Mustafa OĞUZ/İZMİR, () - İZMİR'de, aynı eğitim kurumunda dört yılı dolduran okul müdürlerine yönelik yapılan değerlendirme sonucunda, düşük puan aldığı gerekçesiyle Bayındır İlçesi'ndeki Kazım Dirik Ortaokulu müdürlüğü görevinden alınan İlhan Öztürk, mahkeme kararlarına rağmen görevine dönemeyince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu. Türk Eğitim Sen 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, üyeleri olan Öztürk'ün durumuyla ilgili açıklama yaptı.
İzmir'de, görevlerinde dört yılını dolduran birçok okul müdürü ile birlikte Bayındır'daki Kazım Dirik Ortaokulu'nun müdürü İlhan Öztürk de yapılan değerlendirmede yeterli puan alamadığı gerekçesiyle görevinden alındı. Bu kararın ardından İzmir İdare Mahkemesi'ne başvuran Öztürk, kendisine yönelik değerlendirmenin objektif ve somut kriterlere göre yapılmadığını belirtti. Öztürk'ün açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verildi. Yargı kararlarına rağmen görevine dönemeyen Öztürk, iç hukuk yollarının tükendiğini belirterek mücadelesini AİHM'ye taşıdı. İki hafta önce AİHM'ye resmi başvurusunu yapan Öztürk'ün talebinin yetkili merciler tarafından inceleneceği, kabul edilmesi durumunda davanın açılacağı belirtildi.
"HAKKI ELİNDEN ALINDI"
Basmane'deki sendika binasında yapılan basın açıklamasında konuşan Türk Eğitim Sen 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, görevinin gerektirdiği tüm özen ve yükümlülükleri yerine getirmesine karşın müdür İlhan Öztürk'ün hakkının elinden alındığını iddia etti. AİHM'ne başvurunun bu konuyla ilgili Türkiye genelinde ilk olma özelliği taşıdığını söyleyen Demir, "Yöneticilik görevinde başarısız olduğuna dair hiçbir somut bilgi ve belge mevcut olmadığı halde, yapılan subjektif değerlendirme sonucu arkadaşımız düşük puan aldığı için görev süresi uzatılmadı. Eğitim kurumu müdürleri kamu gücü tarafından yapılan sendikal ayrımcılıktan dolayı maddi ve manevi anlamda zarara uğratıldı. Toplum içerisinde mesleki itibarı zedelendi. Görevden alınmanın arkasında kendi kusurunun bulunduğuna dair çevrede yanlış bir izlenim uyanmasına sebep oldu. Bu durum, Öztürk ve ailesinin huzurunu bozdu, özel hayatını da olumsuz yönde etkiledi. Öztürk, müdürlük görevinde almakta olduğu ek ders ücretleri kesildiği için ekonomik gücü ciddi anlamda zayıfladı" dedi.
"BAŞKA ÇAREMİZ KALMADI"
Öztürk'ün tüm yargı kararlarına rağmen eski görevine verilmediğini belirten Demir, şöyle devam etti:
"İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, yargı kararlarını çiğnedi. Biz de son çare olarak AİHM'ye gitmeye karar verdik. Bu sürecin, AİHM'ye başvuru noktasına gelmesinin nedeni kesinlikle biz değiliz. Bundan sonra da, arkadaşlarımızın maruz kaldığı haksızlıkların giderilmesi için mücadele etmeye ve doğruyu söylemeye devam edeceğiz."
"DEVLETİ ŞİKAYET AMACIMIZ YOK"
Sendika avukatı Ali Onar ise, amaçlarının Türkiye'yi zor durumda bırakmak veya devleti şikayet etmek olmadığını, ancak tüm iç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle böyle bir yol izlediklerini söyledi. Yaklaşık iki hafta önce AİHM'ye başvuru yaptıklarını belirten Onar, "Milli Eğitim yetkilileri, tüm yargı kararlarına rağmen Öztürk'ü eski görev yerine iade etmedi. Ayrıca yanlış puanlama yaparak, yüzlerce müdürün mağdur olmasına neden olan ilçe milli eğitim müdürlüğü yetkililerine yönelik soruşturma izni de verilmedi. Yani, yargı tarafından haklı bulunmasına rağmen yüzlerce müdür, eski görevine dönemedi. Adil yargılama ve sendikal hakkın ihlal edilmesi sonucu, AİHM'ye başvurumuzu yaptık. Başvurumuz yaklaşık 6 aylık süre içinde görüşülecek ve kabul edilmesi durumunda dava açılmış olacak" dedi.

FOTOĞRAFLI