İzmir’de, temiz ve yeşil enerji olarak adlandırılan yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılmasını amaçlayan Yaşar Üniversitesi öğrencileri, Greenpeace için reklam projeleri geliştirdi.
Türkiye’nin cari açığın çok büyük kısmının enerji ithalatından kaynaklanması, alternatif enerji kullanımını zorunlu hale getirdi. Türkiye, artan enerji ihtiyacını karşılamak için yeni arayışlar içine girerken Yaşar Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencileri, ülkemizde kurulması planlanan nükleer santrallerin alternatifi olabilecek yenilenebilir ve temiz enerjiye dikkat çekmek için reklam projeleri hazırladı. Dünya çapında gerçekleştirdiği faaliyetlerle tanınan çevreci sivil toplum kuruluşu Greenpeace ’Yeşil Barış’ yetkililerine projelerini sunan öğrenciler, hem mizahi sloganlar, internet sitesi, afiş ve reklam filmleriyle nükleer enerjinin alternatifi olan yenilenebilir enerji kaynaklarına dikkat çekmeyi amaçladı.
Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma için harekete geçtiklerini belirten Yaşarlı öğrenciler, gerçekleştirdikleri anket çalışmalarında vatandaşların yenilenebilir enerjinin içeriği, maliyeti ve ülke ekonomisine katkısı hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını tespit ettiklerini söyledi. Yrd.Doç. Dr. Ayda Sabuncuoğlu, Yrd.Doç. Dr. Ebru Gökaliler ve Araştırma Görevlisi Göker Gülay danışmanlığında hazırlanan; Türkiye’de yenilenebilir enerjiye olumlu bakışı pekiştirmenin temel alındığı projelerde, mizah öğesi kullanılarak hazırlanan “Yeşil Lazım mı Abi”, “Yeşil Artık Yasal” ve “Yeni Nesil Çok Bozuldu” sloganlarıyla nükleer enerjinin yol açabileceği sorunlar ve temiz enerjinin faydaları anlatılmaya çalışıldı.
“GREENPEACE’E DESTEK VERMEK İSTEDİK”
Türkiye’nin rüzgar, güneş ve jeotermal gibi alternatif enerji kaynaklarını kullanarak enerji ihtiyacını karşılayabileceğine dikkat çekmek istediklerini belirten Yaşar Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayda Sabuncuoğlu, “Türkiye sahip olduğu temiz enerji kaynaklarını doğru ve verimli kullanabilirse nükleer santrallerden elde edilebilecek enerjinin çok daha fazlasını çevreye zarar vermeden üretebilir. Güneş enerjisinde rekorlar kıran ve bazı dönemlerde birkaç nükleer santralin üretim potansiyelinden daha fazla enerjiyi bu yolla karşılayan Almanya’nın, bütün yenilenebilir kaynakları dahil edildiğinde üretim kaynaklarının yüzde 25’ini yenilenebilir enerji kaynakları oluşturuyor" diye konuştu.
Türkiye’nin, Almanya’ya göre, potansiyeli çok daha yüksek bir ülke olduğunu anlatan Sabuncuoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Öğrencilerimizle kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmek ve bilinçlendirme çalışması yapmak için bu yöntemi izledik. Güneş enerjisi modüllerinin küçük ölçekli üretimlerde kurulum maliyeti 6 bin –7 bin 500 Euro civarında, daha büyük megawatt üretimlerde ise 3 bin Euro dolaylarında. Ancak bu sistemden kesintisiz 20 yıl enerji elde edileceği göz önüne alınırsa, maliyetlerin büyük olmadığı görülüyor. Ayrıca, güneş enerjisi santralleri, günde 1 kilowatt saat’lik enerji üreten bir santralin tam 5 katı büyüklüğünde enerji üretme potansiyeline sahip.”