Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Belediye Başkanı Halil Posbıyık, meclis toplantısında Kızılcapınar Barajı ile ilgili açıklamalarına Erdemir yönetiminden yanıt gelmesinin sevindirici olduğunu belirterek, kendilerini her türlü konuşmak için Ereğli’ye davet etti.

Kdz. Ereğli Belediye Meclisi Ekim ayı olağan toplantısı AKM Nikah Salonu’nda Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın başkanlığında gerçekleştirildi.

Belediye Başkanı Halil Posbıyık, gündem dışı konuşmasında, geçtiğimiz hafta içinde Kızılcapınar Barajı’nda verdiği mesajlar ardından Erdemir tarafından yapılan açıklamayı değerlendirdi. Açıklamanın yanlış, yanıltıcı ve gerçek dışı olduğunu belirten Posbıyık, HES Projesi’nin ÇED raporu olmadığı için mahkeme kararıyla durdurulduğu bilgisini verdi. Posbıyık, konuşmasında şunları söyledi: “Sizlere güzel bir haber vererek başlamak istiyorum. Daha başından beri mücadele verdiğimiz bir konu. Halkın suyunu kesmeye çalışan ERDEMİR’e karşı bir hukuk mücadelesi başlatmıştık. Kızılcapınar Barajı’na HES kurmak için ÇED raporlarını yaptırmadılar. Ereğli’nin hayati meselesi olan su konusunda, ÇED raporlarını halktan gizli tuttular. Buna itiraz ettik. Hızlı bir çalışma yaptık. Belediye avukatlarına ve ayrıca Yakup Okumuşoğlu’na teşekkür ediyorum. Dün itibarıyla davayı kazandık. Şu anda Elektrik Santrali’nin yapılması durduruldu. Yeniden ÇED yapılacak. Bu, Ereğli halkının hakkını yemeye çalışanlara karşı yüce adaletin verdiği çok güzel bir karar ve güzel bir haber. Bu kararlar eminim devam edecek, çünkü haklıyız. Bir çok konuda davamız sürüyor. ERDEMİR’in işi, bizi bol bol mahkemeye vermek. Haklarımızı elimizden almaya çalışıyorlar. Elleri, kolları uzun. Bürokraside, siyasette, hükümette kolları her tarafa uzanabiliyor. Bizi çok küçük görüyorlar. Durmadan saldırıyorlar. Cuma günü 79 tane daha dava açtılar. Bunların işleri, güçleri bu. Ereğli halkını mağdur etmek. Ereğli halkının boğazını sıkmak. Ereğli Belediyesi’nin boğazını sıkmak. Bütün sevdaları bu. İşte biz bunları halka anlatıyoruz. Bundan sonra daha hızlı bir şekilde anlatacağız. Sürekli bilgilendireceğiz. Yeniden bir kitapçık hazırlıyoruz. Kademe, kademe gideceğiz. Tek başımıza da kalsak demokratik kurallar içerisinde bunlara karşı eylemlere başlayacağız. Hiç çaresi yok bu işin. Benim için makam önemli değil, belediye başkanlığı da siyaset de önemli değil. Benim için önemli olan, tek başıma da kalsam zulümle mücadele etmek. Her şeyi göze alıyorum. Erdemir’in, 5 Ekim’deki kamuoyu açıklamasını memnuniyetle okudum. Memnun olma nedenim şu; bir yıldan uzun bir zamandır Kızılcapınar Barajı HES Projesi ile ilgili tüm yanlışları, kaygılarımızı, Ereğli halkının zararına doğacak sonuçları halkımızla, kamuoyuyla paylaşmamıza rağmen, ERDEMİR bugüne kadar tek bir açıklama yapma gereği bile duymamıştı.”

“Şu anda tehlikeli noktaya gidiliyor”

Erdemir ile Kdz. Ereğli Belediyesi’nin bir önceki yönetimi arasında yapılan protokol hakkında bilgi veren Posbıyık, bu protokolle Ereğli halkının susuz kalacağını iddia etti. Posbıyık konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Açıp bakalım protokolün 5.1 maddesine Ne diyor protokol: Bu protokol biliyorsunuz altında 3 imza var. O dönemin belediye başkanı, o dönemin DSİ Genel Müdür Yardımcısı ve de ERDEMİR Genel Müdürü. Protokolde şöyle yazıyor: “Baraj, DSİ’nin sulama, Erdemir’in endüstriyel su ve Belediyenin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak üzere tesis edilmiştir. Barajdan karşılanabilecek su miktarı, öncelikli olarak endüstri su ihtiyacının karşılanması amacıyla kullanılacak, kalan kısmı ile içme suyu ihtiyacı ve sulama suyu ihtiyacı karşılanacaktır.

Ya bu baraja bana arıtma tesisi yaptırdı devlet. 50 milyon para ödüyorum. Her yıl 2 milyon borcumu ödüyorum belediye olarak. Arıtma Tesisi’ni ne diye yaptırdınız? Bu baraj 2045 yılına kadar senin suyunu verecek diye yaptırdınız. 250 bin nüfus tahmin edilmiş, barajda en ufak suyunuz eksilmeyecek denmiş. Baraj seviyesinin Erdemir’in bir aylık su ihtiyacını karşılamayacak düzeye düşmesi halinde seviye tekrar 95,5m kotuna yükselinceye kadar su yalnızca Erdemir tarafından kullanılacaktır. Barajdan verilen içme suyu miktarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, Belediye içme suyu ihtiyacının kalan kısmını Gülüç Çayı üzerinde mevcut kaynak ve su alma yapılarından veya başka kaynaklardan meri mevzuat hükümleri çerçevesinde kendi imkanları ile karşılayacaktır.” “Dereden alsın belediye” diyor. Erdemir suyu alacak, Ereğli halkı susuz kalsın, diyor. 50 trilyon parayı niye veriyorum ben Arıtma Tesisi’ne? Çok açık değil mi? “Ereğli halkının kazanımları ve kamu yararı“ bu maddenin neresinde? Su azalınca öncelik Erdemir’in olacak ve halkın suyu kesilecek. Baraj seviyesi zaman zaman bu sınıra kadar gerileyebiliyor. 2013’te bu yaşandı. 2018’de musluklardan katran aktı. Şuanda da tehlikeli noktaya doğru gidiyor. Daha sonra da bu sınıra yaklaşıldığı dönemler oldu. Yani bu risk, kağıt üzerinde kalan bir durum değil, gerçeklik. Su, en temel insan hakkı olan yaşam hakkı demektir.”

“Erdemir’e 300 milyon TL imar cezası kestik”

Başkan Posbıyık, Erdemir içerisinde ki bir çok tesisin ruhsatsız olduğunu belirterek kendilerine yaklaşık 300 milyon TL ceza kestiklerini buna da itiraz ederek mahkemeye taşıdıklarını söyledi. Mahkemeyi kazanacaklarına inandıklarını belirten Posbıyık sözlerini şu şekilde tamamladı; “ERDEMİR içerisindeki birçok tesis ruhsatsız. Bunlar ruhsatsız yerlerine aynı vatandaşlar gibi imar kayıt belgesi almak için müracaat ettiler. 600 yerde imar kayıt belgesi için müracaatlarını yaptılar. Biz bunlara çağrıda bulunduk. İmar kayıt belgelerini bize getirin diye Bize gelmedikleri için fabrika sahasına elemanlarımızı gönderdik. En boy kodlarına bakıldı, çok sağlıklı bir çalışma yapıldı. Burada yaklaşık 287 milyon ceza kesildi. Bunun sadece birincisi biliniyor. Bir gazetede çıktığı için onlar da bunu bildirmek zorunda kaldılar. Ondan sonra kesilen 4 cezayı bildirmediler, kongre üyeleri de bunu bilmiyor. ERDEMİR, Ereğli’ye sadece imar cezalarından yaklaşık 300 milyon lira para ödemek zorunda. İmar Kanunu’nda maddeler açık. Biz dedik ki gelin imar kayıt belgelerini bize verin. İmar kayıt belgelerini verdikten sonra çok cüzi bir rakam çıkıyor, gelin halledelim, dedik. Hayır hukuka gideceğiz, dediler. Dava devam ediyor, kazanacağımıza eminim. Bize sadece biraz zaman kaybettirirler. Vatandaş imar kayıt belgelerini veriyor, bunlar vermiyor. İmar kayıt belgeleri doğru yapıldıysa zaten cezayı da alamayız. ERDEMİR bize, yasalara rağmen kayıt belgelerini vermiyor. Çevre İl Müdürlüğü’ne yazı yazdık. Bakanlığa gidildi. İmar kayıt belgelerini ver diye ERDEMİR’e yazı yazıldı, yine vermiyor. Bunun üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Savcılığın bu konuda karar vermesini bekliyoruz.”