MÜSİAD İzmir Şubesi, İŞKUR İl Müdürlüğü, Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu işbirliğiyle kariyer planlaması yapan gençlere katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen ‘Kariyer Zirvesi’ gençlere umut oldu.
İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu ve Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi işbirliğiyle Kariyer Zirvesi öğrencilere ışık tuttu. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen programda Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu son sınıf öğrencileri MÜSİAD İzmir Şubesi üyelerinin açtığı stantlarda iş görüşmeleri yapma fırsatı da buldu.
Programın açılış konuşmasını yapan İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü (İŞKUR) Kadri Kabak, zirvenin öğrencilere büyük katkı koyacağını belirterek, “Son 2-2,5 yıldır İŞKUR’un yenilenen vizyonuyla birlikte paydaşlarımızla sosyal taraflarımızla yakın işbirliği içerisinde önemli etkinliklere imza atıyoruz. 2008-2012 yıları arasında İzmir’de toplam 35 bin kişiyi işe yerleştirmişken, yeni yapılanmamızla geceli gündüzlü 500 kişilik ekibin çalışmasıyla birlikte sadece 2014 yılında 48 binin üzerinde kişiyi İŞKUR kanalıyla işe yerleştirme imkanına kavuştuk. Bunun neticesi olarak da geçtiğimiz ay içerisinde İŞKUR İzmir İl Müdürlüğü Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in elinden kendi gurubunda Türkiye birincisi olarak ödül almıştır” dedi.
MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Ülkü öğrencilerle başarı öyküsünü paylaşarak, tecrübelerini aktardı.
“24 METREKARE ÜZERİNE ÖYLE HAYALLER KURDUM Kİ”
Babasının trafik kazası geçirmesi sonucu liseyi bırakarak 15 yaşında iş hayatına atıldığını anlatan Ülkü yaşadığı süreci şu sözlerle aktardı: “Benim için dönüm noktası babamın trafik kazası geçirmesi ve liseyi bırakmam oldu. 15 yaşında iş hayatına atılan birisi elbette ki sudan çıkmış balık gibidir. Ben de öyleydim. 18 yaşına akdar acemilik denilen bir ticari hayat geçirdim. Bu arada liseyi yarım bıraktığım için gece lisesine gittim. İlk girdiğim mağaza 9 metrekarelik bir çeyiz mağazasıydı. Mağazamız aynı zamanda bohçacı dediğimiz bayan müşterilere de hitap eden ilkel bir mağazaydı. Onlara senelerce evlerine kadar servis yapardım. Ticaretimde ileri gitmeyi hayal ederken 20 yaşına geldiğimde dönüm noktaları karşıma çıkmaya başladı. İlk olarak mağazamın metrekaresinin yetmediğini düşündüm. Yan komşumun kepeng ileri alarak mağazasını büyüttüğünü görmek bana da cesaret verdi ve bende kepengi 60 cm ileri alarak mağazamı büyüttüm. Mağazamın 1 metre 80 cm de olsa büyümesi benim için hayatımda bir dönüm noktası oldu. Her işadamının dönüm noktaları vardır. Benim dönüm noktalarım da bunlar oldu. Küçük şeyler de olsa büyük etkiler yaptı. Küçücük yaşadığınız olaylardaki azmin, sabrın ve inancın başardığını gördüğünüzde yarın çok daha büyük şeyleri başarma sebebi sayıyorsunuz. 24 metrekare üzerine öyle hayaller kurdum ki dünyayı oraya koyup satma arzusu içindeydim. Sonra yavaş yavaş büyümeye başladım. 1,2,3 mağaza derken ürün tedariki sağlamakta zorlanmaya başladım. Ve kardeşimin de iş başına gelmesiyle bir büyük güç oluşturduk.2002 yılında misyonumu doldurdum ve imalata girmeye karar verdim. Ve 800 metre bir yer tuttum. Bir baktım 6 ay sonra orası da yetmemeye başladı. Şu an ki konumuma o 24 metrekareden geldim.”
“TABANA VURMADAN SIÇRAMAYI BECEREMİYORSUNUZ”
Bir dönem müşterilerinin borçlarını ödeyememesi sebebiyle dibe vurduğunu anlatan Ülkü, hiçbir zaman pes etmediğini ve inancını diri tuttuğunu ifade ederek, “Bütün liderlerin, bütün işadamlarının geldiği noktada dönüm noktaları olmuştur. İnsanlar tabana vurmadan yukarı sıçramasını beceremiyor. Aynı havuzda olduğu gibi, ayağınızla zemine değdiğinizde çok daha iyi sıçrarsınız ya ticaret hayatında da dibi görmediğiniz zaman çok iyi sıçrama sağlayamayabiliyorsunuz. En kötü anınınız da bile kesinlikle ümidinizi yitirmeyin. Çünkü o sizin dönüm noktanız olabilir” diye konuştu.
“İNANÇ VE HEDEFLERİNİZİ KAYBETMEYİN”
İnancın ve hayal etmenin çok önemli olduğunu dile getiren Ümit Ülkü gençlere de tavsiyelerde bulunarak şöyle devam etti: “Eğer insan inanırsa, özgüveniyle yola çıkarsa her şey aşılabilir. Hayatta en önemlisi sağlık. Ne kadar kendiniz üzerseniz üzün sonu yok. Sağlık olmayınca trilyonlarını zda olsa Türkiye sizin de olsa faydası var mı? Yok. Kaybettiğinizde şöyle düşünülmeli; sağlık kaybettiğimden daha önemli. Benim kaybettiğimden daha kıymetli sağlığım ve bir canım var. Bir de aklım var. Bir de buna inancı eklediğiniz zaman müthiş bir potansiyel oluyor. Ticari hırs da çok önemli, hırs iyidir ama yönetebiliyorsanız iyidir. Bunun yanı sıra hiçbir zaman anlamadığınız konuyu anlamış gibi yapmayın. Çünkü anlamak her şeyi yapabilmek için en büyük adımdır. İnsanlar sizin bildiğinizi zannettiğiniz an çok şey kaybetmiş olursunuz. Hayatınızda dönüm noktalarını yakalayabilmek için inanç ve bir hedefiniz olması gerekiyor.”