taş düşsün!"
...
Varank, Türkiye'nin
gururu
Selçuk Bayraktar'ın,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
damadı olması nedeniyle
bazı odaklarca
eleştirilmesi yüzünden
bu sözleri söylemişti...
Öncelikle,
aklı başında
birinin
Selçuk Bayraktar'ı
eleştirmesinin
mümkün olmadığını
söylemeliyim...
Neden mi?..
Selçuk Bayraktar'ı
çekemeyenlerin
arka planında,
Türkiye'yi sülük gibi emmek isteyen
ABD başta olmak üzere
birçok emperyal ülkenin
gizli parmağı vardır...
Bu ülkeye parasıyla bile verilmeyen
İHA'ların üretimi
ile başlayan
projelerle
Türkiye'de Milli Savunma Sanayii
hamlesine
öncülük eden
Bayraktar Ailesi, bununla da yetinmeyip
binlerce Türk gencinin
ufkunu açmak için
TEKNOFEST'i başlatmıştır!..
Yani, durup dururken
Türk gençlerinin bilim
ve teknolojiye
yönelmesinin
önünü açma mücadelesi,
elbette
rahatsızlık
yaratmıştır!..
Tank ve İHA satıp, "orada kullanma"
diye talimat vermeye kalkışanlar,
gelişmeler karşısında
alkış tutacak değildi!..
Geçmişte, Milli Savunma Sanayii'nin öncü isimleri
Nuri Demirdağ,
Vecihi Hürkuş ve
Nuri Killigil'in başına gelenleri
unutmadık elbette!..
O yıllarda, Türkiye,
uçak ihraç ediyor;
silahını ve mermisini
üretiyordu...
Ne oldu, bu yürekli insanlara?..
Türkiye'nin ilk otomobili,
"Devrim arabaları"nın
üretiminin,
sudan bahanelerle durdurulmasını kimler sağladı?..
Rahmetli Necmettin Erbakan'ın
kurduğu "Gümüş Motor" fabrikasının
üretimine,
kendi içimizden
kimler, kimin adına
"takoz" koydu?..
ASELSAN'da "Milli Yazılım"la
uçak ve tanklarımızda "düşman tanımlama"
sistemi 
üzerinde çalışan
mühendislerin
intiharları, 
akılları karıştırmadı mı?..
Türkiye’nin enerji devi olmasını sağlayacak toryum projesinin mimarları
bilim insanlarının
bir konferansa gitmek üzere bindikleri uçağın
Isparta yakınlarında
düşmesi de tesadüf müydü?..
Yani, geçmişten bugüne ülkenin
Milli Savunma Sanayii için 
kafa yoranları,
kim saf dışı bırakmaya
kalkıştıysa,
Selçuk Bayraktar'ı
eleştirenlerin arkasında da 
o emperyal
emeller vardır!..
ABD'li bir bilim insanının
Bayraktar'ı eleştirmesi
de boşuna değildi...
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, siyasi kimliği nedeniyle
eleştirilebilir
elbette...
Ancak, Selçuk Bayraktar
bu ülkede siyaset üstüdür!..
Öyle olmasaydı;
muhalif yazarlar dahi
onu takdir etmezdi...
Sözün özü;
ülkenin
yakın siyasi tarihinde, 
adı geçen
"davulcu damat" 
ile
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
üretken damadı Selçuk Bayraktar'ı karıştırmak,
vicdansızlıktır!..
Yoksa, Varank'ın dediği gibi
adamın başına "taş düşer"...