Ekoteks Laboratuvar ve Gözetim Hizmetleri'nin sosyal sorumluluk  çerçevesinde yerli ve yabancı uzmanların katkılarıyla düzenlenen 10. Uluslararası  Tekstil Sempozyumu Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirildi.

Bu yılki teması "Sıfır atıkla geleceğe bir bakış" olarak belirlenen  sempozyumda, hazır giyim, ayakkabı, kırtasiye malzemeleri ve oyuncaklar başta  olmak üzere ithal ürünlerle ilgili denetim sonuçları kamuoyuna açıklandı.

Sempozyumda konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması  ve Piyasa Gözetimi Daire Başkanı Karaaslan, 2016’da ithal ürünler üzerinde  yaptıkları kontroller hakkında bilgi verirken, bakanlık bünyesindeki 118  personelle denetimlerin aralıksız yürütüldüğünü, mevzuata uymayan firmalara önce  süre verildiğini, aykırılığın giderilmemesi halinde 18 bin 377 liradan az olmamak  üzere idari para cezası kesildiğini anlattı.

1 MİLYON 86 BİN LİRA İDARİ PARA CEZASI

Karaaslan, mevzuata aykırı ürünün piyasaya arzının engellendiğini, arz  edilenin toplandığını, gerekli hallerde imha edildiğini belirterek, 2016’daki  denetim sonuçlarına ilişkin şu bilgileri verdi:

"2011’den bu yana geçen 6 yılda toplamda 13 bin 903 firmamıza ait 5  milyon 727 bin 511 ürünün denetimini yaptık. Söz konusu dönemde 803 firmaya ait  193 bin 68 üründe güvensizlik tespit ettik ve firmalara 5 milyon 843 bin TL idari  para cezası uyguladık. 2016’da ise 2 bin 603 firmamız tarafından ithal edilen  ürünler arasından 2 milyon 258 bin 393 numune aldık. 65 firmada ve 51 bin 904  üründe güvensizlik tespit ettik. Güvensiz ürün ithal eden firmalara geçen yıl  toplamda 1 milyon 86 bin lira idari para cezası uyguladık.

Denetimlerde en problemli ürün grupları olarak ayakkabı ve kırtasiye  malzemeleri karşımıza çıkıyor. Örneğin, 2011’de güvensizlik oranı ayakkabıda  yüzde 78, kırtasiyede yüzde 54’tü. 2016’da bu oranlar kırtasiyede yüzde 1,53’e,  ayakkabıda yüzde 16,7’ye kadar indi. Özellikle ithal ayakkabıda hala arzu edilen  yerde değiliz. Ancak her geçen yıl daha iyi bir noktaya gidiyoruz."

"KİRLİ ÜRÜN ORANI 2016’DA BİNDE 5’E KADAR İNDİ"

Ekonomi Bakanlığı İthalat Politikasını İzleme ve Değerlendirme Dairesi  Başkanı Alper Sadık Tokgözlü de tekstil, hazır giyim, saraciye ve ayakkabıda  İHKİB ve Ekoteks işbirliğiyle kanserojen boyar madde denetimi yaptıklarını  belirterek, geçen yıl 12,1 milyar dolarlık ithal üründe Riske Dayalı Denetim  Sistemi (RDDS) denetimi çerçevesinde 15 bin 569 numunede inceleme yapıldığını, bu  incelemeler sonucunda 84 dosyanın kirli çıktığını bildirdi.

Tokgözlü, "2015’te 14 bin 875 numunede 133 kirli dosya çıktığını  hesaba katarsak bir yılda bile önemli bir mesafe aldığımız görülüyor. Mevzuattaki  yenilikler ve firmalarımızın giderek daha sorumlu davranmaları sayesinde ülkemize  giren kirli ürün oranının giderek azaldığını görüyoruz. 2010’da yüzde 2,1 olan  kirli ürün oranını, 2016’da binde 5’e kadar indirmiş bulunuyoruz." şeklinde  konuştu.

"TEKSTİL SEKTÖRÜNDE GÜVENSİZLİK SIFIRA YAKIN"

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi  Genel Müdürü Ramazan Ersoy ise tüketicilerin ekonomik çıkarının yanı sıra  sağlığını ve güvenliğini korumak için de çalıştıklarını ifade etti.

Ersoy, tüketici sağlığını korumak için ürünlerde kullanılan  kimyasallara ilişkin birtakım sınırlamalar getirdiklerini belirterek, "Tekstil  sektöründe güvensizlik sıfıra yakın. Bu, Türk tekstil sektörünün dünyaya açık  olmasının bir sonucudur. 2011’den bu yana 20’ye yakın düzenleme yapıldı. Dünyaya  mal satabilmeniz için bu standartlara uymalısınız. Ürünler kimyasal risklerden  arınmış olmalı." diye konuştu.

"NE YAZIK Kİ YİNE KANSEROJEN MADDE İÇEREN İTHAL ÜRÜNLERLE KARŞI  KARŞIYAYIZ"

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB)  Başkanı Hikmet Tanrıverdi, gıda maddeleri, giyim, ayakkabı, oyuncak ve  kırtasiyenin insan sağlığı için çok önemli olduğunu vurgulayarak, bu madde ve  ürünlerle ilgili son yenilikler ve inovatif gelişmelerin mercek altına alındığını  söyledi.

Tanrıverdi, teknolojinin, her geçen yıl artan dünya nüfusunun tüketim  ihtiyaçlarının karşılanmasında ve ticari anlamda birçok kolaylık ve fırsat  sağladığını kaydederek, "Elbette teknolojinin tüm imkanlarını kullanmalıyız.  Ancak kontrolsüz ve denetimsiz üretim, ön görülemez problemleri, kanser başta  olmak üzere insan hayatını tehdit eden hastalıkları çığ gibi büyütüyor. Fiyat ve  yüksek kar odaklı yaklaşım, toplum sağlığını hiçe sayabiliyor." ifadelerini  kullandı.

Hazır giyim, ayakkabı, kırtasiye ve oyuncak başta olmak üzere ithal  ürünlerde güvensizlik oranının 2011’de yüzde 38,6 olduğunu, bakanlıkların sıkı  denetimleri sayesinde bu oranın geçen yıl yüzde 2’ye indiğini belirten  Tanrıverdi, şunları kaydetti:

"Bu elbette büyük bir başarı. Ancak özellikle ithal ayakkabıda hala  yüzde 17’ye yaklaşan güvensizlik oranı üzerinde oturup iyice bir düşünmemiz  gerekiyor. Avrupa’nın en büyük ayakkabı üretim kapasitesine sahip ülkemiz bu  tabloyu hak etmiyor. ekonomi bakanlığımız ise Ekoteks iş birliği ile geçen yıl  tekstil, hazır giyim, ayakkabı ve saraciyede 12,1 milyar dolarlık ithal ürünün  denetimini yaptı. Ne yazık ki yine kanserojen madde içeren ithal ürünlerle karşı  karşıyayız. Kanserojen ürünlerin büyük bölümü, önceki yıllarda olduğu gibi Çin  menşeli. 2016’da kanserojen madde bulgularına rastlanan ürünlerin yüzde 56’sının  Çin’den geldiği görülüyor. Çin’i yüzde 20 ile Hindistan, yüzde 4,8 ile Pakistan  izliyor. Elbette mevzuat çerçevesinde herkes ticaretini yapabilir. Ama hiç  kimsenin tüketiciyi aldatma, kandırma, onların sağlıklarıyla oynama hakkı yok. Bu  noktada yerli üretimin ve tüketimin daha çok teşvik edilmesi gerektiğine  inanıyorum."

"SÜRDÜREBİLİR ÇEVRE, SIFIR ATIKLA OLUR"

TİM Mehmet Büyükekşi de üretilen ürünlerin sağlıklı olmasının  Türkiye’nin ihracatı açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, katma değerin  artırılması için inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve marka gibi alanlarda çalışma  yapılması gerektiği söyledi. 

İhracatı artırırken bir taraftan katma değerin de yükseltilmesi  gerektiğini belirten Büyükekşi, "Rekabet gücümüzü artırırken üstünlüklerimizi de  ortaya koymalıyız. Sürdürebilir çevrenin sıfır atıkla olduğunu ortaya  koyabilmeliyiz. Bu yüzden ihracata yönelik işletmeler aydınlatılmalı, çalışmaları  teşvik edilmeli." dedi.

Ekoteks İcra Kurulu Başkanı Nilgün Özdemir de Türkiye’nin tekstil ve  hazır giyim başta olmak üzere birçok üründe AB kriterlerine uygun üretim  yaptığını ifade ederek, tüketicilerin daha çok ithal ürünlerle ilgili  problemlerle karşı karşıya kaldığına dikkati çekti.

Kaynak:Milliyet