Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gürler, son yılların en sık rastlanan hastalığı romatoid artrit’in erken tanı ve tedavi yöntemi ile sakatlığın önüne geçilebileceğini söyledi.

Son yıllarda Türkiye’de çok sık görülen hastalıklardan biri de romatoid artrit. Halk arasında eklem iltihabı olarak bilinen ve genellikle vücudun boyun, omuz, dirsekler, çene, diz ve ayak bölgelerinde görünen bu hastalık hakkında VM Medical Park Samsun Hastanesi Romatoloji Kliniğinden Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gürler bilgiler verdi. Romatoid artrit, öncelikle küçük eklemlerin yani el ve ayak eklemlerinin tutulduğu, kronik ve 6 haftadan uzun süreli seyir gösteren bir eklem hastalığı olarak tanımlanıyor. Romatoid artrit’e neyin sebep olduğu tam olarak bilinmezken, kişinin genetik yapısı, sigara ve geçirilen bazı enfeksiyonlar gibi çeşitli çevresel faktörlerin de bu hastalığa yol açabileceği düşünülüyor. Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gürler ise her 100 kişiden birinde hayatının bir döneminde görülen romatoid artrit hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Hastalığın nasıl geliştiği hakkında bilgiler veren Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gürler, “Genellikle haftalar, bazen aylar içinde özellikle el, bazen ayak küçük eklemleri, el bileğinde ağrı, şişlik ve sabahları bir saatten uzun süren katılık yakınmalarıyla başlar. Önceleri bu bir süre olup geçerken sonra devamlı hal almaya başlar. Diz, dirsek, omuz, ayak bileği gibi büyük eklemlerde de benzer yakınmalar oluşabilir. Daha az görülmekle birlikte, hızlı ve gürültülü bir başlangıçla bir hafta içinde birçok eklemde veya tek büyük eklemde yakınmalar başlayabilir. Ağrı dışında kas ağrıları, halsizlik, yorgunluk, anemi, kilo kaybı ve bazen hafif de olsa ateş yakınmaları olur. Romatoid artrit’in şiddeti, kişiden kişiye değişir. Kronik bir hastalıktır. Uzun yıllar sürer; bazen bir ömür boyu devam eder” dedi.

Hastalığın belirtileri hakkında da bilgiler veren Dr. Oğuz Gürler , “Ekleme ait belirtiler, tutulan eklemlerde ağrı, şişlik, eklem üzerinde sıcaklık artışı ve harekette kısıtlılık olur. Sabahları veya istirahat ile o eklemlerde en az bir saat süren tutukluk hissi vardır. El bileği eklemi tutulduğunda, elin ilk üç parmağında ve 4. parmağın iç yüzeyinde uyuşma ve karıncalanma olur. Genellikle dirsek eklemindeki artritlerde ise 5. parmak ve 4. parmak dış yüzeyinde uyuşma ve karıncalanma olur. Ayak bileği eklemi tutulduğunda ise ayak bileği iç kısmından ayak parmaklarına doğru uyuşma ve karıncalanmalar gelişebilir. Romatoid artritli hastaların çok daha azında iltihap akciğer, kalp, kan damarları veya göz gibi diğer organları tutabilir. O zaman çok daha çeşitli şikayetlere ve ciddi problemlere neden olabilir” diye konuştu.

Erken tanı ve tedavinin sakatlığı önlediğini ifade eden Oğuz Gürler, “Romatoid artrit tedavi edilmediğinde, her bir alevlenmeyle, eklemde hasar gelişiyor. Bu hasarın gelişme süresi ve şiddeti kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Sonuçta, eklemde hareket açıklığında kısıtlılıkla giden sakatlığa yol açıyor. Romatoid artrite bağlı eklemlerdeki sakatlıklar, genellikle ilk 2 yılında geliştiği için, hastalığın erken dönemde tanınması ve kontrol altına alınması çok önemli. Bu nedenle hastaların sadece eklemleriyle değil, tüm sistemleriyle ayrıntılı değerlendirilmeleri gerekiyor. Romatoid artriti tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yok. Ancak tedavide romatolog asıl sorumlu kişidir. Neyse ki erken tanı ve uygun tedaviler sayesinde eklemde gelişebilecek hasarı ve sakatlığı engellemek mümkün olabiliyor. Bu nedenle öncelikle hastalığın belirtilerini bilmek ve zamanında hekime başvurmak büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.

Gürler, konuşmasının sonuna şu sözleri ekledi:

“Eklemleriniz ağrırken ve bitkinken egzersiz aklınıza gelebilecek en son şey olabilir. Fakat araştırmalara göre egzersiz yapmak ağrılarınız azaltabilir ve günlük aktivitelerinizi günden güne iyileştirebilir. Bu anlamda gücünüzü arttıracak belirli esnetme hareketlerini yapabilir, yürüyüş ve suda egzersiz yaparak bisiklete binebilirsiniz. Araştırmalardan elde edilen sonuçlar bugün, Romatoid artritli hastaların 20 yıl öncesine göre, gerek iş gerek ise aile yaşantılarının daha konforlu ve kolay olmasını sağlamıştır. Eldeki yeni teknolojiler ve görüntüleme yöntemleri ile yarına daha da umutlu bakabilmekteyiz. Bu gibi durumlarda hastaların yaşam kalitesi üzerine olumlu yansıyacaktır. Bu yüzden hekimlerinize soru sormaktan hissettiklerini ve duygularınızı paylaşmaktan çekinmeyin. Ayrıca romatoid artrit ile ilgili daha fazla şey öğrenin. Bu sizin hekiminizle tedavi süreci ve seçenekleri ile ilgili konuşmanızı sağlayacaktır.”