Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, "Siyasetçilerin, aydınların, bilim adamlarının, din adamlarının, basın mensuplarının ve basın patronlarının söylemlerinde çok dikkatli davranmaları, herhangi bir dinin ve ırkın mensuplarını töhmet altında bırakacak açıklamalardan kaçınmaları gerekir" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Yahudi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh, Yahudi Hahambaşısı İshak Haleva, büyükelçiler, milletvekilleri ve çok sayıda davetli Halocaust anma törenine katıldı. Çiçek, Konser Salonu’na girmeden önce Holocaust zamanında çekilen fotoğrafların olduğu bölüme gitti ve fotoğrafları gezdi.
Bilkent Konser Salonu’nda düzenlenen anma töreninde TBMM Başkanı Çiçek konuşma yaptı. Çiçek, mutabık kalınan bir noktanın Avrupa’da antisemitizm, ırkçılıkta ciddi yükseliş olduğuna dikkat çekerek, buna karşı uluslararası işbirliği yapılamazsa yeni acıların yaşamanın mukadder olacağını ifade etti. Çiçek, "Terör belasıyla ilgili olarak, eğer uluslararası işbirliği olmazsa bir ülkenin kendi başına gösterdiği çabalar, bu belayı defetmek ve kökünden kazımak bakımından yeterli olmamaktadır. ’Gelin beraber yapalım’ dedik. Maalesef bir iki gündür söylenen sözler umut vericidir" ifadelerini kullandı.
Savaş sırasında yaşananların tekrar yaşanmamasını temenni eden Çiçek, "Ülkemiz Almanya’dan ayrılmak zorunda kalan bilim adamları ve sanatçılara kapılarını açmış, Yunanistan’ı işgal ederek sınırlarına dayanan Nazilerin tehdit ve dayatmalarına karşı direnmiştir. Atatürk’ün daveti üzerine ülkemize gelen ve üniversitelerimizde bilim dalları, kürsüler kurarak, Cumhuriyetimizin bilim ve yüksek öğrenim hayatına eşsiz katkı sağlayan bu insanları bugün de hayırla yad ediyoruz. Holocaust uygulandığı zamanlarda diplomatlarımız, cesaret örneği sergileyerek, üstelik kendilerinin ve sevdiklerinin hayatlarını tehlikeye atarak kayda değer sayıda Yahudi’yi ölüm kamplarına gönderilmekten kurtarmıştır" şeklinde konuştu.
Çiçek şunları kaydetti:
"Dünyanın neresinde olursa olsun, terörist eylemleri gerçekleştirenlerin herhangi bir dinle alakası olamaz. Öncelikle ismini ve simgelerini kullandıkları dine inananlara zarar vermektedir. Uluslararası toplum Filistin, Nijerya, Pakistan, Irak, Yemen, Lübnan ve diğer yerlerdeki terörist saldırılara karşı da aynı tepkiyi göstermek zorundadır."
Çiçek, Filistin-İsrail sorunu çözülmediği sürece Ortadoğu’da çözüm olamayacağını savunarak, İsrail Hükümeti’nin Mescid-i Aksa ve Kudüs’e yönelik saldırılarının kanayan yara olduğunu belirtti. Çiçek, "Nefret söyleminin gelişmesi ciddi bir tehlikedir. Paris saldırıları ardından tüm Müslümanları töhmet altında bırakacak açıklamalar, ne kabul edilebilir ne de terörle mücadeleye katkıda bulunabilir. Teröristlerin isimlerinden, kullandıkları simgelerden hareketle bir dinin mensupları suçlanamaz. Siyasetçilerin, aydınların, bilim adamlarının, din adamlarının, basın mensuplarının ve basın patronlarının söylemlerinde çok dikkatli davranmaları, herhangi bir dinin ve ırkın mensuplarını töhmet altında bırakacak açıklamalardan kaçınmaları gerekir. Son dönemlerde Müslümanlar’ın ibadet yerlerine yapılan saldırıları endişeyle takip ediyoruz" dedi.
Programda, Başbakan Davutoğlu’nun ve Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç’ın mesajları ve Uluslararası Holocaust Anma İttifakı Mesajı ve teyidi okundu.