L’Oréal, 2014 yılını güçlü bir büyüme ile tamamladı. L’Oréal Türkiye ise son 3 yılda cirosunu 2 katına çıkardı. L’Oréal Türkiye, 2015 yılında da bulunduğu tüm pazarlarda pazarın 2 katı büyümeyi hedefliyor.
L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Claude Rumpler, Türkiye’nin dünya ağı içindeki öneminin her geçen gün artığını söyleyerek bölgeye yönelik yatırımlarının devam edeceğini belirtti. ‘Herkes için Güzellik’ mottosuyla tüm dünyada faaliyetlerini sürdürdüklerini ifade eden Rumpler, “Türkiye hem bulunduğu Doğu Avrupa bölgesinin hem de global olarak tüm şirketin büyümesinde önemli rol oynayan yükselen bir yıldızdır. Türkiye’nin hızla gelişen orta direk sınıfı, kozmetikte artan kullanım oranları, ilgileri ve harcamaları, genç nüfusu, dijitalleşme hızı, artan yatırımları ve ekonomik potansiyeli sayesinde gelecek için de potansiyel vaat eden stratejik bir ülke olduğunu biliyoruz ve çalışmalarımızı da buna göre şekillendiriyoruz” dedi. Claude Rumpler 2014 senesine globalde damga vuran 3 konunun ise stratejik satın almalar (Magic Holding, Decleor/Carita, NYX, Niely markaları gibi), digital evrim ve kurumsal sosyal sorumluluk olduğunun altını çizdi.
“İSTİHDAMI YÜZDE 15 ARTIRACAĞIZ”
Pazarlama harcamalarını 3 yılda 2 katına çıkarttıklarını belirten Claude Rumpler sözlerine şöyle devam etti: “2007 yılında ailemize kattığımız yerel markamız İpek’e ve Kıraç’ta bulunan fabrikamıza ciddi bir yatırım söz konusu. İpek ile 11 ülkeye ihracat yapıyoruz ve Türkiye fabrikamızda satış adetlerimizin yüzde 60’ını üretiyoruz. L’Oréal Türkiye gelişimde dijital evrim çok önemli bir rol oynuyor. 2014’te dijital harcamamızı 2 katına çıkardık. Türkiye’nin 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmasına yatırımlarımızla katkıda bulunuyoruz. Bu kapsamda da her yıl çalışan sayımızı da yüzde 15 oranında arttırarak yeni istihdam oluşturuyoruz.”
L’Oréal’in 100 yılı aşkın bir süredir kendini adadığı tek işin güzellik olduğunu ve güzelliğin gerekli olduğuna ve kişilerin hayatlarını değiştirme gücüne inandıklarını ifade eden Rumpler, “L’Oréal olarak içinde bulunduğumuz topluma katkıda bulunmak için saygın bir kurumsal vatandaş olmayı önemsiyoruz. Türkiye’de benzersiz ‘Bilim Kadınları’ projesi kapsamında 12 senede 70 genç Türk bilim kadınına burs vermenin gururunu yaşıyoruz. 2015 senesi için de Türkiye özelinde çok büyük toplumsal proje üzerine çalışıyoruz. Global ‘Güzelliği Herkesle Paylaşmak’ projesi kapsamında yer alan sürdürebilir yenilik, sürdürebilir üretim, sürdürebilir gelişim ve sürdürebilir yaşam başlıkları altında 2020 senesi için ciddi taahhütlerde bulunuyoruz” diye konuştu.
İŞTE 2020 ‘GÜZELLİĞİ HERKESLE PAYLAŞMAK’ TAAHHÜTLERİ
“2020’ye kadar, ürünlerimizin yüzde 100’ünün çevresel ve sosyal açıdan faydalı olmasını sağlayacak şekilde yenilikler yapacağız. 2020’ye kadar, 1 milyar yeni tüketiciye daha güzellik getirirken, çevredeki ayak izimizi de 2005 yılına oranla yüzde 60 düşüreceğiz. 2020’ye kadar tüm L’Oréal tüketicilerinin, dünyanın güzelliğini arttırırlarken sürdürülebilir tüketimde bulunmalarını sağlayacağız. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar tüm L’Oréal çalışanlarının sağlık hizmetlerine, sosyal korumaya ve eğitime erişimleri olacak. Stratejik tedarikçilerimizin yüzde 100’ü sürdürülebilirlik programımıza katılmış olacak. Temel sosyal haklardan yoksun topluluklara mensup 100.000’den fazla kişinin, küresel işgücü boyutumuzla orantılı bir şekilde, işe erişimini sağlayacağız.”