Op.Dr. Evrim Aksoy, erken ergenlik dönemine dikkat çekerek, “Pek çok ailenin mücadele ettiği erken ergenlik tedavi edilmediğinde hastalıklara davetiye çıkarıyor.

Özellikle erken ergenlik problemine kız çocuklarda daha sık rastlanıyor, kısa boylu kalma ve psikolojik problemler gibi sorunlara neden oluyor.” dedi.

Ergenliğin çocukluktan erişkinliğe adım atılan dönem olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Evrim Aksoy, “Çocuğun fizyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan bir dizi değişimlerin yaşadığı zamansal bir süreçtir. Hepsinden önemlisi bu dönemin sonunda üreme yeteneği kazanılmış olur. Ergenlik yaşı normalde kız çocuklarında 8-13, erkek çocuklarında ise 9-14 yaş arasıdır. Eğer ergenliğe ait belirtiler kızlarda 8, erkeklerde ise 9 yaşından önce görülüyorsa çocuk erken ergenliğe girmiş demektir. Normalde ergenliğin kızlardaki ilk belirtisi meme dokusunun büyümesidir. Bunu takiben genital bölge ve koltuk altı tüylenmesi görülür. Nihayetinde ilk adet kanamasının başlamasıyla da tamamlanmaya doğru gider. Erkeklerde ise ilk belirti testislerin büyümesidir. Daha sonra bunu penis büyümesi, genital bölge ve koltuk altı tüylenmesi, seste kalınlaşma, vücut kas kitlesinin artışı ve erişkin görünüme ulaşılması izler. Tüm belirtilerin biri veya birden fazlasının kızlarda 8, erkeklerde 9 yaşından önce ortaya çıkması erken ergenlik problemine işaret eder.” diye konuştu.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Evrim Aksoy, kız çocuklarının ergenlik dönemi ile birlikte yaşadığı fizyolojik değişimlere dikkat çekerek şu bilgileri verdi:

“Kadınlık hormonun aktifleştiği ve doğurganlığın dâhil olduğu yeni bir başlangıç evresidir. Kısacası puberte (ergenlik), adet kanaması ve kadınlık hormonunun devreye girmesi ile kız çocuklarının genç kızlığa geçiş sürecini ifade eder. Kadınların hayatlarındaki ilk köklü değişim evresi ile vücut fizyolojik ve psikolojik olarak değişime uğrarken, menopoz dönemine kadar oluşan değişimler sistematik bir şekilde devam eder.

Puberte döneminde meydana gelen değişimler nelerdir?

Kız çocukları 9- 13 yaşları arasında erkeklerden 2 yıl önce olgunlaşmaya başlar. Genellikle bu yaşlar arasında değişim süreci başlarken, daha önce ya da daha sonraki yaşlarda da puberte söz konusu olabilmektedir. Bu gibi durumların normal kabul edilmemesinin yanı sıra, araştırılması için mutlaka uzman bir doktora başvurulması önerilir.

Puberte döneminde genç kızlarda meydana gelen değişimler sırası ile telarş, pubarş ve menarştır. Öncelikle göğüsler belirginleşir daha sonra koltuk altında ve genital bölgede tüylenme başlar ve son olarak adet kanaması ile geçiş süreci tamamlanır. Vücudun yaşamış olduğu değişimler birkaç yıl içerisinde gelişmeye devam eder.

Telarş ( göğüs gelişimi ) ve menarş ( ilk adet kanaması ) birbirine bağlantı olarak aynı zamanlarda gerçekleşir. Kız çocuklarının pubertal gelişimin ilk öncüsü telarşın başlamasıdır. Telarştan sonra kız çocuğunun büyümesi hızlanır, boyu uzar, göğüs başı kabarır, pubis ve aksilla tüyleri daha çok belirginleşir. Değişim süreci, pubertal gelişimin bir sonraki değişim evresi menarş ile devam eder.

Ancak bazı durumlarda boy uzamasının telarştan önce başlaması söz konusu olabilir. Kız çocuklarının yaklaşık %15-20’sinde ise pubertenin ilk belirtisi olarak pubis tüylenmesi görülebilir. Ancak pubis tüylenmesine rağmen meme gelişiminin 6 aydan daha uzun bir süre gecikmiş olması, androjen yüksekliğinin neden olduğu bir hastalık durumunu gündeme getirebilir. Bu nedenle gelişim evrelerinin takibinin yapılması ve anormal durumlarda teşhis için doktora başvurulması oldukça önemli bir konudur.”